Arkadaşlarına çaylarını dağıtan İhsan, Selim'e dönerek:
- O kadar dikkatli okuyorsun ki, gazetenin içine düşecek gibisin, okuduğun nedir?..
- Instagram'ın kapatılması ile ilgili gelişmeleri okuyorum. Bilmediğimiz ne kadar çok ayrıntı varmış meğer. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu yani BTK yetkilileri ile yaptıkları görüşmelerde en son uluslararası düzeyde terör örgütü olarak kabul edildiğini belirttikleri PKK ile ilgili olarak algoritmalarını düzelteceklerini bildirmişler ama YPG ve FETÖ konusunda ayak diriyorlarmış… Mehmet:
- Adamlar, başka ülkelerde uydukları kurallara Türkiye'de uymamak için bin dereden su getiriyorlar. İşin tuhaf tarafı Türkiye'yi devlet olarak tanımaya yanaşmayan bu kuruluş ve benzerlerine sahip çıkmaya çalışanlar… Bu sırada selam vererek yanlarına gelen Melih Bey:
- Bu tür platformlara daha çok CHP zihniyetindekiler sahip çıkıyorlar, malum. Aynı hedefleri vurmaya çalıştıkları için de şaşırtıcı değil… İhsan:
- Şu çocuklara LGBT telkini yaptığı yetmiyormuş gibi bazı sapıkların fantezilerine alet edilmesine de yol açan Roblox'a sahip çıkmalarını nasıl izah edeceğiz, peki?.. Melih Bey:
- Değişen bir şey yok. Instagram kendi sahasında neleri hedef alıyorsa Roblox'un da çocuklarla ilgili hedefi aynı. CHP zihniyeti re bunların her istediklerini yapabilmesi gerektiğine ayarlı zaten… Mehmet:
- O zaman yöneticilerimizi kararlı duruşları dolayısıyla tebrik etmek gerek. Gürültüye pabuç bırakmayıp, söz konusu kuruluşları hizaya getirmek için yaptıkları çalışmalar övgüye değer… Melih Bey:
- Haklısın. Bu arada biz de neler olup bittiğinin farkında olmayanları uyarmak için elimizden geldiği kadar çalışmalıyız. Çoğumuz farkında olmasa da gereken tedbirler süratli bir şekilde alınmazsa sosyal medya gelecekte başımıza daha büyük dertler açabilir çünkü… İhsan:
- Benim anlamakta zorlandığım, görünüşte benzemeye çalıştıkları Batılı ülkelerdeki mevzuatın benzerlerinin bizde de olmasına karşı çıkanlar. ABD'nin, İngiltere'nin, Fransa'nın uyguladığı bazı müeyyidelerin Türkiye'de de uygulanmasına karşı çıkan Batıcıların dertleri ne acaba?..
- Çok basit. Bu zihniyettekiler, Batı'nın istediği her şeyi yapabileceğine ama bizim onların bizi hizaya getirmekte kullandıkları aparatlara dokunmamamız gerektiğine inanıyor… Melih Bey telefonuna bakarak devam etti:
"Kesin tutuklanırdım!.."
- Sabah'tan Hilal Kaplan, 'İngiltere dünyaya rezil oldu' başlıklı yazısında, aralarında Carmageddon, Manhunt 2 ve The Punisher'in de bulunduğu video oyunlarının cinsel ilişki ve şiddet sahneleri nedeniyle İngiltere'de yasaklandığını, Almanya'da da şiddeti teşvik eden Manhunt, Gears of War, Wolfenstein 3D, Carmageddon gibi oyunlara yasak getirildiğini, yazmış. Cinsel içerik veya şiddet içeren ve eşcinselliği teşvik eden oyunların Singapur'da yasak olduğunu; Risen, Saints Row IV, Postal, South Park: The Stick of Truth, The Witcher 2, Syndicate, NecroVisioN, Reservoir Dogs, Silent Hill gibi şiddeti, cinsel içeriği, çıplaklığı, uyuşturucuyu teşvik eden oyunların Avustralya'da da yasaklandığını da vurguluyor… Mehmet:
- O yazıyı ben de okudum. Aynı gün sabah yazarlarından Dilek Güngör de 'Neyi savunduklarını bilmiyorlar' başlığı altında benzer konuları işlemişti. Güney Kore'de benzer sebeplerle birçok oyun yasaklanırken ABD'de'ın Custer's Revenge, The Guy Game, RapeLay yasaklananlardan bazıları. Belçika'da da ülke yasalarına göre kumar sayıldığı için yasaklanan bir sürü oyun varmış…
Ağzına sağlık. Avrupa Birliği, terörü destekleyen paylaşımları bir saat içinde silmeyen şirketleri, ağır para cezasından başlayıp siteyi kapatmaya kadar giden cezalarla tehdit ediyorken, Almanya'da yasaya aykırı içerikleri kaldırmayan sosyal medya şirketlerine 5 milyon ile 25 milyon euro arasında değişen tutarlarda ceza kesiliyormuş… Melih Bey gülümseyerek devam etti:
- Kaplan, 'İngiltere'de sosyal medyada kışkırtıcı paylaşımlar yapanların gözaltına alındığını' vurgulayıp, orada yaşayan bir Türk'ün, 'Bazı tweetlerimi sildim. Facebook'ta vs. yazanları avlamaya başlamış hükümet. Maalesef Türkiye'den daha kötü durum. Tayyip eleştirilerimi burada bu hükümete yapsam kesin tutuklanırdım, onu anladım.' Şeklindeki mesajını da aktarmış… Remzi:
- Bu durumda, Türkiye'nin bu platformları hizaya getirmek için yaptıklarına ve yapacaklarına destek olmak yerine her sahada aleyhimize çalıştığı anlaşılan platformlardan yana tavır alanların ihanet içinde olduklarını söylemek gerek. Amerika, İngiltere, Almanya ve diğer ülkeler yaparken normal karşılayan ama Türkiye'nin benzer uygulamalar getirmesine güya özgürlük adına karşı çıkan CHP zihniyetini insanımız ne zaman kavrayacak, merak ediyorum… Melih Bey:
- Tıpkı sosyal medya platformları gibi CHP'liler de üzerlerine düşeni yapıyorlar. Instagram'la ilgili temel mesele, zaten objektif olmayan bu kuruluşun ülkemizin kanunlarını da tanımaması. Bu hususta devletten yana olması gereken ana muhalefetin tam aksine davrandığı ve benzeri konuları mümkün olduğu kadar çok insana anlatıp, CHP'nin gerçek yüzünü göstermek, bizim işimiz. Çocuklara LGBT propagandası yapan ve çocuk kılığına giren birtakım sapıkların emellerine hizmet eden Roblox gibi rezil bir oyunu bile savunmaları, CHP zihniyetinin ne mal olduğunu gösteriyor zaten… Selim:
- Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu, Instagram'la alakalı olarak bazı detayların görüşüldüğünü ve neticenin yakında alınabileceğini söylemişti, son olarak. Diyelim ki şartlarımızı kabul ettiler ve açıldı. Bundan sonra ne olacak?..
Geri adım yok!..
- Bu soruya, bu tür platformların ileriye iki adım atıp gerekirse bir adım geri attıkları ve sonra iki adım ileri atmaya çalıştıkları şeklinde bir cevap, en uygunu… Selim:
- Mehter takımı gibi yani, iki ileri bir geri… Melih Bey, gülümsedi:
- Yok, Mehter Takımı sanıldığı gibi iki ileri, bir geri şeklinde yürümez. Sağ ayakla başlar ve üç adım attıktan sonra sağa, üç adım attıktan sonra da sola bakarak yoluna devam eder. Bir tür selam verir ve hep ileri gider. Bu kuruluşların yeni duruma uyum sağlayıp arkasından dolaşacakları yeni kapılar bulmaya çalışacaklarını kastediyorum. Ancak, başta BTK olmak üzere devletimizin ilgili kurumlarının her ne gerekiyorsa yapmaya kararlı oldukları ve bu konuda başta CHP'liler olmak üzere çıkarılan gürültülere kulak asmadıkları da aşikar… Mustafa:
- Bu durumda geleceğe ümitle bakabiliriz o zaman. Yöneticilerimiz hiç geri adım atmadan hep ileriye yürür ve açıkça düşmanlık yapanlara fırsat vermezler inşallah… Araya giren Selim:
- Melih ağabey, bugünlerde bitecek olan Paris Olimpiyat Oyunları'nın açılışındaki rezilliklere ne diyorsunuz?..
- Denilebilecek olan tek şey, rezillikte sınır tanımadıkları. Bereket konuyla ilgili en ciddi itiraz bizden geldi ve Cumhurbaşkanımızın Papa'yı araması sonrası Vatikan bile açıklama yapmak zorunda kaldı. Bunun üzerine açılış programını düzenleyenler de özür diledi… Selim:
- Bu durumda o rezil gösteriyi düzenleyenlerin de iki adım ileri bir adım geri formülünü uyguladıkları söylenebilir mi?..
- Tabii. Açılışta Hristiyanlık, hatta insanlık değerleri ile alay eden ve birtakım sapkınlıkların propagandasını yapanların, geri adım atsalar da melanetlerini sürdüreceklerine şüphe yok. Zor bir zamanda yaşıyoruz ve çok dikkatli olmamız gerektiği açık… İhsan:
- Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. Bütün mesele, sahip olduklarımızın kıymetini bilip bunları elimizden almaya çalışanlara karşı dikkatli olmamız gerektiğinde düğümleniyor galiba?..
- Aynen öyle. Bunun için ülkemizde son dönemde yaşananlara bakmak yeterli. İçeride ve dışarıdaki gelişmelerle ilgili milletimizle aynı şekilde düşünmeyen birileri, çeşitli algı oyunları sayesinde olmadık yerlere gelebiliyor ve akıllarından bile geçirmemeleri gereken yerlere göz dikebiliyorlar… İhsan:
- Devletimizi tanımaya yanaşmayan ve çocuklarımızı ifsat etmeye çalışan sosyal medya platformları ile ilgili tavırları da bunun ispatı… Cenab-ı Hakk yardımcımız olsun…
- Amin…