Seçmenlerin mesaj verdikleri kanaati, yerel seçimlerde karşılaşılan tablonun ağırlıklı sebeplerinden birisi olarak kabul ediliyor ve bu doğru. Ancak, kazananlar ve kaybedenler açısından bakıldığında, ortaya çıkan tablonun pireye kızıp yorgan yakma sözünü hatırlattığını da vurgulamak gerek.
Hizmet edecekleri konusunda şüphe olmayan adaylar yerine, kazandıklarına inanamadıkları için 'beni bir çimdikleyin' diyebilenlerin başarılı oldukları bir seçimi geride bıraktık. Hizmet etmeden geçirdikleri yıllarla ilgili utanmazca yalanlar söyledikleri ve bu herkesçe bilindiği halde kazananlar, ayrı bir bahis.
Sandıklara gitmeyerek ya da değişik şekillerde mesaj verenler, netice olarak hizmet özürlü olduğu bilinen bir zihniyete belediyeleri teslim etmiş oldular. Vatandaşlarımızın, ülke idaresini emanet ettikleri kadroya sıkıntılarını içeren mesajlar iletebilmek için bu zihniyete bir dönem daha katlanmayı göze almaları, ödenmesine pek de gerek olmayan bir bedeldi belki. Ama olan oldu.
Son 5 yılda hizmet yaptık diyerek verebilecekleri herhangi bir örnek bile bulamayanlar başta olmak üzere kazananların, bundan sonra olsun hizmet edebileceklerini umabilenler, işin düşündürücü tarafı. Yapmadıkları yapmayacaklarının garantisi olanların, hele de nasıl olsa hizmet etmeden de kazanabildiklerini gördükten sonra, artık hizmete hiç gerek görmeyeceklerini akıldan çıkarmamakta fayda var. Seçim sonrası ortaya çıkan tablo da buna yönelik işaretlerle dolu zaten.
Tablo ile alakalı genel yanılgı ise insanların kendilerini çok da ilgilendirmediğini düşündükleri hizmetlerin bile eninde sonunda herkesle ve hepimizle ilgili olduğunun unutulması. Toplu ulaşım geliştirilmediği ve gereken diğer tedbirler alınmadığı için içinden çıkılmaz hale gelen trafiğin, sadece yoldakiler için değil bekleyenler için de bir sıkıntı olduğunu anlamak çok da zor değil, mesela.
Yerel seçim sonuçlarından, bu kadarını beklemeyen CHP'liler çok memnun. Ancak başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde kendilerini 1989 benzeri bir akıbet beklediğini hatırdan çıkarmamaları gerek. Bir an evvel hizmet alışkanlığı kazanmaya başlamazlarsa, insanımızın mesaj verme niyeti sayesinde kazandıkları belediyelerde başarılı olamayacakları, net.
Şehirlerimizin 5 yıl kaybetmesini kimse istemeyeceği için, bu başarısızlık konusu temenni olmaktan ziyade bir tespit. Hatta, bahsi geçenlerin çalışarak bizleri şaşırtmalarını bile temenni ederiz. Çünkü ülke bizim ve hizmet olmadan geçen sürelerin eninde sonunda hepimiz açısından kayıp olacağını söylemek gereksiz.
Seçimlerde insanımızın verdiği mesaj sadece partileri değil, memleketin geleceğini önemseyenleri de ilgilendiriyor. Nerede hata ve eksik olduğuna kafa yorup, şimdi ne yapabiliriz sorusuna cevap arayan ne kadar çok olursa, geleceğe ümitle bakma şansımız o kadar yüksek olur…