Hangi gençlik!..
"Gençler bu günlerde kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyor, yetişkinlere karşı saygısız davranıyorlar. Anne babalarına karşı çıkıyor ve öğretmenleri sinirlendiriyorlar."
Sanki dün söylenmiş gibi gözüken bu sözler, Aristo'ya ait. MÖ 350'de, yani günümüzden 2 bin 370 sene önce yaşayan Aristo da gençlerden şikayetçi imiş...
Dahası da var. MÖ 700 civarında yaşayan Yunanlı şair Hesiodos da gençlerden yana dertli. Şu sözler ona ait:
"Günümüzün gençleri öyle umursamaz ki ileride ülke yönetimini ele alacaklarını düşündükçe umutsuzluğa kapılıyorum. Bizlere, büyüklere karşı saygılı olmak ve ağırbaşlı davranmak öğretilmişti. Kurallara boş veren şimdiki gençler ise çok duyarsız ve sabretmesini de bilmiyorlar."
Demek ki gençler konusunda binlerce yıl öncesinde de ciddi bir ümitsizlik varmış.
Şikayet konularında haklılık olup olmadığı, ayrı ve uzun bir bahis. Ama gençlerle ilgili şikayetlerin günümüze has olup gittikçe de arttığı, genel bir yanılgı. Geriye doğru bakıldığında, hemen her zaman gençlerden şikayetin yaygın olduğunu görmek mümkün.
Her dönem öne çıkan şikayet konularında bir takım farklılıklar olsa da, gençliklerini nasıl geçirdiklerini pek bilmediğimiz büyüklerin, gençlerin ilgisiz, lakayt, vurdumduymaz tavırlarını ele alıp ciddi eleştiriler getirdikleri malum.
Ancak, işin gerçeğinin biraz farklı olduğunu söylemek gerek. Şikayet edilen davranışlarda bulunan gençlerin varlığı inkar edilemese de, tam da büyüklerinin umduğu şekilde davranan gençlerin sayısı hiç de az değil.
Bağcılar'da ikamet ediyorum ve Bağcılar Belediyesi'nin kütüphanelerine yolum düştüğünde gördüğüm manzaranın benzerine Ankara Mamak'a da şahit olunca, bunları yazmak gerekti.
Şehit Mehmet Selim Kiraz kültür Merkezi başta olmak üzere Bağcılar Belediyesi'ne bağlı kütüphanelerde ders çalışan ya da kitap okuyanların adeta kuyruk oluşturdukları, bir vakıa.
Sabah Yazarları ile misafiri olduğumuz Mamak Belediye Başkanı Murat Köse ile Mamak'ı dolaşırken uğradığımız 'uyanık' kütüphanelerde de durum aynıydı. Mamak'ta mevcut 18 kütüphanenin tamamının, ders çalışan ya da kitap okuyan gençlerle tıka basa dolu olduğunu öğrenmek, hakikaten ümit verici...
Demem o ki, gençlerle ilgili şikayetleri fazla abartarak enseyi karartmaya gerek yok. Yanlış olduğu düşünülen hususları telafi etmekle ilgili çalışmaları tabii ki sürdürelim, ama gençler konusunda toplumda karamsarlık oluşturabilecek yorumlar konusunda da dikkatli olalım.
Hep beraber ciddi bir şahlanışa imza attığımız 15 Temmuz'da gençlerimizin oynadığı rolü de unutmayalım…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bana arkadaşını söyle… (20.11.2024)
- Mızrak çuvala sığmıyor!.. (17.11.2024)
- Keşke satın alsalardı!.. (16.11.2024)
- Tencere dibin kara… (13.11.2024)
- Yürüyüşünü görelim… (10.11.2024)
- En azından ayıp!.. (09.11.2024)
- Anlamak çok mu zor?.. (06.11.2024)
- Köprüden önceki son çıkış… (03.11.2024)
- Yok öyle!.. (02.11.2024)
- Ne oldu şimdi?.. (30.10.2024)