Kırk yıllık Yani…
Kimileri, CHP ve dostlarının muhtemel bir iktidarının maddi ve manevi kazanımlarımızın kaybı manasına gelmeyeceğini düşünüyor.
Yani, eskisi gibi ceberut bir tavır takınmayacak olan CHP ve dostları, mesela başörtüsü ile ilgili kazanımlara dokunmazmış, onlara göre…
Aynı kesim, CHP ve dostlarının işbaşına gelmesi halinde var olan hizmetlerin de –gelişme olmasa bile-, hiç değilse aynı şekilde devam edeceği kanaatini yaymaya çabalıyor.
Bu, böylesi algıları ülke genelinde pazarlamaya çalışan CHP ve dostlarının başarısından çok, AK Parti'den ufak-tefek parçalar koparabileceklerini düşünenlerin hinliği.
Gedik açamayacaklarını bildikleri surda küçük çentikler oluşturmak suretiyle kendilerine bir alan bulmaya çalışıyor bunlar. Ve bunun için de, seçimlerde ne olursa olsun kazanımlarımızda kayıp olmayacağına insanımızı ikna etmeye çabalıyorlar.
Bu kesimin 2019 seçimlerinden sonra el değiştiren İstanbul ve Ankara'da olup bitenlerin farkında olup olmadığı, önemli bir soru işareti.
Bırakın yeni bir şeyler yapabilmeyi, var olan hizmetleri bile devam ettiremeyen İstanbul ve Ankara belediye başkanlarının, algılarla geldikleri yeri yine algılarla korumaya ve daha da yukarılara çıkmaya çalıştıkları, vakıa.
Belki çok daha önemli olan ise maddi ve manevi kazanımlarımız söz konusu olduğunda CHP ve dostlarının bunları engellemek için yaptıkları ve halen de yapmaya devam ettikleri.
Başörtüsü özgürlüğü mücadelesinin hemen her adımını engellemek için akla hayale gelmedik atraksiyonlara imza atan CHP'nin, başörtüsüne tahammül eder hale geldiğini düşünmek ciddi bir hata.
Başörtüsünde gelinen aşamanın CHP'lilerin bir kesimini ciddi şekilde rahatsız ettiği ve bunların başörtüsünü yasaklama hususunda zerre kadar tereddüt etmeyecekleri, çok açık.
Genel başkanları da dahil, başörtü konusunda takiye yapan CHP'lilerin en ılımlılarının bile 'başörtülüler yanlış yaptıklarını anlayıp, bir gün başlarını açarlar' anlayışında olduğunun, herhalde çocuklar bile farkındadır.
Yaptıkları yapacaklarının teminatı olanların iktidarına son vermeye çalışan yıkım ekibinin amaçlarına hizmet edenlerin derdi kendilerine bir alan açabilmek. Mevcut iktidarın işbaşından gitmesi ve yerine başkalarının gelmesi halinde ciddi değişiklikler olmayacağı iddiasına sarılmalarının sebebi de bu.
Oysa yakın geçmişi yaşayanlar susuzluğun, çöp dağlarının, çukur ve çamurun çok uzak ihtimaller olmadığını yaşayarak gördüler… Özgürlük havarisi geçinenlerin nasıl ceberut birer yasakçı kesildiğini de…
Siz siz olun, karşınıza geçip 'geçmişin korkularına prim vermemenizi' söyleyenlere kulak asmayın. Özellikle de ağızları henüz süt kokuyorsa…
'Kırk yıllık Yani olur mu Kani' sözü boşuna değil…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bana arkadaşını söyle… (20.11.2024)
- Mızrak çuvala sığmıyor!.. (17.11.2024)
- Keşke satın alsalardı!.. (16.11.2024)
- Tencere dibin kara… (13.11.2024)
- Yürüyüşünü görelim… (10.11.2024)
- En azından ayıp!.. (09.11.2024)
- Anlamak çok mu zor?.. (06.11.2024)
- Köprüden önceki son çıkış… (03.11.2024)
- Yok öyle!.. (02.11.2024)
- Ne oldu şimdi?.. (30.10.2024)