Evrensel değerler teferruat mı?…
İnsanların kolayca haberleşmelerini sağlayarak onları birbirine bağlamak için kuruldukları iddia edilen Facebook, Twitter, İnstagram, Whatsapp gibi sosyal medya platformlarının ciddi manipülasyonlarda kullanılabildiklerinin anlaşılmasıyla ABD, Fransa, Almanya ve birçok ülkede çeşitli hukuki düzenlemeler yapıldığı, malum.
ABD'de Trump'un zaferiyle sonuçlanan seçimler ve İngiltere'deki Brexit referandumu sırasında bu platformlardaki verilerin kullanılmasıyla yapıldığı iddia edilen yönlendirmelerle ilgili ürkütücü iddialar söz konusu.
İnternet üzerinden ulaşılabilen 'The Great Hack' belgeseli ve 'Brexit, The Uncivil War' isimli TV filmi, bu iddialarla ilgili fikir edinebilmek için uygun örnekler.
Kişisel bilgilerinin kullanılması ile insanların eğilimlerinin tespiti ve onları belirli bir amaca yönlendirebilmek için yapılabilecekleri görmek, bu platformları kullananlar açısından gerekli de.
Sosyal ağların da katkısı ile iktidara geldiği savunulan Trump'un, Biden'e karşı yarıştığı seçimde Twitter hesabının askıya alınması, herhalde işin ironik kısmı. Parayı verenin düdüğü çalması hali, sosyal medya platformlarında da geçerli yani.
ABD ve diğer ülkelerde yapılan sosyal medya düzenlemelerinin, ilgili kuruluşlar yanında konuya naif yaklaşanların itirazları ile karşılaştığı biliniyor. İtiraz edenler arasında, bu platformları bundan sonra kendi amaçları için kullanmak niyetinde olanlar da var tabii.
Sosyal medyanın zararlarını minimuma indirebilmek için hukuki düzenlemeler yapılması, ülkemizin de gündeminde. Konu ile ilgili teklifin yakında TBMM gündemine gelmesi söz konusu.
Sosyal medya kuruluşlarının herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmadan faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini savunanlar var. Bunlar, meseleye güya özgürlük açısından yaklaşıyor ve yapılacak sosyal medya düzenlemesini de sansür olarak adlandırıyorlar.
Başkalarının özgürlüklerine müdahalelerin sınırlandırılmasıyla sosyal medyanın makulleştirilmesi gibi konular gündemlerinde yok tabii. Çünkü hayatlarını sosyal medya platformlarında kullanılacak yalanlar üreterek kazanıyorlar.
Yalanlar söylemek ve bunlarla iktidar karşıtı algılar oluşturmak için fonlananlar, kampanyanın as elemanları. Türkiye ile ilgili yalanlar uydurmaları için bunları fonlayanlar da en ciddi destekçileri…
Türkiye'nin yapacağı hukuki düzenlemeyi 'sansür' olarak takdim edenleri yönlendirenlerin, kendi ülkelerindeki benzer düzenlemeleri makul karşılamaları, dikkat çekici...
Gelişmelere ortak evrensel değerler açısından baktıkları söylenen Batılılar, Türkiye söz konusu olunca, evrensel değerleri bile teferruat olarak görüyorlar anlaşılan…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bana arkadaşını söyle… (20.11.2024)
- Mızrak çuvala sığmıyor!.. (17.11.2024)
- Keşke satın alsalardı!.. (16.11.2024)
- Tencere dibin kara… (13.11.2024)
- Yürüyüşünü görelim… (10.11.2024)
- En azından ayıp!.. (09.11.2024)
- Anlamak çok mu zor?.. (06.11.2024)
- Köprüden önceki son çıkış… (03.11.2024)
- Yok öyle!.. (02.11.2024)
- Ne oldu şimdi?.. (30.10.2024)