Afganistan'da yönetimi ele alan Taliban'ın tam olarak neler yapacağının merakla beklendiği günlerdeyiz.
90'lı yıllarda kurulup, 1996-2001 arasında Afganistan'ı yöneten ve 2001'deki ABD işgalinden beri de bağımsızlık için savaşan 'talebelerin' bu dönemden bundan sonrasına yönelik nasıl dersler çıkardıkları, önümüzdeki günlerde belli olacak.
Taliban'ın, ne yaparsa yapsın, kendisine olumsuz bakanların düşüncelerini değiştiremeyeceği, açık. Bunlardan çoğunun kendisini yöneten bir Afganistan yerine ABD tarafından yönetilen bir Afganistan istedikleri, malum.
20 yıla yakındır ülkeyi işgal altında tutan ABD'nin, işgal öncesi ülkeye getireceğini vaat ettiği demokrasi, insan hakları ve benzeri konularda bir arpa boyu bile yol alamamış olması, işgal yanlılarının umurunda bile değil.
Afganistan meselesine sadece kadın ve benzeri argümanlar üzerinden yaklaşanların, bağımsızlık söz konusu olduğu zaman başka şeylerin teferruat olduğu şeklinde bir inançları da yok.
Kestirmeden söylemek gerekirse, artık önünde koskocaman beyaz bir sayfa bulunan Taliban'ın bilinen bütün ezberleri bozarak Afganistan'da barışı ve kardeşliği hakim kılmak suretiyle yapabileceği çok güzel şeyler olduğu bir gerçek.
1840'tan 1920'lere kadar İngilizlere, 1970'li yıllardan 1989'a karşı Ruslara ve 2001'den itibaren de ABD'ye karşı verilen bağımsızlık çabalarını anlamlı hale getirmenin yolu, bütün bunlardan dersler çıkararak Afganistan'ın birleşmesini, bütünleşmesini sağlamaktan geçiyor.
On yıllardır işgal altında inim inim inleyen Afgan halkının artık rahat ve huzurla tanışması gereken zamanın geldiği çok açık. Bir anlamda ütopya olarak kabul edilebilecek bu hedef ne kadar zor olursa olsun, ciddi bir gereklilik de.
Gerek Taliban'ın ve gerekse bükün unsurlarıyla Afgan halkının, asırlardır dış güçlerin tasallutuna maruz kaldıktan sonra, tekrar esir durumuna düşmemek için yapılacaklarla ilgili herhalde epeyce tecrübe kazandıkları da söylenebilir…
Afganistan'ı küresel hesaplarında kullanılabilecek stratejik bir alan, uyuşturucu üretim merkezi, değerli madenler deryası ya da enerji hatlarının geçiş alanı olarak değil de kardeş insanların yaşadığı büyük bir coğrafya olarak görenlerle beraber yürünmesi durumunda bu ülkede bundan sonra güzel şeyler olabileceği varsayılabilir.
Bunun yolu da Taliban'ın bütün ezberleri bozacak şekilde davranarak ülkenin birliği ve beraberliği için atabileceği adımlardan geçiyor. Umulur ki bu adımlar gecikmeksizin atılır…