Talkın ve salkım!..
Yaz kış, soğuk sıcak demeden 670 gündür HDP Diyarbakır il binası önünde eylemlerini sürdüren Diyarbakır Annelerinin dağa kaçırılan çocuklarını istediklerini, ABD'liler de biliyor. Dağdakilerden bazılarının geri döndüklerini de…
HDP'nin aracılık ettiği çocuk kaçırma eylemlerinin PKK'ya eleman devşirmek için yapıldığını ve aynı durumun Suriye'deki PYD/YPG için geçerli olduğunu da biliyorlar tabii…
PYD/YPG yerine SDG yani Suriye Demokratik Güçleri ismini kullanılsa da, bu yapılanmanın PKK'nın Suriye uzantısı olduğu ve ABD'nin onlara binlerce TIR ve uçak dolusu silah aktardığı, herkesin malumu…
Bunlar, NATO müttefiki olan Türkiye'ye karşı PKK ve türevlerini destekleyen ABD'nin, terör örgütünün çocukları dağa kaçırmasının sorumluları arasında olduğunun delilleri.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın '2021 İnsan Ticareti' raporunda Türkiye'ye yöneltilen 'Suriye'de destek sağladığı gruplardan birisinin çocuk asker kullandığı' iddiası, tam bir utanmazlık örneği.
Terör örgütleri ile al takke ver külah ilişkileri geçtik, onların çocukları istismar etmelerine sesini bile çıkarmıyor ABD. Hakikaten çocuk askerler konusunda bir hassasiyetleri olsaydı, emirlerindeki PKK'nın çocuk kaçırmalarına mani olurlardı…
Türkiye'nin, hemen her konuda olduğu gibi Suriye ile ilgili bütün gelişmelerde de uluslararası hukukun bütün kurallarına azami derecede uyduğunu en iyi bilen ülkelerden birisi ABD.
ABD, attığı adımların uluslararası hukuka uygunluğuna dikkat eden Türkiye'yi yalanlarla köşeye sıkıştırmaya çabalıyor. Haklarının masada ve sahada gerektiği gibi takip edebilecek bir güce ulaşan Türkiye, ABD için ciddi bir rahatsızlık sebebi çünkü.
Türkiye'de ve Suriye'de dağa kaldırdığı çocukları terör olaylarında kullanan PKK ve uzantıları ile beraber hareket eden ABD'nin ikiyüzlülüğünü gösteren emareler çok…
ABD Ankara Büyükelçiliği'nin, 'Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını bir kez daha gözden geçirmesi' çağrısı, bunlardan birisi.
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararını gözden geçirmesini isteyen ABD, sözleşmeyi kabul bile etmemiş. Ama bizim ayrılmamamız gerektiğini düşünüyor her nedense.
ABD, 'aleme verir talkını kendi yutar salkımı' sözündeki gibi davranıyor yani.
Bütün bunların bizi ilgilendiren yönü, başta CHP olmak üzere muhalefetin dost olarak kabul ettiği çevrelerin ülkemizin iyiliğimizi istemedikleri gerçeği…
Türkiye'yi teslim almaya uğraşanlarla aynı paraleldeki işbirlikçilere karşı dikkatli olmalı ve onlara asla fırsat vermemeliyiz…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bana arkadaşını söyle… (20.11.2024)
- Mızrak çuvala sığmıyor!.. (17.11.2024)
- Keşke satın alsalardı!.. (16.11.2024)
- Tencere dibin kara… (13.11.2024)
- Yürüyüşünü görelim… (10.11.2024)
- En azından ayıp!.. (09.11.2024)
- Anlamak çok mu zor?.. (06.11.2024)
- Köprüden önceki son çıkış… (03.11.2024)
- Yok öyle!.. (02.11.2024)
- Ne oldu şimdi?.. (30.10.2024)