Tarlamızı süren sürmüş!..
Emekli amirallerin Montrö ve Kanal İstanbul soslu bildirileri ile ilgili süreç, şimdilik sakince sürüyor.
Sizi bilmem ama herhalde insanımızın çoğu gibi, emekli amirallerin tuhaf bildirileri gibi, yaptıklarını izah etme sadedindeki sözleri de içime sinmedi. Çünkü gerek bildiride ve gerekse izahların hiçbir yerinde Türkiye yoktu…
Bir zamanlar Deniz Kuvvetlerimizin en önemli mevkilerini işgal edenlerden yarıdan fazlasının bildiri adı altında Türkiye'nin menfaatleri ile uzaktan yakından alakası olmayan hususları savunmalarına makul ve mantıklı sebepler bulabilmek de mümkün değil…
Kimse kaldırılsın demediği halde başkaları adına Montrö savunusu yapan emekli amirallerin, Kanal İstanbul'a ipotek koyma çabaları da herhalde bağlantılı oldukları küresel kuruluşların talepleri ile ilgili olmalı.
Esas sıkıntı konusu ise, bu ülkenin emekli amirallerinin, Türkiye'nin menfaatlerini değil üzerimize hesap yapan başkalarının menfaatlerini öncelemeleri…
Haklarında soruşturma yürütülen amirallerin ticari bağlantılarına da bakılıyordur inşallah. Çünkü bildirileri ile kim ve ne olduklarını açık eden emekli amirallerden en azından bazılarının Kanal İstanbul'dan etkilenecek küresel nakliye şirketleriyle bağlantıları var gibi.
Yıllarını TSK'ya verip amirallikten emekli olmuş kişilerle alakalı sorulmaması gereken bir soru belki. Ancak her sözleşmede olabileceği gibi, 1936'da imzaladığımız Montrö'de aksayan bazı hususlara dikkat çekilmesi ihtimaline bile öfkelenmeleri dikkat çekici.
Aynı şekilde 1936'dan beri köprülerin altından çok sular akmışken, Boğazlar konusunda yeni bir açılım olabilecek Kanal İstanbul konusunda 'istemezük' tavrını takınmaları da, dikkat çekici.
Yıllarını bu ülkenin silahlı kuvvetlerine vermiş olmakla övünseler de, emekli amirallerin gerek Montrö ve gerekse de Kanal İstanbul konusunda söyledikleri, vatandaşlarımızın hepsinin içini acıtabilecek şeyler. Oysa söyleyebilecekleri başka şeyler olmalıydı.
Bizim deniz kuvvetlerimin tepesinde görev yapmış isimlerin bir ABD'li, bir Rus ya da bir Fransız'a benzer görüşlere sahip olmasının herhangi bir anlamı yok. Tabii bizim emekli amirallerimiz sanki onların emeklileri gibi davranmaya çalışmıyorlarsa…
İşin en acı tarafı da, bu ülkenin tarlalarının en önemli yerlerinin bile başkalarınca sürülmüş olduğu gerçeği… Emekli amirallerin bulunduğu alan da en korunmuş yerlerden birisi güya…
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bana arkadaşını söyle… (20.11.2024)
- Mızrak çuvala sığmıyor!.. (17.11.2024)
- Keşke satın alsalardı!.. (16.11.2024)
- Tencere dibin kara… (13.11.2024)
- Yürüyüşünü görelim… (10.11.2024)
- En azından ayıp!.. (09.11.2024)
- Anlamak çok mu zor?.. (06.11.2024)
- Köprüden önceki son çıkış… (03.11.2024)
- Yok öyle!.. (02.11.2024)
- Ne oldu şimdi?.. (30.10.2024)