Genel Başkanlarının, "Biz insanlar arasında ayırım yapmayız. Hangi görüşten olursa olsun, her insanın görüşü saygıdeğerdir" dedikten sonra, ''Hâlâ bu hükümetin peşinden giden öğretmen varsa, kimse kusura bakmasın ben ona öğretmen demem" şeklindeki sözleri hakkında CHP'liler ne düşünür acaba…
Ancak, her bir vatandaşımız gibi bağımsızlık yanlısı ve vatansever olduklarından şüphe duyulamayacağına göre, partilerinin Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz'ün söyledikleri hakkında CHP'lilerin ne düşündükleri daha da önemli.
Vaktiyle Azerbaycan ve Dağlık Karabağ konusunda söyledikleri ile çizgisini zaten belli etmiş olan bu ismin, yakın zamanda söylediklerinin çok daha vahim olduğunu söylemek gerek.
ABD'yi içişlerimize karışmaya hatta düpedüz müdahil olmaya davet eder gibi, 'Joe Biden'dan Türkiye için 'demokrasi vurgusu' beklediğini söyleyen Çeviköz'ün saçtığı incilerden bazıları şunlar:
CHP iktidarında, S-400'leri iptal edeceğiz… KKTC'de Maraş'ın açılmasını istemiyoruz… Türkiye Suriye'den çekilmeli; Suriye'deki Kürtlerle ilişkiler geliştirilmeli… Transatlantik birlik yeniden inşa edilmeli. Bu, Türkiye'yi NATO'ya geri getirecektir…
Belki daha da vahimi, ülkemizin Azerbaycan'a yönelik destekleri ile alakalı akıl almaz iddialarını hatırlatan şu yalanı: 'Türkiye, Libya'ya Silah Ambargosu içeren BM kararına uymadı.'
Ünal Çeviköz'ün, German Marshall Fund'daki İngilizce konuşmasının yanlış tercüme edildiği şeklindeki açıklamasının zevahiri kurtarma çabası olduğunu biliyoruz. Tercüme hatası yapıldığını söyleyen kişinin, bahsi geçen konulardaki görüşleri ile alakalı bir takım açıklamalar yapması gerekirdi çünkü.
Vaktiyle Türkiye'yi büyükelçi olarak temsil etme makamında bulunmuş bir ismin bu duruma nasıl gelebildiği önemli. Ama daha da önemlisi, Ünal Çeviköz'ün büyükelçilik görevinde iken de benzer şekilde davranıp davranmadığı…
CHP'LİLERDE HAFIZA KAYBI MI VAR?..
S-400 meselesi, CHP açısından renkli konulardan birisi. Parti sözcüsü Faik Öztrak'ın, Çeviköz'ün –inşallah hiç gerçekleşmeyecek- CHP iktidarında iptal edeceklerini söylediği S-400'lerin alınmasını aslında genel başkanları Kılıçdaroğlu'nun istediğini söylemesi, bu renklilikle alakalı.
Faik Öztrak, Marmaray, İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve diğer mega projelerle alakalı benzer iddialarda bulunmadı henüz. Ama gidişata bakılırsa, yakındır.
Kılıçdaroğlu ve S-400 yazarak araştırdığınızda, CHP Genel Başkanı'nın ülkemizin bu savunma sistemini almasına karşı çıktığının belgeleri ile dolu arşivler bile hızını kesmiyor adamların.
Ne söylerlerse söylesinler, ne yaparlarsa yapsınlar kendilerine inanan bir kitle olduğuna inanmaları belki normal. Ancak CHP kitlesinin hafızası olmayanlardan meydana geldiğini düşünmeleri, doğrusu incitici.
Tabii, adeta insan aklıyla alay eder gibi herkesin gözleri önünde oynanan bu tiyatronun asıl acıklı yanı, dün söylediklerinin bugün yüz seksen derece tersini söylemeleri değil.
Cumhuriyetin kurucu partisi ve benzeri kendilerine yakıştırdıkları vasıflarla alakasız şekilde, CHP'nin dış mihrakların uzantısı olduğunu düşündürecek davranışlar karşısındaki tepkisizlikleri, konunun en şaşırtıcı yanı…
Herkes gibi CHP'liler de bilir ki, S-400'leri iptalden bahsetmek, Maraş'ın açılmasına karşı çıkmak, Suriye'den çekilelim deyip üstelik de PYD-YPG ile ilişki kuralım gibisinden sözler, bu ülke için siyaset yapanların değil, bu ülkede başkaları için siyaset yapanların söyleyebileceği sözlerdir…