Çin'in Vuhan kentinde geçtiğimiz yılın sonunda ortaya çıktıktan sonra nerdeyse bütün dünya ülkelerine yayılan ve son olarak Dünya Sağlık Örgütü'nün 'küresel salgın' uyarısı yapmasına sebep olan Corona Virüsü (Covid 19), şimdilik bir kişide olmak üzere, ülkemizde de görüldü.
Öncelikle, virüsün ortaya çıktıktan sonraki yayılma hızına bakarak, yeni tip Corona ile mücadele konusunda gereken bütün adımları vaktinde attıkları için başta Sağlık Bakanımız olmak üzere yöneticilerimizi tebrik etmek gerek.
Başlangıçta aşırı imiş gibi gelen uygulamaların tam bir bilinçle sürdürülmesi ve bu süreçte ticaret, turizm ya da başka konular arka plana itilerek vatandaşın sağlığının esas alınması, Covid 19 ile mücadelenin ana eksenini oluşturdu.
Virüsün yayılması ile ilgili durumu gösteren son haritalar, Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca'nın da vurguladığı gibi, gelişmiş Batılı ülkeler başta olmak üzere birçok ülkenin virüse karşı tedbir alınması konusunda işi ağırdan aldıklarının göstergesi.
ABD ve Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere birçok ülkede etkinliklerin iptali, okulların tatil edilmesi uçuşların iptali ve benzeri gelişmeleri, bölgesel olarak ilan edilen OHAL ilanları izliyor. Sadece sosyal hayatta değil, ekonomik alanda da ciddi problemlere sebep olan virüsle ilgili gelişmelerin nerede durabileceği de henüz belli değil.
Artık hemen her ülkede görülen vaka sayısı ve ölümlerden sonra birçok ülkenin Sağlık Bakanlığımızdan virüs salgını ile mücadele konusunda bilgi ve tecrübe paylaşımı talebinde bulunması, Türkiye'nin Corona Virüsü'ne karşı tedbirler konusunda dünya çapındaki başarısının göstergesi.
Virüsün Çin'de ortaya çıktığı duyulur duyulmaz alınmaya başlanan ve kimilerinin alay vesilesi yapmaya çalıştığı tedbirlerin ne kadar faydalı olduğunu görmek için mevcut tabloya bakmak yeterli.
Dertleri Corona değil…
İnsanımızın günlük hayatında el ve yüz temizliğinin büyük yer tutuyor olması ve ibadetlerine dikkat edenlerin abdest almaları, avantajlı yönlerimizden. Bu arada Cumhurbaşkanımızın başlattığı sarılma ve el sıkışma gibi alışkanlıkların bir süre terk edilmesi de unutulmamalı.
Bundan sonra olabilecekler konusunda söylenebilecek olan da, yöneticilerimizin uyarılarını dikkate almamız sayesinde, Türkiye'nin Corona Virüsü tehlikesini inşallah ucuz atlatacağı yönünde.
Erken alınan ve sıkı bir şekilde sürdürülen tedbirler sayesinde yeni tip corona virüsü ile mücadele konusunda şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da başarılı olacağımız, açık.
Ancak, toplumumuzda uzun zamandır var olup gittikçe de yayılan bir başka virüs var ki, onunla mücadelede başarı sağlayabilmek, biraz zor. Çok değişik isimleri olan bu virüse, kısaca 'algı oluşturma' virüsü diyebiliriz.
Virüsün Çin'de ortaya çıkmasının hemen ardından atılması gereken her türlü adımları atmakla yetinmeyip, gelişmeleri şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşan bir Hükümete sahibiz. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca'nın, ülkemizde tespit edilen ilk vakayı canlı yayında duyurması da bunun en net örneği.
Ancak, virüsün ortaya çıkmasından itibaren, Türkiye'de birçok Corona hastası olduğu ve hatta bazı ölümler yaşandığı, ancak bunların gizlendiği şeklindeki iddialar, sosyal medya ve fısıltı gazetesinin başlıca konuları arasında.
'Algı oluşturma' virüsünün bulaştığı kişilerin, Elazığ ve Malatya'daki depremde söylentiler yayarak ortalığı karıştırmaya çalıştıktan hemen sonra Corona üzerinden algı operasyonlarına girişmeleri, boşuna değil.
Onların derdi Corona değil, Türkiye…