Yerli değil, çakma!..
Türkiye'de özellikle de son dönemlerde gerçekler yerine, kötü niyetli oldukları şüphesiz birilerince oluşturulan algıların hakimiyeti, ciddi bir problem.
Daha da ciddi olan durum ise, birilerinin ısrarla tekrarlayıp durdukları yalanlarla alakalı gerçeklerin, arada kaybolup gitme ihtimali.
Tıpkı 1950'lerde keçisi çalınan bir müftünün, gazetelerdeki 'müftü keçi çaldı' haberini yıllarca düzeltilemeyişi gibi bir durum bu.
Müftü ve keçi meselesi, oluşturulan algı ile ilgili. Ancak, Sakarya Tank Palet Fabrikası'nın işletmesinin yerli ve milli Altay tankının seri üretimi için BMC'ye devri ile ilgili gelişmeler 'kellim kellim la yenfa' sözünün ne kadar doğru olduğunu da ispatlar nitelikte. Fabrika ile ilgili gerçekler ne kadar anlatılırsa anlatılsın, gerçeklerle değil oluşturacakları algı ile ilgilenenlerin anlamaya niyetleri yok çünkü.
Sakarya Tank palet Fabrikası ile ilgili iddialarını net bir biçimde yalanlayan açıklamalara rağmen, Başta genel başkanları olmak üzere CHP'liler konu ile ilgili yalanlarını ısrarlı bir biçimde tekrarlamayı sürdürüyorlar.
Olayın temeli şu: Sakarya Tank Palet Fabrikası ya da daha doğrusu 'MSB Birinci Ana Bakım Merkezi Müdürlüğü'nün işletmesi, prototipi hazırlanan yerli ve milli Altay Tankı'nın üretimini gerçekleştirmekte kullanılmak üzere, tankın seri üretim ihalesini kazanan BMC'ye devredildi.
Fabrikanın mülkiyeti yine Milli Savunma Bakanlığı'na ait olduğu gibi, işletmeyi devralan şirket gerek tank üretimi ve gerekse fabrikanın normal işleyişi ile ilgili revizyonları da yapmak mecburiyetinde. Bu da, tank üretimi için obüslerde kullanılan üretim bantlarının yenilenmesi ve benzeri konularda 50 milyon Avroluk bir yatırım demek.
Ya diğeri alsaydı…
BMC'de ortaklığı bulunan Katarlıların işletme devri ve fabrikada yapılacaklarla herhangi bir ilgileri de yok. Buna rağmen, Sakarya Tank Palet Fabrikası Katar Ordusuna satıldı ile başlayan CHP iddiaları, fabrikanın satılmadığı ve Altay Tankı'nın seri üretimini gerçekleştirecek firmaya işletmesinin devredildiğinin açıklanmasından sonra, 'Katar Ordusuna kiralanmak suretiyle peşkeş çekildi' şekline dönüştü.
Katarlıların ihaleyi kazanan BMC'ye ortak oldukları ve fabrikanın işletme devri ile bir alakaları olmadığının bilinmesine rağmen yalanlar ısrarla tekrarlanmaya devam edildi. Yapılmak istenen Altay Tankı'nın seri üretim ihalesini kazanamayan firmayı kollamak gibi gözükse de, CHP'lilerin aslında Altay'ın üretimini durdurmayı hedeflediklerini söyleyenlerin sayısı da az değil.
En dikkat çeken husus ise, Fabrika le ilgili kafa karıştırmaya yönelik yalanlarını birbiri ardına sıralarken, CHP'lilerin yerli ve milli gibi gözükme çabaları... Yerlinin 'çakma'sı da böyle oluyor yani…
Türkiye'nin milli savunması ile ilgili konularda aykırı açıklamalar yapabilen isimlerin bulunduğu CHP'nin, sürekli olarak meseleyle hiç alakası olmayan BMC'deki Katar ortaklığını gündeme getirme çabası, belli ki insanımızın kafasını karıştırma amaçlı.
Konuyu detaylıca bilenler, esas meselenin Altay Tankı'nın seri üretimi ihalesini 250 tank için 7 milyar avro teklif veren Otokar yerine, 4 milyar avro teklif verip sonra 3.5 milyara inen BMC'nin alması olduğunun, farkında.
İhaleyi diğer firma kazansaydı, Sakarya Tank Palet Fabrikası'nın işletme devrinin ona yapılacağı, işin bir başka yönü.
Esas soru ise şu: İhaleyi Otokar kazansa ve fabrikanın işletme devri ona yapılsaydı, başta genel başkanları olmak üzere CHP'liler yine gürültü koparırlar mıydı acaba?..
Evet, ne dersiniz?..
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Bana arkadaşını söyle… (20.11.2024)
- Mızrak çuvala sığmıyor!.. (17.11.2024)
- Keşke satın alsalardı!.. (16.11.2024)
- Tencere dibin kara… (13.11.2024)
- Yürüyüşünü görelim… (10.11.2024)
- En azından ayıp!.. (09.11.2024)
- Anlamak çok mu zor?.. (06.11.2024)
- Köprüden önceki son çıkış… (03.11.2024)
- Yok öyle!.. (02.11.2024)
- Ne oldu şimdi?.. (30.10.2024)