Hacı adayları konusundaki rakamlar muhtelif... Kimi 2.5-3 milyon derken, kimi 4 ya da başka bir rakam zikrediyor. Bilinen, Suudi Arabistan yönetiminin Hac ibadetinin daha sağlıklı yapılabilmesi için bu sene kaçak girişlere müsamaha göstermediği.
Ancak, Hac günlerindeyiz ve Mekke-i Mükerreme çevresiyle beraber yılın en kalabalık günlerini yaşıyor.
Bugün, İslam ülkelerinden ve çeşitli coğrafyalardan gelen milyonlarca Müslümanın, Büyük Buluşma için Arafat'ta olacakları gün...
Yaşlı genç, kadın erkek, siyah beyaz, zengin fakir, kuvvetli zayıf... Akla gelebilecek bütün çeşitlilikleri ihtiva eden Müslümanlar akın akın Arafat'a koşacak, orada buluşacak ve vakfeye duracaklar...
Peygamber Efendimiz'in (sav) 'Hac Arafat'tır' hadis-i şerifi, hacı adaylarının mutlaka orada olmaları ve vakfeye durmalarının gereğine işaret etmenin yanında, Arafat'ta birbirleri ile tanışmaları ve kaynaşmalarına da işaret ediyor olmalı... Arafat'ta hep olduğu gibi bu sene gerçekleşecek olan da tam olarak bu zaten....
Bir mekanın da adı olan Arafat, aynı zamanda tanışmak, birbirini bilmek manasına da geliyor.
Bu açıdan bakılırsa, Hacc'ın en önemli rükünlerinden birisi olan Arafat buluşmasının, Müslümanların yıllık Büyük Kongreleri olduğu söylenebilir...
Öyle bir kongre ki bu, Müslümanların yaşadığı her yerden gelen insanların, yaşadıkları hemen her şeyi bütün açıklığı ile dile getirmelerine vesile oluyor.
Tavaf sırasında, Say yaparken, Kur'an okurken, Kabe'yi seyrederken, namaz kılarken olduğu gibi, Arafat'ta da yüreklerinden kopan dilekçeleri Cenab-ı Hakk'a dualar şeklinde gönderir Müslümanlar... En ufak bir sansür kaygısı duymadan ve kabul edileceği konusunda içleri ümit dolu olarak...
'Zillet'ten 'İzzet'e...
Yaklaşık iki milyar Müslümanı temsilen kutsal topraklara Cenab-ı Hakk'ın misafiri olarak gelenlerin içlerinden gelen yalvarışlarının, bütün olup bitenlerin en gerçek hikayesi olduğunu biliyoruz.
Gerek Kabe'de, gerek Arafat'ta, gerekse de Müzdelife ve Mina'da yapılan dualar sırasında dile getirilen hususlara en ufak bir yalan ya da mübalağa karışma ihtimali olamaz çünkü...
Duaları olmasaydı herhangi bir önemleri olmadığının bilincinde olarak, doğrudan Rablerine hallerini anlatan insanların samimiyeti konusunda herhangi bir şüphe olamaz zaten.
Hacla ilgili görevlerine yerine getirdikten sonra 'analarından doğdukları gibi tertemiz, yani günahsız' hale gelecekleri müjdelenen Müslümanların, yakarışlarının neler getirebileceğini bilmek mümkün değil.
Ancak, insanların yaşadıklarını, hissettiklerini, çeşitli konularla ilgili şikayetlerini Rablerine sunmalarından zalimlerin korkması, adil olanların da ümitlenmesi gerek...
80 binden fazlası ülkemizden olmak üzere, milyonlarca hacı adayının dualarında adı en çok geçen ve geçecek olan ülke, herhalde Türkiye'dir...
Semaya yükselen ve yükselecek dualarda ismi en çok anılan lider de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olacaktır., şüphesiz..
Ülkemizin sadece kendisi için değil, başta İslam alemi olmak üzere bütün mazlum coğrafyalar için adalet talep eden bir yönetime sahip olması, en önemli özelliklerinden birisi...
Ancak, Müslümanların bir anlamda Büyük Kongresi olan Hacc için kutsal topraklarda bulunan insanlar açısından önemli olan esas konu Türkiye'nin emperyalistler karşısında dimdik durması...
Müslümanların zilletten kurtulup tekrar İzzet'e kavuşabilmeleri konusunda Türkiye'nin duruşunun verdiği ümit, bambaşka bir değere sahip...
Arefe Gününüz mübarek olsun. Sizlerde boş geçirmeyin inşallah...