Cenab'ı Hakk'ın lütfu ile Hacc niyetiyle Medine-i Münevvere'ye doğru yola çıkarken, ilk dikkatimi çeken uçaktaki yol arkadaşlarımız oldu.
Bazıları Burkino Faso'dan olmak üzere, THY uçağının yolcularının nerdeyse tamamı Orta Afrika ülkelerinin hacı adaylarıydı.
Belli ki memleketlerinden doğrudan Mekke ya da Medine'ye gitme imkanları olmadığı için, önce THY ile İstanbul'a gelip sonra kutsal topraklara gidiyorlardı.
90'lı yıllarda Tunus'a gidebilmek için önce Paris'e gitmek zorunda kaldığımız günleri hatırlayınca, THY'nin geldiği aşama ile bir kez daha iftihar ettim.
Bu sadece Türkiye'nin nereden nereye geldiğini gösteren binlerce örnekten birisi. Tabii aynı zamanda birilerinin neden bizimle uğraştıklarını anlamak açısından da önemli bir husus.
Havalimanında bilet işlemleri ile uğraşırken dikkatimi çeken bir başka husus da, bazı yolcuların bavullarının çokluğu oldu. Bavul ticareti ile uğraştıkları anlaşılan insanların yoğunluğu, birilerinin oluşturmaya çalıştıkları olumsuz havaya rağmen ülkemizin sahip olduğu imkanların ümit verici olduğunun işareti..
Hacı adaylarından şimdilik bir kısmının bulunduğu Medine-i Münevvere, hatırı sayılır derecede kalabalık. Ancak şehrin esas yoğunluğu Bayram sonrası yaşayacağını da belirtmek gerek.
Namaz vakitlerinin öncesinde ve sonrasında, Mescid-i Nebi civarındaki yollardan akan insan seli görülmeye değer bir manzara. Hemen her renkten, cinsten ve yaştan insanların oluşturduğu muhteşem bir tablo bu.
Mescid-i Nebi'de on binlerce insanla birlikte namaz kılmayı anlatabilmek ise mümkün değil. Ancak yaşanmakla anlaşılabilecek bir durum.
Özellikle de Medine-i Münevvere'de namaz aralarındaki sohbetlerin başlıca konularından birisi Türkiye'ye yönelik alçakça ekonomik saldırı.
Başkaları da kaybediyor...
Hac ibadeti için gelmiş olsalar da, insanımızın memleketteki gelişmeleri an be an takip ediyor olması, ilgi çekici. Ekonomik mücadelenin yanında son günlerde yaşanan sel felaketleri de, insanların sohbetleri ve tabii ki dualarında yerini almış durumda.
Ülkede yaşananlar karşısında duyarsız olan, hatta saldırıların yanında yer alır tarzda açıklamalar yapanlar da, hacı adaylarının ilgi sahasında... Onlara yönelik duaların şekli değişik sadece...
ABD Doları karşısında 3.75 civarında sabitlenmiş Suudi Arabistan Riyali'nin, TL karşısında değer kazanması, hacı adaylarını morallerini biraz bozsa da, insanlar neler yaşandığının farkında.
Suud Riyali'nin değerindeki artış sebebiyle almaya niyetlendikleri hurma miktarını azaltmak zorunda kalsalar da, ülkemizin ekonomik bir savaş verdiğinin pek ala farkındalar.
Öyle gözüküyor ki, daha bir aşkla ülkemiz, milletimiz ve yöneticilerimizin başarısı için dua ediyorlar Hacı adayları.
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı ekonomik saldırının sadece Türkiye'ye değil, bizimle bir şekilde iş yapan bütün ülkeleri ve bu arada mesela Suud'u da etkileyeceği, kesin.
Şimdilik Türkiye'den gelenlere hurma satışlarının azalması şeklindeki bu etki, giderek Türkiye'ye satılacak hurmalarda fiyat düşürülmesi neticesini de doğuracak kaçınılmaz olarak...
Bu basit örnekten hareketle, ABD'den esen rüzgarların sadece bize değil birçok ülkeye, hatta kendisine bile zarar verdiği söylenebilir...
Bu arada Türkiye'den gelenler yanında, kutsal topraklardaki nerdeyse bütün hacı adaylarının Türkiye'ye dualar ettiklerini de belirtmek gerek.
Karşılaştığımız insanların 'Türkiye', 'İstanbul' ve hele 'Erdoğan' derken gözlerinin ta içinin gülmesi, bunu anlamak için yeterli...
Nasıl olacağı ayrı mesele... Ama 'iyi olacağız inşallah!..'