Avrupa'nın birçok ülkesinde, Türkiye ile ilgili bir mesele gündeme geldiğinde konu ne ile alakalı olursa olsun takınılan olumsuz tavırların haddi hesabı yok. Bu tavrın Hollanda'da zirve yaptığı da, malum.
'Avrupalı' terimini 'hümanist, çağdaş, modern, objektif, gerektiğinde empati yapabilen...' vb. manalarda kullananlar halen var. Ama Avrupalı'nın; 'İslam-Türk düşmanı, önyargılı, ikiyüzlü, çağdışı, empati mahrumu...' manalarında kullanılacağı günler herhalde çok uzak değil.
Çünkü Müslümanlık ya da Türkiye söz konusu olduğunda, kantarın topuzunu fena kaçırıyor ve kelimenin tam manasıyla saçmalıyorlar.
Sözde Ermeni Soykırım İddiaları, başka bazı Avrupa ülkelerinden sonra Hollanda Parlamentosu tarafından da tanındı.
'Ermeniler kimdir, Osmanlı ile aralarında neler yaşanmıştır' ve benzeri sorular karşısında bön bön bakmaktan başka bir şey yapamayacakları açık olan 142 Hollandalı milletvekili, '1915'te yaşananları soykırım olarak tanıyan' karar tasarısına 'evet' dedi.
1800'lerin ortalarına kadar asırlarca Osmanlı ile beraber yaşayan Ermeniler'den bazılarının 1915 sonrasında yaşadığı rivayet edilenlerin çok acı şeyler olduğu konusunda kimsenin şüphesi yok.
Ancak, o tarihe kadar Osmanlı coğrafyasında Ermeni Çeteciler yüzünden Müslüman ahalinin yaşadıkları da gündeme gelmeli ve mesele öyle tartışılmalıydı. Gerçeğin her zaman iki yüzü vardır ve hangisinin diğerinden daha acı olduğunu da mutlaka araştırmak gerekir, çünkü.
24 Nisan 1915'te Tehcir Kararı alınana kadar yaşananlar da ortaya dökülür ve aynı durumda mesela herhangi bir Avrupa ülkesi olsaydı ne yapardı gibisinden bir zihin jimnastiği yapılabilirdi pek ala...
Özellikle de 'Avrupalı' kavramını gelişimini olumlu yönde sürdürmüş ve tamamlamış bir medeniyet manasına kullananlar bunu yapmalı ve iddiaların üzerinde titiz bir şekilde durmalıydılar...
Suçlamaların hedefi Osmanlı varisi Türkiye Cumhuriyeti ise, birçok Avrupalı ülke gibi Hollandalılar'ın bu tür detaylarla vakit kaybetmeleri düşünülemezdi tabii.
Ve öyle de oldu..
DEVŞİRİLMİŞLER...
Oylamada tasarıya 'hayır' diyen üç kişi, Türk kökenli milletvekilleri tarafından kurulan DENK Partisi'nden Tunahan Kuzu ve Selçuk Öztürk ile partinin Fas kökenli bir milletvekili.
Dikkat çekici olan söz konusu karar tasarısına parlamentodaki 5 Türk asıllı milletvekilinin de 'evet' demiş olması.
'Türk asıllı' denilen bu 5 milletvekilinin, yani Yeşil Sol Parti'den Nevin Özütok, Zihni Özdil; Sosyalist Parti'den Saadet Karabulut, Cem Laçin ve Halk Özgürlük ve Demokrasi Partisi'nden Dilan Yeşilgöz'ün, gerçekte Türk olup olmadıklarını, bilmiyoruz.
İsimleri Türk ismi olsa da, bu kişilerin asıl aidiyetlerini saklayıp saklamadıkları şüpheli. Bununla, 'Ermeni' asıllı olduklarını söylemeye çalışmıyoruz, ama köken itibariyle Türkiyeli olsalar bile Hollandalılar tarafından devşirildikleri, açık.
1915'te yaşananlar konusunda bilgi sahibi olup, iddiaların soğukkanlı bir biçimde araştırılması ve günümüzde insanların arasına düşmanlık sokmak için kullanılmaması gerektiğine inanan çok sayıda Ermeni vatandaşımız var.
Tarihte yaşanmış birtakım olayları siyasi sebeplerle çarpıtarak Türkiye'ye yüklenmenin kimseye bir faydasının olmadığı ve olmayacağının artık anlaşılmış olması gerek.
1915 olaylarını Türkiye aleyhine kullananların, aslında Ermeniler aleyhine çalıştıklarını söylemek, mümkün.
Vaktiyle Osmanlı'yı yıkmak ya da zayıflatmak amacıyla bir kısım Ermeniler'i kullananların torunları, şimdilerde Türkiye'yi zayıflatmak için 'soykırım' iddialarını kullanmaya çalışıyorlar... Olup biten bundan ibaret...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.