Beklenen oldu ve ABD'nin BM Daimi Temsilcisi, BM Güvenlik Konseyi'nde, Trump'un Kudüs kararı ile ilgili tasarıyı veto etti... Filistin tarafından hazırlanan ve Türkiye'nin de desteği ile geçici üye Mısır tarafından BM Güvenlik Konseyi'ne sunulan tasarıda, BM kararlarına atıf yapılarak, Kudüs'ünnihai statüsünün 'Filistin ile İsrailarasındaki barış görüşmelerisonucunda' belirlenmesi gerektiği hatırlatılmıştı. Kudüs'ün statüsünü veya demografik yapısını değiştirmeye yönelik tüm tek taraflı girişimlerin 'hukuken geçersiz ve ilgili anlaşmalar gereği iptal edilmesi gerektiğine' vurgu yapılan tasarıda, herhangi bir ülkenin büyükelçiliğini Kudüs'e taşımaması çağrısında da bulunulmuştu. Konseyin 15 üyesinden 14'ünün (Daimi üyeler İngiltere, Fransa, Çin, Rusya ve geçici üyeler Uruguay, Bolivya, Etiyopya, İtalya, Japonya, Kazakistan, Senegal, İsveç, Ukrayna ve Mısır) lehte oy kullanmasına rağmen ABD tarafından veto edilen Kudüs kararı sonrası, Cumhurbaşkanımız Recep TayyipErdoğan, konunun BirleşmişMilletler Genel Kurulu'nagötürüleceğini açıkladı. Cumhurbaşkanımızın açıklaması, Trump'un kararı üzerine İslam İşbirliği Teşkilatını (İİT) İstanbul'da toplayan ve Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olarak tanınması kararının çıkarılmasını sağlayan Türkiye'nin,BMGK'deki veto sonrasıkonunun BM Genel Kurulu'nataşınması sürecinde de aktif roloynayacağının göstergesi. Şu ana kadar yaşanan gelişmelere bakılırsa, ABD ve İsrail dışında Trump'un kararından memnun olan hiçbir devlet yok. Dolayısıyla, BMGenel Kurulu'nda yapılacakKudüs'le ilgili oylamada gerekenüçte iki çoğunluğa rahatlıklaulaşılabileceği düşünülüyor. BM Genel Kurulu'nun alacağı karar, kuruluşun icra organı sayılan Güvenlik Konseyi'ni bağlamıyor olsa da, ABD'nindünyayı karşısına aldığını netolarak ortaya koyacak olması, önemli bir kazanım.
ŞİMDİ NE OLACAK?..
Kudüs'le ilgili konu, İsrail Parlamentosu Knesset'te 30 Temmuz 1980'de tek taraflı olarak alınan ve şehrin tamamını İsrail'in binlerce yıllık bölünmez başkenti olarak ilan eden Kudüs Yasası'nı kabul etmesi üzerine BM gündemine gelmişti. Bu olay üzerine 20 Ağustos 1980'de toplanan BM GüvenlikKonseyi, İsrail'in 'Kudüs'ü İsrailDevleti'nin 'tam ve birleşik'başkenti ilan eden 30 Temmuz1980 tarihli Kudüs Yasası'nıuluslararası hukukun ihlaliolarak kabul etmiş ve kınamıştı. Konseyin bu yasayı tanımayacağı belirtilen 478 sayılı kararda,üye ülkeler konsey kararınıkabul etmeye ve diplomatiktemsilciliklerin Kudüs'ten TelAviv'e taşımaya davet ediliyordu. İsrail'le ilgili hemen her kararı veto etmesiyle bilinen ABD, BMGK'nin478 sayılı kararına diğerdaimi ve geçici üyeler gibi'evet' dememiş, ancak vetoda etmemişti. 478 sayılı kararın kabul edilmesi sonrası Kudüs'te büyükelçilikleri bulunan Bolivya, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, El Salvador, Guatemala, Haiti, Hollanda, Kolombiya, Kosta Rika, Panama, Şili, Uruguay ve Venezuela diplomatik temsilciliklerini Tel Aviv'e taşımaya başladılar ve 2006'da Kudüs'te hiçbir büyükelçilik binası kalmadı. Konsey'in 478 kararına aykırı olarak aldığı bir kararı, aynı konseyde veto eden ABD,böylelikle BM'nin ve GüvenlikKonseyi'nin statüsünün ciddimanada tartışmalı olduğunun da altını kuvvetlice çizmiş oldu. BMGK kararına aykırı ve dünyanın kalan hemen bütün ülkelerinin karşı oldukları Kudüs'le ilgili girişim BMGenel Kurulu'nda en az da üçteiki çoğunlukla reddedildiğinde,ABD'nin ne yapacağı, meçhul... ABD belki yine 'Dünya bir yana, ben bir yana' diyecek... Ama 'Dünya5'ten büyüktür!' sözünün manasını kavrayanların sayısında büyük artış olacağı, kesin...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.