Budapeşte’ye ‘geliştirilmiş stratejik ortaklık’ ziyareti
***
Türkiye, Macaristan'ın NATO, OECD ve DTÖ'ye girişini desteklerken; Macaristan, Türkiye'nin AB üyeliğinin önde gelen savunucularından. Ayrıca Macaristan, 2018 yılından beri Türk Devletleri Teşkilatı'nın gözlemci üyesi durumunda. Erdoğan- Orban arasındaki lider diplomasisi iki ülkenin bazı kritik konularda dayanışmasını beraberinde getirdi. AB'nin geleceği, terörle mücadele, göçmenler, enerji güvenliği ve Rusya ile ilişkiler gibi.Mayıs 2023 seçimleri öncesinde "Erdoğan'ın kazanması için dua ediyorum" diyen Orban, Erdoğan'ın seçim zaferini ilk tebrik eden ve yemin törenine katılan hükümet başkanları arasındaydı. Orban, Türkiye'nin Avrupa (AB) için öneminin en fazla farkında olan Avrupalı siyasetçilerin başında geliyor. Nitekim birçok Avrupa başkentinin aksine Budapeşte, 2019 Barış Pınarı Harekâtı'na destek vermişti. Bu harekâtın Avrupa'ya daha fazla düzensiz göçü engelleyeceği fikrini savunan Orban, AB'den Suriye'nin kuzeyinde altyapı oluşturması için Türkiye'ye finansal destek vermesini istemişti. Yine İsveç'in NATO'ya katılımı konusunun Türkiye ve Macaristan parlamentolarında olması da bir tesadüf sayılmamalı.
***
Ankara ile Budapeşte arasındaki ileri stratejik ortaklığın alanları olarak savunma, enerji ve ticaretten bahsedilebilir. Macar ordusunun modernizasyonunun 2026'ya kadar tamamlanması bekleniyor. Bu da iki ülke arasında savunma ortaklıklarını daha ileri taşıma fırsatı sunmaktadır. Ejder Yalçın zırhlı araçlarının Macaristan'da üretilmesi kararlaştırılırken SİHA satışı da bir süredir gündemde. Bu ziyarette ikili ticaret hacmini 6 milyar dolara taşıyacak anlaşmalar da imzalandı. Enerji konusuna gelince, bu yıl BOTAŞ ve MVM arasında doğalgaz ihracat (300 milyon metreküp) anlaşması imzalanmıştı. Ayrıca, Türkakım'ın iki ülke enerji denklemine daha güçlü şekilde katılımı ve genişletilmiş LNG ihracat anlaşmaları söz konusu olabilir. İkili ilişkileri daha ileri taşıyan bu ziyaret Türkiye ve Macaristan arasındaki giderek ortaklaşan bir siyasi perspektife de işaret etmektedir. Türkiye'nin stratejik otonomisinin Macaristan tarafından örnek alındığı söylenebilir. Budapeşte'nin AB içindeki muhalif konumu ve "Doğu açılımı" bunun bir işareti olarak görülebilir. Son BM Genel Kurulu'ndaki Gazze oylamasında Macaristan'ın çekimser konuma geçmesi de en farklı davranılan bir politikada yakınlaşma olarak görülebilir.Not: Türkiye ve Macaristan ikili ilişkilerinin geleceği için SETA'dan yayımlanan "Kültürel Bağlardan Stratejik Ortaklığa" (Yusuf Yusufoğlu) perspektifine bakılabilir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)