İyi Parti'deki fırtına, istifalar ve ihraçlarla devam ediyor. Bu fırtınanın temel sebebi yerel seçimlere hür ve müstakil girme kararlılığı. İstanbul ve Ankara'da CHP'nin adaylarına destek vermeye zorlanan İyi Parti'nin bunu reddetmesi, söz konusu belediyeler tarafından beslenen teşkilat, meclis üyesi ve diğer düzeydeki ittifak yanlılarını harekete geçirdi. Diğer bir deyişle,
"2019 ittifakının belediye başkanları" olarak görülen İmamoğlu ve Yavaş'ın İyi Parti içerisindeki etki ve nüfuz alanlarını bu şekilde hareketlendirmesi, Akşener ve partisine fatura edilen
"ittifakın maliyeti" olarak yorumlanabilir. Bu
"ittifak yapma" faturası kaçınılmazdı. Er ya da geç ödenecekti. CHP ile ittifakta olmak İyi Parti'ye zaten kaybettirmişti. Şimdi ise İyi Parti'nin kısa vadede kayıp ile yüzleşme, orta ve uzun vadede toparlanma ve yükseliş denemesi yapma fırsatı olacak.
***
2019 ve 2023 seçim süreçlerinde CHP ve İyi Parti arasındaki siyaseten yakınlaşma ve iç içe geçme halini küçümsememek gerekir. Kılıçdaroğlu-Akşener düzlemindeki sorunlara rağmen
"abla-kardeş" ve
"kazanacak aday" söylemleri ile kişiler (İmamoğlu ve Yavaş) üzerinden ve seçmen tabanındaki ortaklaşma üzerinden bu yakınlığın kırılmasının zor olacağı belliydi. İyi Parti, CHP'den
"hür" siyaset yapmanın tüm zorluklarını bugünlerde yaşıyor. İşbirliği önerisi reddedilen CHP'nin
"toplumsal tabanda güç birliği arayışı" doğrudan İyi Parti'yi ve 2023 seçimlerinde CHP listesinde olan küçük sağ partileri hedefliyor.
***
Bu sebeple İyi Parti'deki siyasi fırtına bir süre daha devam edecekse de 2028 öncesinde ve yerel seçim düzleminde tek başına seçime girme hamlesi yapması bu partinin
"üçüncü yol olma" iddiasını güçlendirebilir. Akşener, Mart 2024 yerel seçimlerinde birkaç büyükşehirde seçmenini kendi adayına yönlendirmekte zorlanabilirse de ülke genelinde
"müstakil" tabanını tahkim edebilir. Hem Cumhur İttifakı'ndan hem de muhalefet tabanından yeni seçmen çekebilme imkânına kavuşabilir. Elbette mevcut kriz iyi yönetilemez ve tutarlı-etkili bir siyasi çerçeve kurulamazsa İyi Parti'nin krizi yerel seçimlerde düşük performans göstermesi durumunda daha sorunlu bir yere gidebilir.
***
2023 seçimlerinde CHP ile güç birliği yapan ve şimdilerde şeffaf görüşmelerle işbirliğini müzakere eden partilerden diğeri de HDP-DEM. HDP-DEM çizgisi de CHP birlikteliğinden oy kaybetti. Ancak seçmen tabanı daha kemikleşen ve Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlıktan devrilmesinden sonra Alevi seçmene açılan DEM'in işi İyi Parti'ye göre daha kolay. İdeolojik sadakati yüksek seçmen tabanını hem kendi adayını çıkarmaya hem de CHP adaylarını desteklemeye yönlendirebilir.
Tabanda firesinin az olacağını bilmek DEM'e ideolojik söylemlerini yükseltme rahatlığı veriyor. DEM Eşbaşkanı Bakırhan TBMM'de yaptığı konuşmada Şeyh Said'i överek kayyumları
"sömürge valisi" olarak niteledi. Dahası, Bakırhan, "
Kürtleri düşman ilan etmek işe yaramıyor" cümlesini kullandığı gibi "
Gazze" benzetmesi yapmaktan da çekinmedi. Bu sert ve sorunlu dille, CHP Genel Başkanı Özel'in
"Kürtler daha az eşit" söyleminin açtığı alanı genişletmek istiyor olabilir.
***
Mart 2024 yerel seçimlerine giderken DEM, CHP'yi ideolojik-siyasal alanda sıkıştırabilecek bir çizgiye yöneliyor.
İyi Parti'nin restinden sonra DEM ve TİP ile İstanbul ve Ankara'da işbirliğine daha fazla mecbur kalan CHP, kontrol edemeyeceği bir ideolojik tartışmaya sürüklenebilir. Küçük sağ partilerin de olmadığı bu yeni işbirliği modeli CHP'yi hedeflediğinden daha fazla sola iterek toplumsal tabanı birleştirme hedefinden uzaklaştırabilir. Asıl zorluk İstanbul ve Ankara'yı kaybetmek ile daha sola savrulmak arasında denge kurabilmekte görünüyor.