Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 1 Ekim'deki açılış konuşması
"Yeni Anayasa" çağrısı üzerineydi. Cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasa yazarak
"Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletimizindir" ilkesinin hakkının verilebileceğini söyleyen Erdoğan, 12 Eylül darbe yönetiminin hazırladığı 1982 Anayasası'nın 2023 Türkiye'sini taşıyamadığını belirtti. Herkesi
"yapıcı bir anlayışla" yeni anayasa çağrısına katılmaya davet etti. Daha önemlisi,
"cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk döneminde tecrübelerin ışığında ortaya çıkan iyileştirme" ihtiyacının da Meclis'teki yeni anayasa çalışmaları kapsamında değerlendirilebileceğini ve böylece
"yönetim sistemi tartışmalarının sona" erdirilebileceğini vurguladı.
"Her türlü uzlaşmaya açık olduğunu" belirten Erdoğan'ın amacı net: Milletimizi Türkiye Yüzyılı Anayasası'na kavuşturmak.
***
Ağır seçim yenilgisinin travmasından henüz kurtulamayan muhalefet ise Erdoğan'ın ısrarlı
"Yeni Anayasa" çağrısına nasıl yaklaşacağını kestiremiyor. Kılıçdaroğlu'nun toparladığı 6'lı Masa ve Halil İbrahim sofrasının hem Meclis çoğunluğunu sağlayamaması hem de cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesiyle muhalefetin üzerinde ortaklaştığı güçlendirilmiş parlamenter sistem arayışı son buldu. Ülkemizin yeni beş yılı daha cumhurbaşkanlığı sistemi ile götüreceği ve bu sistemin konsolide olacağı görülüyor. Erdoğan'ın sistemde
"iyileştirme" konusunu değerlendirmeyi muhalefete açması, siyaset yapmalarına imkân açan bir öneri aynı zamanda. Yeni bir büyük uzlaşı ile Türkiye Yüzyılı ideallerini Türk toplumunun farklı kesimlerine ulaştırma çabası.
***
Mayıs 2023 seçimlerine giderken
"güçlendirilmiş parlamenter sistem" ısrarı
ile muhalefetin etkisiz bir siyaset yaptığını
ve kendi cumhurbaşkanlığı sistemi önerilerini
getirmelerinin onları daha etkili kılacağını yazmıştım.
Elbette muhalefet kendi
"demokratik ve güçler ayrılığına" dayalı cumhurbaşkanlığı
sistemi önerisini getirmedi. En ortak oldukları
hususu, yani güçlendirilmiş parlamenter
sistem önerilerini de seçmene benimsetemedi
ve Erdoğan karşıtlığı ile yetindi. Ancak yenilgiyi
garantileyecek bir şey yaptılar. Seçimlere
az kala koalisyonun iktidar paylaşımını göstermek
için 1 cumhurbaşkanı adayı ve 7 cumhurbaşkanı
yardımcısı adayı ile fiilen acayip bir
cumhurbaşkanlığı sistemi teklifi ile seçmenin
önüne çıktılar. Sonuç ortada. Bugün, o teklif
6'lı masadakilerden tarafından seçim yenilgisinin
sebeplerinden birisi olarak gösteriliyor.
***
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı sistemini iyileştirme önerisine şiddetle karşı çıkıyor. Hatta 6'lı Masa'daki genel başkanları altına imza attıkları güçlendirilmiş parlamenter sistem fikrinden vazgeçmeleri durumunda kamuoyunda sorgulanacakları uyarısında bulunuyor. CHP ve YSP'nin tartışmayı kökünden reddetme tavrına karşın muhalefetteki sağ partiler süreci izliyor ve Cumhur İttifakı'nın teklifini görmek istiyor. Ayrıca, başörtüsü ve aile meselesinin sistem konusunu reddetmek kadar kolay olmadığını görüyorlar. Muhalefet yorumcuları ise Erdoğan'ın amacını sorguluyor.
"Değiştirilmesi teklif edilemez" 4 maddeyi laiklikten kurtulmak için değiştirmek istediğini söyleyenler çıksa da daha dikkatli olanlar buna ihtimal vermiyor. Geriye
"yüzde 50+1'den kurtulmak" ya da
"yeniden cumhurbaşkanı seçilmeyi sağlama" şeklindeki niyet okumaları kalıyor. Milli iradeyi gerçekleştirmek için yola çıkan ve 15 Temmuz darbe girişimi dahil birçok vesayet zincirini kıran AK Parti ve lideri Erdoğan için
"Yeni Anayasa" arayışı
"bu necip millet demokrasi mücadelesini sivil anayasa ile taçlandırmak."
***
Muhalefet sistemde
"iyileştirme" tartışmasına girmeyerek iktidarın çerçevesinden kaçacağını düşünüyor olabilir. Ancak ben aksini düşünüyorum. Bu tartışmadan kaçmak muhalefeti daha dar bir siyasi alana sıkıştıracak. Mart 2024 Yerel Seçimleri de 2028'e kadar sürecek dönemde
"yeni sivil anayasa" arayışı ile yoğrulacak. Erdoğan için yeni anayasa gündemi bir yönüyle
"gerçekleştirilmek istenen son hedef", diğer yönüyle
"etkin siyaset yapma süreci". "Meclis iradesinin ülkemizin geleceğini şekillendirmesini engelleme" eleştirisi bu sürecin iktidara vereceği siyasi malzemelerin sadece bir tanesi.