28 Mayıs ikinci tur seçimlerine Sinan Oğan'a oy veren milliyetçi seçmenin iradesinin sandıkta nasıl tecelli edeceğini merak ederek gidiyoruz. Ümit Özdağ'ın Kılıçdaroğlu ile imzaladığı mutabakat Kürt seçmende rahatsızlık oluşturduysa da HDP tercihini değiştirmedi.
Pervin Buldan "Özdağ'ın ırkçı ve faşist söylemlerine asla takılmıyoruz. Bizi bağlayan Kemal Kılıçdaroğlu'nun topluma verdiği sözlerdir, yaptığı açıklamalardır. Hem kayyum hem Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözüleceğine ilişkin söylemleridir" açıklamasını yaptı.
Birbirinin tam zıddı iki partiye de söz veren Kılıçdaroğlu, kazansa, hangisine verdiği sözü tutar? Yazılı mutabakat mı, kapalı kapılar ardındaki pazarlık mı daha etkili olur? Bu saatten sonra bu tür soruların önemi yok gibi.
İkinci tur kampanyaları sırasında Kılıçdaroğlu'nun seslendirdiği negatif söylem de milliyetçi dönüşü de Özdağ ile mutabakatı da canhıraş bir kaybetme psikolojisini yansıtıyor. Mayıs 2023 seçim sürecinde Kılıçdaroğlu o kadar farklı kesimlere, birbiriyle çelişen o kadar çok söz verdi ki anlaşılan destekçileri bile bunun hesabını tutmuyor.
Tutarlılık da beklemiyor. Zaten Kandil'deki PKK elebaşlarının Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini ısrarla açıkladığı bir ortamda HDP'den başka bir karar beklenmiyordu.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise ikinci tur kampanyasını önceki tutarlılığıyla sürdürdü.
Terör örgütlerinin muhalefet adayına verdiği desteği hatırlatmaya devam etti.
Suriyeli sığınmacıların onurlu ve güvenli dönüşü için AK Parti iktidarının yaptıklarını ve yapacaklarını yeniden vurguladı.
Birinci turu açık ara önde geçen Erdoğan seçmenine sıklıkla rehavet uyarısı yapmayı ihmal etmedi. Dahası, Erdoğan, 85 milyonu hep birlikte sandığa giderek Türkiye Yüzyılı'nın kapısını açmaya çağırdı:
"Kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine, siyasi tercihine bakmaksızın her bir insanımızın bu kutlu yürüyüşte yerini almasını arzu ediyoruz. 28 Mayıs gecesini taze bir başlangıca dönüştürmek için bizimle olmanızı bekliyoruz."
Bu çağrının erken bir balkon konuşması olduğu açık. Seçimin ikinci tura kaldığının anlaşıldığı 14 Mayıs akşamı verdiği mesaja uygun bir çağrı.
"Büyük Türkiye Zaferi" sloganı ile yürüyen Erdoğan, seçim akşamı kazandığı seçim kampanyasına "teröristler hariç tüm Türkiye'yi kucaklayan bir kapsayıcı söylem" ile noktayı koyacaktır. Ve ertesi gün
"herkesin kazandığı" "Büyük Türkiye mutabakatı" fikriyle beş yıllık yeni döneme başlayacaktır.
***
Bu ülke hepimizin... Çok sert ve kaygılı "beka" söylemlerinin yarıştığı iki turlu seçim dönemi yaşadık. Pazar akşamı bu yorucu ve çekişmeli aylar, haftalar ve günler sona erecek. Kazanan aday ülkemize ve milletimize hizmetin yoğun temposunda olacak. Birçok sınavdan geçen demokrasimiz yeni seçimlerle yoluna devam edecek.
10 ay sonra siyasetçilerin kozlarını paylaşacağı yerel seçimler için sandıklar yine kurulacak.
Bir husus çok önemli ve tekrar etmekte fayda görüyorum: Bizler için en kritik husus, 28 Mayıs ikinci tur seçimlerinin 14 Mayıs'taki gibi demokratik olgunlukla geçmesinin sağlanmasıdır. Elbette sonuçlar netleşene kadar sandığa güçlü şekilde sahip çıkmak vatandaşlık görevimiz. Ancak birinci turda muhalefetin temsilcilerinin verilerin aksine
"Biz öndeyiz, kazanıyoruz" manipülasyonu yapması üzücü olmuştur. Kendi seçmenlerini hayal kırıklığına uğratmıştır. Seçmeni seferber etmek çok iyi, ancak sandıkta "mahalle baskısı" yapmak kabul edilemezdir.
28 Mayıs seçimlerinin tüm dünyaya ne kadar canlı ve sağlam bir demokrasi olduğumuzu gösterecek şekilde gerçekleşmesini diliyorum.
Türkiye'mize hayırlı olsun.