BURHANETTİN DURAN

Kılıçdaroğlu algısını yeniden kurmak

Muhalefet çevreleri Kılıçdaroğlu ile ilgili abartılı bir algı kampanyası yürütüyor. 6'lı Masa'nın muhafazakâr partileri ve CHP kampanyasına destek veren gazeteciler, yazarlar bu kampanyada öne çıkıyor. "Mücahit, Gandi" yakıştırmaları "sakinlik, ağırbaşlılık, uzlaşmacılık, demokratlık ve kapsayıcılık" iddiaları ile birlikte kullanılıyor. Elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bunların zıddı olduğu suçlaması eşliğinde. Halbuki Kılıçdaroğlu yakın tarihimizin en ağır hakaret ve suçlama ifadelerini kullanan siyasetçisi. Erdoğan'a yapmadığı hakaret ne kaldı ki? Sakin görünümlü ama çok kavgacı; yıkıcı ve tehdit dolu bir dili var. Kılıçdaroğlu söylediklerinin peşini hiç takip etmeyen ve tutarlılığa önem vermeyen bir isim.

***

Yine Kılıçdaroğlu'nun kampanyacıları adaylarının algısına "dindarlık" profili de katma niyetindeler. Son grup konuşmasını "haydi bismillah" ile bitiren Kılıçdaroğlu'nun daha sonra cuma namazına gittiği medyada öne çıktı. İBB Başkanı seçilmek için İmamoğlu'nun yürüttüğü kampanyayı akla getiren bu "dindar Kılıçdaroğlu" algısına, CHP'nin "muhafazakâr" ortakları Cumhur İttifakı'nı "din tacirliği, sömürüsü yapmak" ile suçlayarak destek veriyor.
GP ve SP, Kılıçdaroğlu'nu hem muhafazakâr seçmen nezdinde meşrulaştırmaya çabalıyor hem de olası CHP rövanşizminden koruma sözü veriyor. DEVA daha mütevazı şekilde onları takip ediyor. Davutoğlu'nun 6'lı Masa'yı (ve CHP'li Kılıçdaroğlu'nu) muhafazakâr-dindarlar yanında haklılaştırmak için modernleşme tarihini, siyasi düşünce akımlarının seyrini geriye doğru bir okuması var ki, kendisinin halen bulunduğu yerden tarihin nasıl yeniden yazılabileceğinin en çarpıcı örneğini temsil ediyor.
İslamcı-muhafazakâr kesime CHP ideologları ile birlikte yapılan ortak "körü körüne itaat" suçlaması çok boyutlu bir patolojiyi içeriyor. Dün "stratejik derinliği" yerden yere vuranların bugün SP ve GP'den hareketle "tek parti döneminde de "İslamcılar CHP'yi destekledi" güzellemesi yapması rakiplerinin dili ile konuşmayı içselleştirenlerin hazin hikâyesine işaret eder. Görülmemiş, tarihi "toplumsal sözleşme" iddiası dünün "Meşrutiyet" buluşmasının derslerini unutan bir naiflikte. Dahası, AK Parti döneminde ülkemizin yaşadığı büyük dönüşümü CHP ile birlikte davranarak toptan mahkûm eden bir savrulma ile malul. İktidarı ve muhalefeti eleştirebilen "üçüncü yol" ideali yerini bir şekilde hükümette ve Meclis'te olma tercihine bıraktı.

***

Kuşkusuz Kılıçdaroğlu'nun "büyük bir değişimden" geçtiği yönündeki algı çalışmasının hedefi sağ seçmenin oyunu almak. Malum, adaylığından önce Kılıçdaroğlu'nun negatif algısı en yüksek siyasetçi olduğu biliniyordu. Şimdi toplumun bütün kesimlerine hitap etmek için Kılıçdaroğlu'nun söylemler geliştirmesi kadar normal bir şey yok. Ancak Kılıçdaroğlu yeni bir siyasetçi değil, yirmi yılı aşan bir geçmişi var. Kendisinin de kabul ettiği CHP'nin "halktan kopuk, baskıcı" tarihi unutturulabilecek gibi değil. Bu sebeple Kılıçdaroğlu ve partisinin gerçekten değişip değişmediğini sorgulamak seçmenin en doğal hakkı.

***

Başörtüsünün serbest bırakılmasını Anayasa Mahkemesi'ne giderek engelleyen Kılıçdaroğlu'nun bugün başörtülülere "Biz baskıcı olan her şeyden arındık" demesi yeterli olur mu? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, AK Parti'nin ve muhafazakârların büyük mücadelesi ile elde edilen özgürlüklerin yeni bir CHP baskıcılığı ile elden gitmeyeceğinin garantisini Kılıçdaroğlu verebilir mi? 2013-2016 arasında FETÖ tapelerini Meclis'te okuyan ve 15 Temmuz darbe girişimini yargılamaya "sivil darbe" diyen Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün geri dönüşünü engelleyebilir mi?
YPG'yi tehdit görmeyen ve HDP ile operasyonları durdurmakta anlaşabilecek Kılıçdaroğlu, ülkemizin bütünlüğünü koruyabilir mi? Çok başlı masadaki kavgalardan vakit bulup ta ekonomide, deprem yaralarını sarmada ve dış politikanın dinamik dengelerinde liderlik gösterebilir mi? Bu sorulara güçlü şekilde CHP cevap vermeden Kılıçdaroğlu'nun "kavgacı-yıkıcı dili" unutturulamaz. CHP'nin baskıcı geçmişi sürekli hatırlanır.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.