Muhalefetin iki sistem önerisi de ‘koalisyon’
6'lı masa iki sistem önerisinden ilkini açıkladı.
Bu köşeyi takip edenler bilir.
2023 seçimleri öncesi muhalefet kendi ideal önerisi olarak "güçlendirilmiş parlamenter sistem" hazırlamak durumunda ancak bu yeterli değil ayrıca, mevcut cumhurbaşkanlığı sistemine göre yapılacak seçimler için de "bir yapılanma önerisi" ile gelmek zorundalar görüşümü birkaç kez ifade ettim.
Ortak aday çıkarabilmek ve milletvekili seçimlerinde iş birliği için mevcut sistem içinde cumhurbaşkanının yetkilerini genel başkanlar arasında nasıl dağıtacaklarını anlatacakları bir çalışma da yapmak zorundalar.
Hatta bu ikinci öneri birincisinden daha önemli.
Zira muhalefet Meclis'te anayasa değişikliği yapabilecek çoğunluğu elde etmenin ne kadar zor olduğunu biliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin yeni sistem önerisini "ucube" olarak niteledi.
Bence muhalefetin "eşgüdüm kurulu" gibi yapılar içerecek ikinci önerisini daha fazla ucube bulacaktır.
***
6 genel başkan birinci önerisini 84 maddelik "güçlendirilmiş parlamenter sistem" anayasa değişikliği teklifi olarak 28 Kasım'da kamuoyuyla paylaştı.
Teklifin cumhurbaşkanlığı sistemine reaksiyon olarak hazırlanmış olması öne çıktı.
Ayrıca, teklifi hazırlayanlar 1982 Anayasası'nın getirdiği Türk tipi parlamenter sistemden de kendilerini ayrıştırmaya çabalamışlar.
Başkanlık ya da parlamenter sistem önerilerinin tartışılması elbette demokrasimize katkı verir.
"Kurucu güvensizlik oyuna" rağmen 6'lı masanın önerisinin yürütme içinde cumhurbaşkanı ve başbakan arasında çekişme oluşturacağı görüşündeyim.
Zira birçok açıdan sembolik konuma indirgense de Cumhurbaşkanını "halkın seçmesi" şartının teklifte yer alması bu şekilde düşünmemin sebebi.
Halkın seçtiği ve bir daha siyaset yapamayacak bir cumhurbaşkanı yedi yıl boyunca sembolik kalır mı?
Bu sürede çıkabilecek krizlerde ağırlığını koymaz mı?
Bence bu teklifi hazırlayanlar Türk siyasi hayatını bilmiyor olmazlar.
Ancak aldıkları "liberal dersin" realist olmadığı kesin.
***
6'lı masanın teklifi "dağınık bir siyasi parti sistemi, yürütme içinde çatışma, yürütme-yasama çekişmesi ve koalisyonlar dönemi" getirmeye aday.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki ve bugünün 6'lı masasının seçmek istediği cumhurbaşkanı profili oluşturmak gibi bir zaafla malul.
Ayrıca, parlamenter sistem önerisi etrafında birleşen partilerin genel başkanlarının seçim kampanyalarını "özgürlük vs tek adamlık" söylemine oturtacağı da anlaşılıyor.
Ben, Cumhur ittifakının kampanyasında sadece istikrara ve liderliğe vurgu yaparak demokrasi konusunu muhalefete bırakmasını hiç beklemiyorum.
Muhalefetin parlamenter sistem önerisinin seçmenin ana gündemi olacağını da sanmıyorum.
Asıl gündem ortak aday ve bu aday ile genel başkanları nasıl bir araya getirdiklerinin formülü (ikinci önerileri) olacak.
***
SP Genel Başkanı Karamollaoğlu, dün 360 milletvekili sayısı yakalanamazsa 6 genel başkan ve seçilen cumhurbaşkanının "belki beş sene… birlikte Türkiye'yi sanki bir koalisyon hükümeti varmış gibi yöneteceğini" söyledi.
Karamollaoğlu, genel başkanların CHP önerisindeki gibi cumhurbaşkanı yardımcısı olması yerine milletvekili olarak Mecliste yer almasından ve seçilecek cumhurbaşkanının "bu değişiklik sağlanana kadar siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek yöneteceğim" (Eşgüdüm Kurulu) taahhüdünü vermesinden yana.
Ancak bu taahhüdün hukuki bir yanı olmayacağı için seçilecek cumhurbaşkanının sözüne uymaması durumunda bunun "tam bir karaktersizlik" olacağını belirtti.
Kuşkusuz bu konuda SP dışındaki diğer partilerin ne diyeceği önemli ancak bu değerlendirme bile 6lı masanın seçtirmek istedikleri cumhurbaşkanının anayasal yetkilerini nasıl paylaşacakları konusunda ucube formüller üreteceğini gösteriyor.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, son grup toplantısında adayı değil sistemi öne çıkaracaklarını söyledi.
Bu "sistem" vurgusu Kılıçdaroğlu'nun kendisi dışında bir ismin ortak aday olabileceğine dair bir sinyal değilse Erdoğan'ın karşısına o ayarda bir rakip çıkaramayacağının kabulüdür.
Ancak sorun şu ki, sisteme odaklanmak da muhalefetin dağınık halini toparlamaz.
Muhalefetin iki sistem önerisi de "çalışmayacak koalisyon" formüllerine dayanıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)