Seçimlerin üç duygusu
***
Kaygıdan beslenen daha güçlü bir duygu olarak öfke, çoğunlukla gizlenmekte. Öfke etrafında karşıtlık, ötekileştirme ve kutuplaşma olgusu ortaya çıkıyor. Muhalefetin PKK ve FETÖ konularında aymazlık göstermesi iktidarı destekleyen kesimlerde düşük yoğunlukla da olsa öfkeye sebep olmakta. Bu kaygıdan farklı bir rahatsızlık. Öfke duygusu muhalefette daha yoğun. Hayat tarzı tartışmalarına gösterilen tepki, kaybedilmiş elit muktedirliğinin acıları ve "Bu defa da kaybeder miyiz?" kuşkusu ile birleşerek rövanşist dile ve duygulara dönüşmekte. Hesaplaşma, devr-i sabık yapma ve AK Parti'yi suç örgütü olarak kapatma söylemleri işte bu yarı gizli yarı açık sekülarist öfkeden neşet etmekte. Sekülarist öfkenin Kılıçdaroğlu'nun naif helalleşme çıkışı ile ya da bazı küçük partilerin "Biz buradayız" demesi ile teskin edilmesi zor görünüyor.Seçim kampanyalarının pozitif duygusu ise kuşkusuz, umut. Daha müreffeh, daha demokratik ve daha güçlü bir Türkiye hayali... Umut, vizyonun diğer adı oluyor. Enerji ve gıda krizlerinin gölgesindeki dünya yeni büyük güç çekişmelerine doğru yol alıyor. İşte bu ortamda umut, bir yandan hayat pahalılığı ile mücadele ve gelir dağılımı gibi ekonomik sorunları merkeze alan, diğer yandan farklı kimlik taleplerini gündemine alan kapsayıcı politikalara işaret ediyor. Türkiye'yi 2023 sonrasında uluslararası arenada etkili ve güçlü bir ülke olarak konumlandırabilme başarısına tekabül ediyor. Muhalefet, AK Parti'nin iktidardan gitmesinin bütün sorunları çözeceği görüşünde. Bunu söylemeyi umut vaat etmek zannediyor. 6'lı masa ortak bir vizyon ile gelemediği için kararsız seçmende umut hissini doğuramıyor. HDP ve FETÖ konularındaki tavrı da kendi milliyetçi seçmeninde kaygı üretiyor. Masa, yanındaki partnerlere umut verelim derken tabanına karışık mesajlar gönderiyor.
***
Seçim döneminde hem iktidar hem de muhalefetin bu üç duygunun kolajları ile gündemde olması beklenebilir. Birbirlerinin söylemlerini gözetleyerek dinamik ve diyalojik şekilde seçmendeki kaygıyı, öfkeyi ve umudu yönetmeye çalışacaklar. Cumhur İttifakı'nın adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan bu üçlü dengeyi kurmada daha fazla imkâna sahip: Tecrübe, tek aday olmak, küresel liderlik gibi... 6 genel başkanın belirlediği sınırlar içerisindeki muhalefet aday veya adaylarının etkili bir kampanya yapabilmesi ve vizyon sunabilmesi çok zor görünüyor. Velhasıl seçim döneminin duygu yönetimi hayli önemli. Kaygıya (beka) fazla vurgu öfkeyi (karşıtlık) beslerken umudu (vizyon) zayıflatır. Kaygı ve umudun altın sentezi seçmeni seferber edebilir.Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)