AK Parti’nin gücü ve geleceği
***
AK Parti'nin ve Erdoğan'ın uzun ve etkili iktidarı içeride ve dışarıda birçok övgüyü ve eleştiriyi çekmektedir. Bu siyasetin kaçınılmaz doğasıdır. Toplumun yüzde 70'inin bir kere oy verdiği bir parti ve lideri hakkında çok şey söylenecektir. 2023 seçimlerine giderken yaşanan ekonomik sorunlara ve yirmi yıllık iktidarın yıpratıcılığına rağmen AK Parti'nin hâlâ birinci parti olma özelliğini koruması muhalefete akıl verenlerin izah etmekte zorlandığı bir husus. Bu partinin ve liderinin en belirgin yanları dinamizmi, yüksek icraat performansı, yenilenebilme ve uyum sağlayabilme kapasitesidir. AK Parti'nin seçmen nezdinde hâlâ güçlü olmasının sebebi, kitle partisi olma özelliğini yitirerek kimlik partisine dönüşmesi değil. Bu analizi yapanların gözden kaçırdığı şey, AK Parti'nin hiçbir dönemde katı bir kimlik partisi olmadığı ve gücünün başka bir yerde olduğudur.***
AK Parti, kendisini modern dünyanın gerekleri ve milli değerlerle uyumlu bir parti olarak gördüğü için muhafazakâr demokrat olarak niteledi. Ait olduğu medeniyetin ideallerini temsilde Türk milletine atfettiği önem sebebiyle kimi zaman "bizim medeniyetimiz" kimi zaman "yerli-milli" söylemlerini öne çıkardı. Bu üç kimlik söylemini içinde bulunan konjonktürün zorunlulukları ile bir araya getirdi. AK Parti siyasetçileri siyasi misyon ile kitle partisi olmayı birleştirmektedir. Yine partiyi ve liderini dinamik tutan şeyler arasında, farklı toplumsal kesimlerin taleplerini karşılama becerisi, reform ile mücadeleyi sentezlemesi, uluslararası sistemdeki gelişmelere cevap verebilecek siyasetleri üretebilmesi sayılmalıdır. Erdoğan'ın dış politika ile iç siyaset arasında etkileşim köprüsü kurabilme yeteneği ise en kritik husus. AB reformları döneminde de Arap isyanları sırasında da 2013 ve 2016 sonrası Batı başkentleri ile gerilim yaşanan mücadele döneminde de bu yeteneğini etkili şekilde konuşturdu. Koronavirüs salgını sırasında benzer bir performans gösteren Erdoğan, Ukrayna Savaşı'nın altıncı ayında diplomaside adından en çok bahsedilen lider. Gerilimi de normalleşme politikasını da seçmene anlatabiliyor. AB ile entegrasyon arayışını da Doğu Akdeniz'de gerilmeyi de Rusya ile yakınlaşmayı da kitlesine izah edebiliyor.***
2023 seçimlerinde AK Parti yeni bir sınava tabi tutulacak. İktidardaki yıpranmasını, hatalarını ve yapamadıklarını seçmene anlatmanın yolunu bulmak ve yeni bir güçlü destek almak zorunda. Muhalefetin kendisini alternatif çözüm adresi olarak sunamaması AK Parti için bir fırsat. Ancak muhalefetin dağınık hali kazanmak için yeterli değil. Dış politika ve güvenlik konularında gösterdiği başarıyı içeride kapsayıcı politikalar üreterek ve yenilenmeye devam ederek göstermesi gerekiyor. Bu yenilenme çabasını Kürtler, merkez sağ seçmen, küskün muhafazakârlar ve gençlere anlatmakta gayretli olmalı. Hayat pahalılığıyla mücadele ve gelir dağılımı meselelerine odaklanacak mikro politikalar geliştirmeli.Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)