Kılıçdaroğlu çizgiyi aşmak üzere
***
Bu beyan hem "pazarlıksız başbakan olma" iddiasındaki Akşener'e hem de asıl 2028 için hesap yapan Babacan'a bir teminat gibi anlaşılabilir. Muhalefet içerisinde 2023 seçimlerini alsak bile peşinden yeni bir hatta iki seçim gelebilir ve parti hesaplarımızı buna göre yapalım fikrinde olanlar da az değil. Bu anlamda Babacan'ı yakından izlemekte fayda var. Babacan'ın kendi logosuyla seçime girme kararından sonra ortak aday olmazsa partisinin adayının kendisi olduğunu açıklaması ve "Biz bir seçimlik kurmadık ki bu partiyi" vurgusu CHP'nin "Benim adayım ortak aday olacak" dayatmasına bir tepki midir bilinmez ancak bir pazarlık hamlesi ve 2023 seçimlerini aşan bir hesap olduğunda kuşku yok. Ekonominin durumunu bir avantaj olarak gören muhalefet partileri birinci turda kendi isimlerinin karşılığını görmek istiyor olabilir. Davutoğlu ise muhalefet tarafındaki "kolay zafer psikolojisine" vurgu yaparak masada daralan alanını genişletme derdinde. Muhalefetin aday borsasında netleşen husus CHP'nin kendi adayını 6'lı masaya dayatma noktasına vardığıdır. Yine muhalif isimlerin kendi başlattıkları Kılıçdaroğlu'nun "Alevi" olması tartışmasını hızla tükettikleri de gözlerden kaçmadı.***
CHP'nin söylemindeki yamalı bohça durumu ve tutarsızlıklar bir türlü giderilemiyor. Kılıçdaroğlu'nun iki dili var. Biri "Gezi direnişi" öyküsünden mülhem "kavga etmek". Diğeri muhafazakâr kesimlerden öğrenilen "helalleşme" söylemi. Bu ikisi taban tabana zıt söylem ve ruh halleri. Bir süredir özgüvenleri artan seküler kesimlerin "helalleşme" dilini tutmadığı ve Gezi öfkesi etrafında toparlanmak istediği malum. Nitekim Kılıçdaroğlu'nun, geçen cumartesi günkü Maltepe mitinginde CHP'nin geçmişteki hatalarından bahsetmesi bazılarının hoşuna gitmedi. Yıllardır iktidara gelmemiş partisini "helalleşme ve hatalar için af dileme pozisyonuna düşürmekle" eleştirildi. Halbuki CHP, tek parti dönemi icraatlarından gelen imajı ve uzun muhalefet yıllarında yaptıkları sebebiyle sağ seçmen tarafından tercih edilmiyor. Bunu Kılıçdaroğlu'nun sağdan gelen danışmanları iyi bilirken klasik CHP çizgisinden gelenler bir türlü hissedemiyor. Muhafazakâr seçmenin CHP'den duyduğu büyük şüphe geçici bir helalleşme söylemi ile aşılamaz.***
6'lı masada kim kimi meşrulaştırıyor meselesi oldukça tartışmalı. Üç küçük muhafazakâr partinin CHP ile bir arada durması, kararsız muhafazakâr seçmeni bu partilerden uzak tutuyor. CHP ile aynı safta ve söylemde olmak ise bu partilere diğer seçmen gruplarından çok az şey getiriyor. Ayrıca, CHP'lilerin tepkilerinden anlaşılan 6'lı masadakiler bir CHP'li adayı "ortak aday" olarak kabul etmek durumundalar. Bu ismin Kılıçdaroğlu olacağı konusu da netleşmek üzere. Peki Kılıçdaroğlu bu saatten sonra başka bir isim önerebilir mi? Kendi profilini öyle bir yere yerleştirdi ki, aday olmamasını açıklaması zorlaştı. CHP dışı bir adayı seçmenine kabul ettirmesi ise neredeyse imkânsız.Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)