Yeni seçim yasası teklifi kime ne getirir?
Cumhur İttifakı seçim kanunundaki değişikliklere dair teklifini Meclis'e sundu.
Böylece muhalefetin sık gündeme getirdiği erken ve baskın seçim tartışması önemini iyice kaybetti.
Seçim barajının yüzde 7'ye düşürülmesi dahil 8 değişiklik içeren teklifin en çok tartışılan kısmı milletvekili dağılımında ittifakların etkisini ciddi şekilde azaltmasıdır.
Her partinin kendi oyuna göre milletvekili çıkarması ve artık oyların ittifak içerisindeki büyük partilerde toplanmaması ittifak etkisinin sıfırlanması ya da ittifakların anlamsızlaşması olarak görüldü.
Bu görüşe katılmıyorum.
İttifak içerisinde olarak küçük partiler yüzde 7 barajını aşabiliyorlar ve böylece milletvekili seçebilecek oy sayısına ulaştıkları seçim bölgelerinde milletvekili çıkarabiliyorlar.
Dahası, cumhurbaşkanlığı seçimi açısından da ittifakta olmak değerli.
Yine de 2018 seçiminde uygulanan ittifak sistemine göre küçük partilerin avantajlarının ve pazarlık paylarının bir kısmını kaybettikleri doğrudur.
***
Yeni düzenlemenin neden yapıldığı konusunda çok sayıda argüman var.
Muhalefetin 6lı masasını dağıtmak ya da küçük partileri üçüncü ittifaka zorlamak gibi.
Bu düzenlemenin muhalefeti partileri için sürpriz olduğu açık.
Ancak verilen ilk duygusal tepkilerin abartılı olduğunu düşünüyorum.
"Temsilde adalet ve yönetimde istikrarı" sentezleyen bir rasyonelleştirme sözkonusu.
Elbette yeni düzenleme ittifakların yapısını etkileyecek.
Partileri öne çıkararak siyasal parti sistemimizi daha sağlıklı bir yere götürmesi şeklinde beklenmeli.
Sadece seçim matematiği odaklı ittifaklar yerine vizyon ve politika birlikteliğine dayalı, stratejik ittifaklar oluşabilir.
Yönetme iddiasındaki siyasetçi isimler değil iddiası olan parti teşkilatları ve programları önemli olacaktır.
As2018'de yapılması gereken bu düzenlemenin amacı parti sistemimizdeki parçalanmanın ileride Türkiye'yi koalisyoncu başkanlık sisteminin yönetilemeyecek kötü örneklerine (Brezilya gibi) çevirmemesi.
SETA Siyaset direktörü Doç. Dr. Nebi Miş'in işaret ettiği gibi bir siyasal sistemde onlarca partinin meclise girmesi, demokrasinin kalitesini artırmaktan ziyade siyasal alanı yozlaştırabilir.
***
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile getirilen ittifak sisteminin bir etkisi siyaset yapmak isteyen isimlerin alacakları oyu çok önemsemeden kolaylıkla parti kurmasını kolaylaştırmasıydı.
Hem artık oyların ittifak içinde toplanması hem de Cumhurbaşkanının seçilmesi için gerekli olan yüzde 50 artı 1 şartı küçük partilere olduklarından daha fazla bir ağırlık veriyordu.
Bu durum, Millet İttifakının genişlemesini ya da ortak kararlara varmasını zorlaştırıyordu.
Yeni düzenlemenin muhalefete dağıtıcı ya da toparlayıcı etkide bulunup bulunmayacağı henüz belli değil.
Küçük partilerin pazarlık payının azalması ittifakları sağlamlaştırabilir de zayıflatabilir de.
DEVA, GP, SP ve DP'nin CHP ve İP listesinden ya da kendi aralarında seçtikleri bir partinin listesinden seçime girme durumunda kalmaları ortak bir muhalefet bloğu olarak hareket etmelerini ve bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmalarını otomatikman engellemiyor.
CHP ve İP'in "artık oyların" 2018'deki gibi ek milletvekili getirmesi imkanını kaybettiği söylenebilirse de küçük partilerin aşırı taleplerine (eşit temsil ve grup kuracak kadar vekil isteme gibi) karşı daha rahat bir yerde olacakları açık.
Not: 1915 Çanakkale Köprüsü milletimize hayırlı olsun.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)