Muhalefetin 6 partisinin genel başkanları, 12 Şubat'ta yuvarlak masa toplantıları serisine başladı. CHP öncülüğünde toplanan bu masanın, Kılıçdaroğlu'nun yuvarlak masası olduğunu tekrar edeyim. Yani muhalefetin büyük koalisyon arayışındaki 6 artı 1 formülünün ana yürütücüsü Kılıçdaroğlu. Ancak hem masanın kurulmasında hem de bundan sonraki gidişatında küçük partilerin de katkısının olduğu anlaşılıyor. "Kalıcıyapısalittifak", "ortak ilkeler" ve"geçiş sürecinin net yol haritası" fikirleri GP ve DEVA'dan geliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı seçimlerde bir türlü yenemeyen CHP'ye "kurmayakıl" hizmetinde bulunuyorlar. CHP gemisine binmeyi meşrulaştırmak zorunda hisseden bu kurmay akıl, 2023 seçimlerini almanın yeterli olmayacağını düşünüyor. Muhalefetin mevcut dağınık haliyle seçimleri kazansa bile kısa sürede daha güçlü bir AK Parti iktidarını getirme ihtimalini hesap ediyor.
HEM BAŞKANLIK HEMPARLAMENTER SİSTEM OLUR MU?
Kamuoyunda yuvarlak masaya dair fikirlerde Davutoğlu'nun ismi öne çıksa da ben Babacan'ın daha etkili olduğu görüşündeyim. DEVA Genel Başkanı birkaç gün önce yuvarlak masanın geleceğiyle ilgili şu cümleleri kurdu: "Bu kadar büyük sorunlar varken halkın önüne kısa süre sonra yeniden sandık koymak doğru olur mu düşünmek gerekir. Eğer partiler anlaşırsa beş yılı planlanmış, ilkeleri ortaya konmuş bir koalisyon olarak da konumlanabiliriz. Milletimize beş yıllık sürede fiilen değişene kadar parlamenter sistem tarzı bir yönetimle devam edileceğini anlatabiliriz." Tek başına iktidar olma söylemiyle yola çıkan eski başbakan ve ekonomi bakanının CHP masasının bir kenarına oturma ve bir koalisyonun küçük parçalarından birisi olma istekliliği şaşırtıcı olsa da benim ilgimi başka bir şey çekiyor. Babacan'ın "Geçiş sürecini 5yıllık düşünelim" önerisinin yuvarlak masada kabul görme ihtimali yüksek. Kılıçdaroğlu ve Akşener kendi pozisyonlarını ve partilerini güçlendiren böyle bir öneriye sıcak bakabilir. Cumhurbaşkanı adayı ve iktidar paylaşımı formülünde çatlaklar oluşabilirse de yuvarlak masanın devam edeceği öngörülebilir. İlgimi çeken şey ise, yuvarlak masanın biri açık, diğeri örtülü iki sistem önerisi getirmesi. Biri geçiş dönemini yönetmek için cumhurbaşkanlığı sistemi modeli, diğeri de propaganda için kullanılacak muhayyel parlamenter sistem modeli. Hayaller parlamenter sistem, gerçeklik yeni bir cumhurbaşkanlığı sistemi önerisi.
OLİGARŞİK FORMÜL ÇALIŞMAZ
Muhalefetin dağınıklığını örtmek için seferber edilen bu iç içe geçmiş iki sistem önerme durumu tam bir anomali. Oldukça samimiyetsiz de... Cumhurbaşkanlığı sistemi içine eski parlamenter sistem zamanında bile görmediğimiz ölçüde karmaşık ve yönetilemez bir koalisyonu oturtmak istiyorlar. Böylece CHP'li birinin sembolik cumhurbaşkanlığı, Akşener'in cumhurbaşkanı birinci yardımcısı kıvamındaki başbakanlığı ve belki de bazı genel başkanların süper ekonomi vs. formundaki bakanlıkları... Bu yapı LatinAmerika'da görülen başkancı koalisyonbile değil. Muhalefet kendi cumhurbaşkanlığı sistemi önerisini getirsin diyordum, bu kadar ucubesini beklemiyordum doğrusu. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde siyaset yapmanın lüksüyle AK Parti'nin başarılarını kendisinin gibi gören siyasetçilerin sofistike kurmay aklıyla ürettiği bu iki model meselesinin muhalefetin ana handikabı olduğunu düşünüyorum. Yuvarlak masa katılımcıları kendileri için bir geçiş sürecinde uzlaşabilirler. Seçmen sade ve net olanı tercih eder. Bugünün ve yarının sorunlarına çözüm üretecek adayı görmek ister. Yüzde 50 artı 1 oyu alan cumhurbaşkanının, genel başkanların vesayetinde olmasını istemez. Seçmenin, "iki sistem önerili, 6 genel başkan artı iki eş başkanlı ve 1 cumhurbaşkanı adaylı" bu oligarşik formüle ikna edilmesi çok zor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.