Normalleşmenin yeni durağı, Ermenistan...
NORMALLEŞME DEVAM EDİYOR
Değişen küresel ve bölgesel denklemlerin etrafımızda normalleşme rüzgârları estirdiğini biliyoruz. BAE; Katar, Türkiye ve İsrail ile eş zamanlı ve hayli hızlı bir süreç yönetiyor. Türkiye de BAE ile ikili ilişkileri toparladı, bölgesel konuları müzakere edecek bir düzlemi hazırlıyor. Yine Ankara, 2021 boyunca kararlı bir şekilde Tel Aviv, Riyad ve Kahire ile de farklı aşamalarda olan bir toparlanma süreci yürüttü. 2022 yılının bu başkentlerle ikili ilişkilerde yeni bir dönemi başlatması sürpriz olmaz. Ankara'nın Atina ile yürüttüğü istişari görüşmelerden sonuç alınması ise liderler düzeyinde ciddi bir angajmanı gerektiriyor. Her iki ülke kamuoyunun hassas olduğu kıta sahanlığı, karasuları, hava sahası, adaların silahsızlandırılması ve Kardak gibi kayalıkların durumu konularını kapsayan Ege ihtilaflarına çözüm bulmak zorlu kararları ve sabırla yürütülen bir süreci gerektirir. Son dönemde AB'yi arkasına alan, ABD ve Fransa ile savunma işbirliklerini güçlendiren ve bazı bölgesel güçlerle Doğu Akdeniz bağlamında yakınlaşan Yunanistan'ın Ege'de karasularını 12 mile çıkarma niyetinde olduğu görülüyor. Ankara, yanlış algılarla hareket etmenin Atina'nın aleyhine olacağını yakınlarda yineledi. Türkiye'nin BAE, İsrail, Suudi Arabistan ve Mısır gibi ülkelerle ilişkilerini toparlamasının da Yunanistan'ın sorunlu kararlar vermesini caydıracağı açık. Bu sebeple Atina'nın mevcut güç denklemlerinin değişimini doğru okuması lazım. Ermenistan Başbakanı Paşinyan'ın bölgedeki konjonktürü iyi okuyan bir profil sergilediğini düşünüyorum.
PAŞİNYAN KRİTİK ROLDE
2. Karabağ Savaşı'nın kaybedilmesine rağmen Paşinyan seçimleri kazanabildi. Kendisini Ermenistan'ın geleceği için en isabetli lider konumunda tutabildi. Batı başkentlerinin tercihi ve Moskova'nın çalışacağı isim olmayı başardı. Paşinyan, Ermeni diasporasının negatif etkilerini sınırlandırmak ve Batı ile Rusya arasında denge tutturmak zorunda. Elbette Paşinyan'ın derdi, yenilginin Ermeni toplumuna getirdiği rahatsızlığı diplomatik-ticari izolasyondan kurtularak hafifletmek ve refahı yükseltmek. Bunun yolu da Azerbaycan ile barışmaktan ve Türkiye ile normalleşmekten geçiyor. Erivan'a charter uçuşları başlarken masada Zengezur Koridoru'nun açılması ve ticari ilişkilerin başlaması var. 10 Aralık'ta başlayan 3+3 bölgesel istişareleri bölge ülkelerinin kendi sorunlarını kendilerinin çözmesi anlamında çok değerli. Gürcistan'ın ilk toplantıya katılmaması sorunu da aşılabilirse Kafkaslarda uzun vadede bölgesel entegrasyona gidebilecek bir dönemin önü açılır. Tahran, Ankara'nın bölgede artan nüfuzundan rahatsız olsa bile bu normalleşme sürecine karşı çıkamayacaktır. Kafkaslarda "bir fırsat penceresi" aralandı, bakalım işler nasıl yürüyecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)