15 Temmuz'un beşinci yıldönümü etkinlikleriyle milletimizin o gece yazdığı destanı yeniden idrak ediyoruz.
Demokrasi hayatımızın dönüm noktalarından birisi olarak tarihteki yerini alan o gece iki kısımdan oluşuyordu.
İlki, Türkiye'yi işgale ve iç savaşa sürüklemek isteyen darbecilerin, FETÖ mensuplarının ihanetinin sergilendiği saatlerdi.
Boğaziçi Köprüsü'nde beliren tankların, Meclis'i bombalayan uçakların ve 251 insanımızı şehit eden hainlerin faaliyette olduğu kısımdı.
İkincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla devletine, vatanına ve iradesine sahip çıkan kahraman milyonların 15 Temmuz'u. Çıplak elle tankları durduranve kurşunların üzerineyürüyen karamanlarınkutlu gecesi ve aydınlıksabahı.
Demokrasi nöbetleriyle her tür darbeciliğe, iç ve dış vesayet avcılarına "dur" diyen direnişçilerin 15 Temmuz'u.
Ülkesinin "bağımsızlığı" üzerinde titreyen Türkiye sevdalılarının 15 Temmuz'u.
İşte bu ikinci kısımdaki ortak direniş ve diriliş bilinci 15 Temmuz ruhudur.
Bu ruh içte ve dışta Türkiye siyasetini yeni bir döneme taşımıştır.
Bağımsızlığımız, demokrasimiz ve Cumhuriyetimiz için hep güçlü tutulmalıdır.
YENİ SİYASİ BİLİNÇ
Milletimiz Batı başkentlerinintaraflara "itidal" tavsiye etmesininne anlama geldiğini çok iyianlamıştır. Darbecilere karşı çıkmayan,demokrasiye destekvermeyen "müttefiklerin"zor zamandaki tavrınınot etmiştir.
Kendi başının çaresine bakmak durumunda olduğunu görmüştür.
Türkiye'nin uluslararası konumunu güçlendirmekten başka bir yol olmadığını fark etmiştir. Bu yeni siyasi bilinç siyasi hayatımızın temel belirleyicisi olarak kalacaktır.
Bu itibarla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 Temmuz'un "önemsizleştirilmeye" çalışılmasını eleştirmesi çok yerindedir: "Milletimizin 15 Temmuz'da yazdığı destan, sadece bir darbe teşebbüsünü bastırma hikâyesi değildir. O gece milletimizin vatanı, bayrağı, istikbali ve istikali için 1071'de Malazgirt'teki, 1453'te İstanbul'un Fethi'ndeki, 1915'te Çanakkale'deki iradesi tekrar tecelli etmiştir."
Bu iradeden muhalefetin rahatsız olmaması gerekir.
İktidarlar gelir geçer. Cumhuriyeti, demokrasiyive devleti yaniTürkiye'mizi koruyacakolan irade bu iradedir.
Kimsenin örselemesine müsaade edilmemeli.
KILIÇDAROĞLU'NUNSORUNLU İKİLEMESİ
CHP Genel BaşkanıKılıçdaroğlu'nun her 15Temmuz yıldönümünde takındığı"İki 15 Temmuz var; birisihalkın, diğeri sarayın" yaklaşımıdemokrasimize zarar veren birsöylem üretiyor.
Darbeciler ile darbeyle mücadele edenleri aynı düzlemde görüyor.
Kılıçdaroğlu'nun "kontrollü ya da sivil darbe" tanımlaması, terörle mücadelenin eleştirisi anlamına gelmiyor.
Darbecilerin ilk defa mahkemelerde yargılandığı 15 Temmuz sonrası süreci eleştirmek adına ne yazık ki FETÖ söylemlerini tekrar ediyor. Kılıçdaroğlu ille de "İki15 Temmuz" görmek istiyorsao geceye odaklanabilir. Birisi darbecilerin,FETÖ'cülerin ve onlarıkullanarak Türkiye'yiesir almak isteyenlerin 15Temmuz'u. İkinci ve asıl 15Temmuz, milletimizindemokrasi destanıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Demokrasi Müzesi'nin açılışında gıpta ettiğini söylediği şehitlerin yoludur.
Atatürk Havalimanı'na gelen yüz binlerin gözlerinde gördüğü ve kendisinin de tereddüt etmeyeceğini ifade ettiği "hayatını vatanı için feda etme" duygusudur.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.