Dünkü AB Zirvesi şaşırttı mı?
ÖNÜMÜZDEKİ 9 AY SEÇİM DÖNEMİ
AB ve Türkiye ilişkilerinde yaptırım tehditlerinin yerini yetersiz de olsa pozitif gündemin alması memnun edici bulunabilir. Ancak Eylül'de Almanya'da, Mart 2022'de Fransa'da seçimlerin olması sebebiyle AB-Türkiye ilişkilerinin durgunluğa girme riski bulunuyor. Merkel'in yerine kimin geleceği ve Macron'un kaderi belli değil. Dahası, üyelerin birlikte davranmasını önceleyen AB'nin kendi stratejik çıkarları konusunda dahi iddialı kararlar alamadığı görülüyor. Biden yönetiminin "Transatlantik ilişkileri güçlendirme" yaklaşımı AB'nin lehine olsa da "yükselen Çin" gündeminin yönetilmesi zorlu geçecek. Washington'ın Berlin üzerindeki Kuzey Akım 2 baskısı bile tümüyle bitmiş değil. Temel sorun şu ki, AB, Rusya ve Türkiye ile uzun vadeli çıkarlarını gözetecek şekilde bir ilişki kuramıyor. Terörle mücadele ve göç konularından daha ötesini göremiyor. Birlik olarak ortak dış politika belirlemede hep zorlanan AB, Almanya ve Fransa'daki seçimleri beklemek durumunda. Türkiye konusunda olumsuz tutum takınan ülkelerin de etkisiyle Brüksel'in Ankara'yı küçük bir adım atarak dolaylı bir erteleme ile karşılaması yönetilmesi gereken bir sürece işaret ediyor. AB Zirvesi'nden beklentileri karşılamayan kararların çıkması şaşırtıcı olmadıysa da son aylarda oluşturulan pozitif havanın sürdürülmesi için karşılıklı çaba gerekiyor. Brüksel, Ankara'nın "yeni sayfa açma" yaklaşımına zayıf bir karşılık verdi. Bu zayıflık sebebiyle önümüzdeki aylarda Doğu Akdeniz'de ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde olası gerilimleri engellemek için diplomatlara çok iş düşecek. İşbirliği arayışına devam etmek gerilimden evladır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)