Dış politikada yoğun haziran
BİDEN NASIL BİR TERCİHTE BULUNACAK?
ABD Dışişleri Bakanı Sherman'ın Ankara temasları Washington'ın S-400 ısrarının devam ettiğini gösterdi. Mevcut sorunları paranteze alarak işbirliği konularına odaklanmak ancak iki liderin inisiyatif alması ile olabilir. Afganistan, Libya, Doğu Avrupa güvenliği, NATO'nun geleceği ve ticari ilişkiler olumlu adımlar atılabilecek alanlar. Aslında ikili ilişkilerin seyri açısından tercihte top, Biden'ın sahasında. Erdoğan, Biden'ın 1915 olayları değerlendirmesinin yüküne rağmen ilişkilerde "yeni bir dönem açmak" istediğini açıkladı. Bakalım Biden, NATO Zirvesi'ndeki yüz yüze görüşmede uzun süredir tanıdığı Erdoğan ile ne tür bir lider diplomasisi yürütecek. 2013 Mayıs'ındaki Erdoğan-Obama görüşmesi ile karşılaştırılabilecek önemdeki Erdoğan-Biden görüşmesi için muhtemel iki senaryo var. İlki, tüm sorun alanlarına rağmen Biden, Erdoğan ile ikili ilişkileri toparlama niyeti gösterir ve olumlu bir başlangıç yapılabilir. Bu da kurumların görüşlerine önem verdiğini bildiğimiz Biden'ın Türkiye ile ilişkilerde fark oluşturmak için Erdoğan ile kimyasını uyuşturması anlamına gelir. S-400, F-35, YPG ve FETÖ gibi birçok sorunda çözüme ulaşılamayabilir ancak ilişkilerin daha kötüye gitmesi engellenebilir. İkincisi, her iki tarafın sorunlu konulardaki tezlerini dile getirdiği ve karşı tarafa rahatsız olduğu hususları ifade ettiği görece diplomatik bir görüşme olabilir. İki lider de sözlerini esirgemeyecek tecrübeye sahip. Bu tür bir görüşme gerçekleşirse Türkiye kamuoyunda Biden yönetiminin seçim kampanyaları sırasındaki "olumsuz" tavrını terk etmediği kanaati öne çıkar. "2023 seçimleri sonrasını bekleyelim" yaklaşımına yönelmesi durumunda iki ülke ilişkilerini düzeltme fırsatının Biden döneminde kaçırılması anlamına gelir.
ANKARA VE ATİNA ARASINDAKİ SİYASİ DANS
AB liderlerinin Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin toparlanması yönündeki güçlü beklentisi Ankara ve Atina arasındaki diplomasi trafiğini artırdı. 63. istişari görüşmeler Türkiye'de yapılacak. Ancak bu trafiğin ticaret ve turizm alanlarında bir hareketlenme getirmesi mümkünse de egemenlik hakları (Ege, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz) ile ilgili sorunlarda olumlu adımlar atılması beklenmiyor. Görüşmelere devam ederek Brüksel'in beklentisini karşılayan Atina, AB'yi arkasına alarak maksimalist tezlerini Türkiye'ye dayatmaktan vazgeçmeyecek. Gerilimin tonunu düşürmesi bu ayın sonundaki AB zirvesinde söylem düzeyinde elini güçlü tutmak için. AB'nin ve ABD'nin Yunanistan'ı kayıran yaklaşımı Atina'yı yanlış yönlendiriyor. Ankara son beş-altı yıldaki pro-aktif dış politikasından geri adım atmayacak. Ege ve Doğu Akdeniz'deki milli çıkarlarından vazgeçmeyecek. Bu denizleri barış ve iş birliği denizlerine çevirmek mümkün. Yunanistan'ın kendisini "Avrupa'nın surlarına" ya da ABD'nin "askeri üssüne" çevirmesi durumunda bu bölgedeki çıkarlarını koruyabileceği hissi yanıltıcı. İyi komşuluk ilişkisi iki ülke arasında kazankazan denklemini kurabilecek tek yol.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)