Üç milletvekilinden sonra Muharrem İnce de dün CHP'den istifa etti. 2018 seçimlerinde CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olan İnce'nin partisine eleştirileri hayli sert ve kapsamlıydı. "İlke, değer,duruş, liyakat veemeğe saygının" kalmadığı CHP'nin "Atatürk'ün emaneti" olmaktan çıkarak "tabelaya" dönüştüğünü ileri sürdü. İnce, CHP'den ayrılarak aslında "ABD'dendemokrasi dilenenlerle,Mustafa Kemaldeyip Mustafa Kemal Atatürk diyemeyenlerle,grup başkanvekilliği seçiminiyapmayanlarla, sahte CHP'lilerle,FETÖ'cüleri, Sorosçu'ları koruyanlarla,'Ne işimiz var Libya'da' deyip MaviVatan'ı kavramayanlarla, 'Türkiye maalesefAzerbaycan'a yardım etti' diyenlerle" yolunu ayırdığını söyledi. İnce'nin eleştirilerindeki Atatürk vurgusu ise CHP'nin kimlik ve ideolojisini bombardımana tutan yoğunluğa ve sembolizme sahipti. Tıpkı Atatürk'ün İstanbul'u terk etmesi gibi "işgalaltında olan Atatürk'ün emanetini işgaldenkurtarmak için" CHP'den ayrıldığını ifade etti. İktidarı eleştirip muhalefeti bölmediğini ve asla Cumhur İttifakı'nın yanına gitmeyeceğini söylese de İnce'nin çıkışı özünde muhalefete muhalefettir. "İktidarın kötüyönetimine yeterli muhalefet yapılmadığı" tezinden hareket etse bile muhalefetin birinci partisi CHP'den ayrılan bir hareket sürekli olarak CHP ile çekişme halinde olacaktır. Bu anlamda Mustafa Sarıgül ve İnce'nin parti hareketleri "muhalefetinmuhalefeti eleştirmesini" son dönem siyasi hayatımıza yeni bir olgu olarak sokmaya namzet görünüyor. Muhalefetin ana sermayesinin Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı olduğu hatırlanırsa İnce'nin çıkışı ilgi çekici bulunmalı.
Üçüncü yol mümkün mü?
İnce'nin dile getirdiği iktidar ve muhalefetten farklı bir üçüncü yol oluşturma iddiası yeni değil. Eski AK Partililerin kurduğu DEVA ve GP de en başta benzer iddiaları dile getirmişti. Ancak CHP, İYİ Parti ve HDP cenahından gelen "siz de oradaydınız" baskısıyla özür dileyici bir noktaya geldiler. Hem kendi bulundukları dönemi savunma gayretine girdiler hem de Erdoğan'ı eleştirmekte en sert pozisyonu aldılar. Böylece CHP güdümündeki muhalefetin söylem şemsiyesi altında kaldılar. Benzer argümanlarla iktidarı hedef alıyorlar. Bu sebeple Erdoğan'ın "Yeni Anayasa" önerisine karşı çıkarken küçük muhalefet partilerinin CHP tarzı tepki vermesi de kimseyi şaşırtmıyor. Şimdi CHP'den ayrılan bir siyasetçi olarak İnce, çelişkili ve zorlu bir çizgi kurma niyetinde. Bir yandan CHP seçmenine gerçek CHP'nin kendi yanında olduğunu anlatacak. Bunun için Kılıçdaroğlu ve ekibini uzun bir süre eleştirmesi gerekecek. Eski partisinin bütün yanlışlarını hikâye ederek stratejik oy verme eğilimi yüksek CHP tabanını ikna etmeye çalışacak. Diğer yandan Cumhur İttifakı ile ortak ve farklı yanlarını sergileyecek. Yani hem iktidara hem muhalefete muhalefet edecek. İnce, bu iddiasını hayata geçirebilir mi göreceğiz. Ancak önünde çözülmesi gereken birtakım çelişkiler var.
Temel çelişkiler
1- İnce, partisinin, Cumhur İttifakı içinde olmayacağını söylüyor ancak CHP'den ayrışırken eski partisiyle aynı ittifakta kalması çok zor. En azından MHP'den ayrılan İYİ Parti'nin; AK Parti'den ayrılanların kurduğu DEVA ve GP örneklerinin bize gösterdiği bu.
2- İktidarı eleştiren çok parti olduğu için CHP'ye yönelik söyledikleri daha dikkat çekecek. Ve CHP'yi eleştirmeye devam ettiği sürece Erdoğan'ın işine yaramakla suçlanacak. Bu suçlamanın baskısı ile CHP eleştirisini durdurursa bu defa da muhalefetin küçük partileri arasındaki yerini alacak.
3- İnce'nin partisinin 2023 seçimlerinde CHP'nin olduğu ittifakta yer almak için ayrı bir çaba göstermesi gerekecek. Diğer küçük partilerle rekabetinde Cumhur ittifakı ve CHP'yi hedef alması yeterli olmayabilir. Böylece Sarıgül ve İnce'nin partileri ile birlikte zaten çok parçalı olan muhalefetin kendi arasındaki rekabet yoğunlaşabilir. CHP ve İYİ Parti ya da İYİ Parti ve DEVA arasındaki aynı seçmene ulaşma kapışması daha yaygın bir hal alabilir. Seçim kanununda olası değişiklik muhalefette yer alan çok sayıdaki küçük partinin kaderini bambaşka bir mecraya götürebilir. Çok renkli siyasi parti gündemlerine hazır olalım.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.