ABD yaptırımı, Putin’in övgüsü ve Erdoğan faktörü
Putin neden övgü dolu?
Rus liderin "Erdoğan sözünü tutan biri, ülkesi için sonuna kadar gider" övgüsünün yaptırımlardan sonra gelmesi tesadüf değil. Putin, ABD yaptırımlarının asıl hedefinin Rus silahlarının dünya pazarında yaygınlaşmasını engellemek olduğunu elbette biliyor. Bu sebeple Ankara'nın S-400 angajmanında geri adım atmasını istemiyor. Ankara verdiği sözde durur ancak S-400 konusunu Washington ile ilişkilerini kilitleyecek bir konu olmaktan çıkarma arayışını da sürdürür. Rusya ile rekabetiş birliği sarkacında yürüyen dinamik ilişki Batı ittifakı ile olan birlikteliğin alternatifi değil. Bazı çevrelerin sandığının aksine Rusya-Çinİran ekseni diye bir eksen de yok zaten. Biden'ın Rusya'yı hedefe koyması durumunda Ankara ile Moskova arasındaki ilişki zorlu bir teste tabi tutulabilir. Bence Putin bunu gördüğü için Erdoğan ile çalışmaya önem veriyor. Dağlık Karabağ savaşında Azerbaycan'ın zaferine ciddi destekte bulunan Türkiye'nin Kafkaslarda gücünü artırmasına karşı çıkmıyor. Ankara'nın Ukrayna ile giderek derinleşen ilişkilerine yüksek sesle itiraz etmiyor. Putin'in Erdoğan ile çalışma konusunda gösterdiği bu realizmi Macron'un neden gözden kaçırdığını merak ediyorum. Biden'ın önceki söylemlerinin aksine uygulamada pragmatizm gösterip göstermeyeceğini, "Erdoğan faktörünü" sağlıklı değerlendirip değerlendiremeyeceğini önümüzdeki aylarda göreceğiz.
Irak yeniden gündemde
Erdoğan'ın Irak Başbakanı Kazımi ile teke tek kritik görüşmesi gözlerden kaçmadı. Kuzey Irak'taki Kürt aktörlerin ve merkezi Irak hükümetinin PKK politikası yeni bir döneme giriyor. Irak'ta PKK artık şiddete ve çatışmaya yol açan, ciddi bir tehdit haline geldi. Ankara ve Bağdat arasında bu konu daha fazla iş birliği için masada. Ancak ikili ilişkiler gündemi bununla sınırlı değil. Sıklaşan ziyaretler Irak'ın istikrara kavuşması ve yeniden imarı ile de ilgili. Dahası, Irak'taki ABD-İran çekişmesinin yeni bir döneme girmesi ihtimalini de gözetiyor. Ankara bu çekişmede dengeleyici ve istikrar sağlayıcı rol üstlenebilir. Bakmayın bazı çevrelerin Türkiye'nin yalnızlaştığı ya da dostunun azaldığı iddialarına. Bölge ülkeleri ve komşularımız Ankara ile iş birliğinin ne demek olduğunu son yıllarda çok iyi gördüler. Suriye ve Libya'da başarılı operasyonlar yapan, Katar'ı ablukada koruyan Türkiye ile yakın çalışmak Azerbaycan'a 44 günde kazanılan muhteşem bir zafer hediye etti. Bağdat da bu yeni gerçekliğin farkında.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)