Demokrat Parti Başkan adayı Biden'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "devirme" planı çok önemli itiraflar olarak Türk- Amerikan ilişkileri tarihine geçti. Sekiz ay önceki mülakatın şimdi fark edilmesi meselenin ciddiyetini hiç azaltmıyor. Tartışılan cümleler, dış politikadan habersiz bir başkan adayının acemi, sakil ifadeleri değil. Obama yönetiminde başkan yardımcılığı yapmış bir ismin "iyi düşünülmüş, somutve net Türkiye politikasıbeyanı." Bu beyan hem Washington'un 2013 ile 2016 arasında Erdoğan'a yönelik hamlelerini açık etti. Türkiye kamuoyunun algılamasıyla, Amerikan müesses nizamının 15 Temmuz darbe girişimi dahil bütün operasyonlarının sorumluluğunu üstlendi. Hem de kazanırsa Biden'ın 2020 ile 2024 arasındaki Türkiye politikasını nasıl şekillendireceğinin çerçevesini çizdi. Bir anlamda hikâyenin eksik parçasını Biden dile getirdi.
Biden'ın "muhalif liderleri destekleyerekotokrat Erdoğan'ı, darbeyle değil,seçimlerle devirmek" diye özetlenebilecek"çok farklı yaklaşımı" hiç kuşkusuz ABDkibrinin yeni bir yansıması. "Demokratikdeğerlerin" kendi tarihinde tecessüm ettiğineinanan Amerikan istisnacılığının "güç bende"diyen süper güç şımarıklığı. Bu şımarıklığınbilindik versiyonu "demokrasi promosyonu"adı altında beğenmedikleri otoriter rejimleriçeşitli yöntemlerle yıkma politikasıydı. HemCumhuriyetçi hem Demokrat Neo-conlarınbu politika sebebiyle yıkıma uğrattığı coğrafyaLatin Amerika'dan Ortadoğu'ya kadar uzanıyor. İş birliği halindeki otoriter-darbeci rejimleri ne kadar sevdiklerini ise Arap isyanları sırasında darbeci Sisi ya da Körfez veliahtlarını destekleyerek gösterdiler. Konu Türkiye olunca Biden'ın yer aldığı Obama yönetimi ABD müdahaleleri literatürüne geçecek bir uygulamaya imza attı. Demokratik ve müttefik bir ülkede iktidar devirme operasyonuna geçildi.
Mayıs 2013'te Washington'daki toplantıda her ne olduysa Türkiye, Gezi ile başlayan ve 15 Temmuz 2016 ile zirveye ulaşan bir türbülansa sokuldu. Amaç, Erdoğan'ı devirmekti. 2013'te henüz Batı medyasında Türkiye ile ilgili "otoriterlik" suçlamaları da tek tük idi. "NATO üyesi ve demokratik bir ülkedeiktidarı devirme" seçeneğinin uygulamayakonması ABD'nin bütün "demokratikleşme"söyleminin makyajını döken bir sonuçüretti. Washington'ın FETÖ ve PKK-YPG'yidesteklemesi Türk halkından büyük tepki topladı. Türkiye'nin kontrol altına alınması için kurtulmak istedikleri Erdoğan, krizleri aştı ve ayakta kaldı. Erdoğan karşıtlığı ve "otoriterleşme" söylemi ile Türkiye'yi sınırlandırma hamlesi ise devam etti. Şimdi anlaşılıyor ki, Trump'ın başkan olmasıyla insicamı bozulan bu politika, Biden seçilirse yeniden sahneye konulmak isteniyor.
İlginçtir, "Türkiye'yi kim kaybetti?" tartışmasını çokça yapsalar da Washington'daki elit çevreler bir türlü "çalışacak bir Türkiyepolitikası" oluşturamıyorlar. Temel hataları Türkiye'yi "etkili bir aktör" olarak muhatap almak istememeleri. ABD'nin isterse hala Türkiye'de "iktidar değişikliği" yapabileceğini sanmaları. Eğer başkanlık seçimini kazanırsa Biden'ın cümleleri muhalefeti yıllar boyunca zan altında bırakacak. Artık CHP'nin "dostlarımızla iktidar olacağız" cümlesi Biden'ın vaat ettiği desteği akla getirecek. "Dışarıyla, Batı'yla kavga ediyorsunuz"diyen muhaliflerin nereden sufle aldığı sorgulanacak. Biden'ın sözleri Türkiye'deki ABD karşıtlığı repertuarının unutulamaz bir parçası oldu. "Bölgedeki müttefiklerle görüşerekDoğu Akdeniz'de Türkiye'yi izole etme"hedefi ise ülkemiz için "yeni bir beka meselesi"üretmektir. İran ile yumuşamayı konuşanBiden'ın NATO üyesi Türkiye'yi ötekileştirmesine Batı ittifakına ne de küresel düzenekatkı verir. Biden, Mart-Nisan 2020 tarihliForeign Affairs'teki makalesinde Trumpdöneminde Amerika'nın küresel "güvenilirliğininve nüfuzunun" azaldığını söylüyordu. Bu kafayla hareket ederse ABD'nin küresel rolü, kendisinin başkan olması durumunda daha hızlı azalabilir. Türk milleti ise Erdoğan'ın "büyük ve güçlü Türkiye" idealine sahip çıkmaya devam edecektir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.