Şimdi İdlib’de ne yapmalı?
Temel mesele ateşkesi korumak
İdlib ateşkesinin "sürdürülebilirliği" üzerine titizlenilmesi gereken "bir süreç" artık. 5 Mart mutabakatı ile çatışma ortamı sona erdi diye sahadaki durum ihmal edilemez. Gelecek senaryolarını çalışarak buna hazırlık yapılmalı. İç ve dış politikanın diğer önemli konularının yoğunluğu yüzünden İdlib dosyası önceliğini yitirmemeli. Aksi takdirde yine Rusya ile ilişkileri tehlikeye atacak kritik bir sorun olarak geri dönebilir. Peki o halde ne yapılmalı? Baştan tespitleri iyi koyalım. Öncelikle 2018 Soçi Mutabakatı'na kıyasla farklı bir yerdeyiz. Türkiye ve Esad güçleri arasında ciddi bir çatışma süreci yaşandı. Ankara, Suriye iç savaşının başından bu yana ilk defa Esad rejiminin askeri kapasitesine önemli zarar verilecek şekilde bir askeri operasyon yaptı. Bu gerginliğin sonucunda varılan yeni mutabakat ile ateşkesin korunması için daha ileri tedbirler alındı. M4 karayolunun 6 km kuzey ve güneyinde güvenlik koridorunun kurulması ve ortak devriye yapılması ile Türk askeri İdlib'de daha etkin ve resmi bir rol üstlendi. Yine de kriz henüz tümüyle çözülmedi, çatışma yeniden başlayabilir. Esad güçleri saldırı için fırsat kollayacaktır.
İdlib'de yeni yol haritası
Ankara İdlib'deki askeri varlığını azaltmamalı aksine tahkim etmeli. Yani Bahar kalkanı harekâtı bitirilmemeli. Aksine sivilleri koruma ve radikal grupları dönüştürme misyonuyla devam ettirilmeli, hatta güçlendirilmeli. Ankara, hazırlıklarını bu yeni ateşkesin de bozulması ihtimaline göre yapmalı. İdlib'in batısı ve kuzeyinde güvenli bir bölge kurulması için faaliyetlere şimdiden başlanmalı. Ateşkes bir daha bozulduğunda Türkiye ya İdlib'den tümüyle çıkmaya zorlanacak. Bu da diğer üç güvenli bölgeyi sıkıntıya sokar. Ya da Ankara, daha kapsamlı bir çatışmayı göze alacak. Bu iki kötü ihtimalden kaçınmak için sahada askeri anlamda tedbirler bugünden alınmalı.
İlk ihlalde tepki verilmeli
İdlib ateşkesi, mültecilerin ve üç güvenli bölgenin selameti için kritik önemde. Gördük ki buradaki çatışma, Türk-Rus ilişkilerini de kopuşa götürebilecek bir gerilim üretiyor. Son mutabakat sayesinde ikili ilişkiler ciddi bir kırılmanın eşiğinden döndü. Bunda Başkan Erdoğan'ın gayretleri çok belirleyici oldu. Esad rejimi ateşkese mecbur edildi. O halde bu duruma yeniden gelmemek için ateşkesin uygulanmasına azami önem verilmeli. Rejimin ilk ihlalleri gerçekleştiğinde en üst düzey diplomatik tepki ile askeri cevap aynı anda verilmeli. Yani 2018'deki Soçi Mutabakatı'nın korunmasındaki gözlem noktaları formatındaki pasif koruma yerine hızla alan kontrolünü sağlayan aktif korumaya geçilmeli. Krizin yeniden gelme ihtimaline karşı Batı başkentleriyle müzakere devam etmeli. Suriyeli yerinden edilmişlerin şartlarının iyileştirilmesi ve geleceği üzerine diplomatik çabalar artırılmalı.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)