New York’ta kritik görüşmeler
Mülteci sorunundan terörle mücadeleye ve İslamofobiye kadar birçok mesele ile yakından ilgileniyor. Kudüs davasında da Kaşıkçı cinayetinde de Sisi darbesinde de en çok Erdoğan'ın sesi duyuluyor. Bu ilgiyi söylemle bırakmıyor. Milli gelirine göre en fazla insani yardım yapan ülke olan Türkiye'nin de başkanı.
Erdoğan, Filistin, Arakan ve Keşmir gibi sorunlarda adaletin ve çözümün yanında tavır alıyor. Lider diplomasisini etkin şekilde işletirken mevcut dünya düzeninin sorumlusu büyük güçleri eleştirmekten de geri kalmıyor.
Erdoğan, BM seyahatlerini en etkin kullanan devlet başkanlarının başında geliyor. Bu yıl da Almanya, Fransa ve İtalya liderleri ile mülteciler ve güvenli bölge konularını müzakere edecek.
Bakmayın Avrupa Parlamentosu EPP Grup Başkanı M. Weber'in Ankara'yı ekonomiyle "tehdit" etmesine, Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı giderek artıyor. Hem de Ege'deki yeni mülteci akınından Doğu Akdeniz'deki enerji hesaplarına ve Rusya ile dengelere kadar birçok alanda... Bunu da en iyi Alman Şansölyesi Merkel biliyor. Bu sebeple Erdoğan-Merkel görüşmesinin Türkiye ve AB arasında hem mülteciler hem de vize muafiyeti konularında yeni bir açılım getireceği konuşuluyor. Elbette en kritik görüşmenin Başkan Trump ile olması bekleniyor. Zira Erdoğan, BM seyahati öncesinde Fırat'ın doğusu ile ilgili olarak eylül sonuna işaret etmişti.
Olası operasyon kararını vermeden önce Trump ile yapacağı görüşmeyi çok önemsediğine işaret ediyor. Zira ABD ile mutabakata varılan güvenli bölge anlaşmasının muğlaklıklarının giderilmesi ve nihai halinin verilmesi iki liderin yüz yüze görüşmesine kalmıştı. Trump'ın samimiyetine güvenen Erdoğan, aynı hissi bürokratlarına karşı taşımıyor. Türkiye'nin acil güvenlik çıkarlarını ve Suriyeli mültecileri güvenli bölgeye yerleştirme amacını Trump ile yeniden müzakere ederek sıçrama yapacak bir adım atma niyetinde.
Başkanın verdiği 20 millik söz için bürokratlarına kesin talimatlar vermesini arzu ediyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)