Siyaset şenlenirken gözden kaçan...
Nitekim en son Ali Babacan bu yıl bitmeden parti kuracağını açıkladı.
Ahmet Davutoğlu'nun daha erken parti kurmasından söz ediliyor.
Millet İttifakı'nın 2018'deki Cumhurbaşkanı Adayı olan Muharrem İnce de erken seçim beklentisiyle yeniden cumhurbaşkanı adayı olacağını söyledi.
İnce'nin çıkışında İBB Başkanı İmamoğlu'nun popülerliğinden duyduğu rahatsızlık da etkili olabilir. Ve bu çıkış CHP çevrelerinde bir tartışma çıkarmaya aday. Yine de İnce'nin sahalara inmesinin mazereti erken seçim ihtimali imiş.
Tabii bu arada, AK Parti çevrelerindeki tartışmaları ve yeni oluşumları öne çıkaranlar Erdoğan'ın "sıkıştığını" söylemekten mutluluk duyuyorlar. 31 Mart seçimlerinin sonuçlarından hareketle yeni oluşumların Cumhur İttifakı'nı yüzde 50'nin altına çekeceğini hesaplıyorlar. Bir erken seçim hayali ile çeşitli anketler de yayımlanıyor. Parti siyasetinin şenlenmesi medyaya gündem oluşturuyor elbet. Ancak erken seçim hayali ile ortalığı şenlendirenlerin üç nedenle hesap hatası içerisinde olduğunu söylemeliyim.
1-Cumhurbaşkanlığı sistemindeki ilk dönemi yaşıyoruz ve daha dört yıl var.
Bu süre boyunca yaşanabilecek kritik iç ve dış politika gelişmelerinde mevcut parti ittifaklarının iç dengelerinin değişebilme ihtimalini öngörebiliriz.
Zaten erken seçim için Meclis'te 360'ı bulmak hiç de kolay değil.
2-Başkanlık on yedi yıllık bir iktidar tecrübesi olan Erdoğan'ın elinde.
Bir yıllık uygulamanın iyileştirilmesi ile daha olumlu sonuçlar alabilecek bir süre var önünde. Erdoğan, parti siyasetine denklemleri değiştirebilecek şekilde müdahale edebilme maharetine ve imkanına sahip. Siyasetçilerin kendi pozisyonlarını belirlerken muhattap aldıkları ana öteki Erdoğan. İster İmamoğlu, İnce olsun ister Davutoğlu ve Babacan olsun parti siyasetlerini, farklı tonlarda bile olsa, Erdoğan'a yönelik tutumları ve söylemleri ile belirleme bağımlılığındalar.
3-Yeni Kongre sürecinde AK Parti'deki seçim ve iktidar yorgunluğunu toparlayan Erdoğan muhalefetin öne çıkardığı yapıcı önerileri gerçekleştirerek ellerinden alma imkanını her zaman elinde tutacak. Son beş yıldır seçim dönemlerinin ve kritik mücadelelerin olağanüstülüğünde gördüğümüz bir Erdoğan vardı. Şimdi ise dört yıllık seçimsiz bir dönemi çok boyutlu imkanların elinde tutmak gibi bir fırsatı var. Şenlik başladı ama bu yarışın maraton olduğunu gözden kaçırmayalım. Bakalım kimlerin nefesi yetecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)