Haziranın yoğun gündemi
9 günlük bayram tatilinden başlayarak seçim kampanyalarının hız kazanması bekleniyor.
İki adayın başa baş girdiği son üç haftalık süreç "fark yaratma" hamleleriyle dolu olacak. İkinci tur etkisinin oluştuğu bu seçimlerde kararsız seçmeni yanına çeken ipi göğüsleyecek. Bir süredir söylüyorum ancak tekrar etmekte de fayda görüyorum:
Muhafazakar seçmenin tavrı İstanbul'u kimin yöneteceğini belirleyecek.
Parti liderlerinin kampanyalarda sahaya inip inmeyeceği ve son düzlükte polemiklerin düzeyinin ne olacağı şimdiden merak uyandırıyor.
Sosyal medyayı güçlü şekilde kullanan her iki adayın asıl etkisi seçmenle kurulan iletişimin kalitesine bağlı.
CHP adayı İmamoğlu sinirine hakim olmayan bir profil çizerken, AK Parti adayı Yıldırım tecrübesini ve motivasyonunu konuşturuyor.
Washington'dan "S-400'leri almayın, alırsanız CAATSA yaptırımları gelecek" açıklamaları devam ediyor.
F-35'lerin verilmeyeceği söyleniyor.
Japonya ve Polonya'nın yeni F-35 uçağı siparişleri Türkiye'nin projeden çıkarılmasına hazırlık olarak görülüyor.
Ankara ise S-400'leri almakta kararlı...
Kongre'nin sert tutumunun yumuşaması beklenmediğine göre inisiyatif, Başkan Trump'da.
Trump'ın, Türkiye'nin "S-400'lerin F-35'lere etkisi konusunda ortak komisyon kurulması" önerisine sıcak baktığı medyaya yansıdı.
Ayrıca, Trump'ın, başkanın dış politika yetkilerini sınırlandıran CAATSA'dan hoşlanmadığı biliniyor. İran'ı sınırlandırma çabasındaki Trump, Türkiye'nin ABD çıkarları için stratejik önemini dikkate alırsa başkanın süper yetkileri çerçevesinde üçüncü bir yol bulmaya yanaşacaktır.
Meselenin rengi, Trump ve Erdoğan'ın, 28-29 Haziran'da G-20 Konferansı'ndaki ikili görüşmesinde iyice netleşir.
Rusya operasyonun "kısmi" olduğunu söylese de, Esad, sivilleri ağır bombardımanlarla katlediyor.
Washington ve Avrupa başkentleri saldırıların İdlip'deki mülteci hareketlenmesini daha da hızlandırmasından endişeli.
Gözlem noktalarını güçlendiren Ankara, Moskova'ya Soçi Ateşkesi'nin ihlal edildiğini sıklıkla hatırlatıyor. Bu ayın sonundaki G-20 toplantısı sırasındaki ikili görüşmeler İdlip'in kaderi açısından da önemli.
Gerilimde, Japonya Başbakanı Abe'nin girişimiyle müzakere boyutu öne geçtiyse de gidişatın yönü haziran ayında belli olabilir. Bu arada, Kral Salman, geçtiğimiz iki günde Mekke'de Körfez ülkelerini bir araya getirdi. Katar Başbakanı'nın da katıldığı toplantıda İran'a karşı Arap bloğu tahkim etmeye çalıştı. Riyad, Trump'ın İran ile savaş istemediğini ve rejim değişikliği peşinde olmadığını açıklamasının ardından İran'ı sınırlandırmada gevşeme olması ihtimalinden kaygılı. İsrail'in yeni bir erken seçime doğru gitmesi de işin cabası. Mevzubahis Türkiye'nin haziran gündemi olunca konular bitmiyor.
Daha güvenli bölge ve Ramazan'dan sonra açıklanması beklenen "Asrın Antlaşması"ndan bahsedemeden yazının sonuna geldik vesselam.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)