Siyasetin yeni çıtası: “Türkiye İttifakı”
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önceki gün Memur-Sen Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma ve dünkü tweetleri, değerlendirmenin AK Parti cenahını göstermekte. Özetle Erdoğan, seçim rekabetinin arkada kaldığına, millet maslahatı için güvenlik ve ekonomi başta olmak üzere asıl gündeme odaklanma ihtiyacına işaret etti: "Dönem kızgın demiri soğutma, musafahalaşma, kucaklaşma birlik ve beraberliğimizi yeniden perçinleme dönemidir."
2023 hedeflerine, yapısal reformlara ve milletimizin ortak değerlerine atıfla "kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden siyaset yelpazesindeki herkesle Türkiye ortak paydasında" buluşma çağrısı yaptı: "Ülkemizin bekasını ilgilendiren meselelerde, siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyarak, 82 milyon hep birlikte TÜRKİYE İTTİFAKI olarak hareket etmeliyiz."
İttifaklar siyasi rekabetin kurallarını yeniden yazıyor. Siyasetin dilini ise kaçınılmaz olarak değiştiriyor. Adaylar merkezdeki seçmeni hedeflerken söylemler de ortak değerler üzerinde toplanıyor. Seçim mücadelesinin kaçınılamayan sonuçları olan "ötekileştirme" kısmen de olsa terk ediliyor. Bu seçimler gösterdi ki, siyasi hayatımızda kutuplaşma ve sert söylemin sınırlarına ulaşıldı.
Daha sakin ve ortak değerlerin sahiplenilmesi üzerinden bir dil gerekiyor. Elbette, bu, siyasi mücadelenin ve polemiklerin sonu değil. Mücadele, siyasetin doğasında var. Vazgeçilemez parçası. Dolayısıyla yeni polemikler ortak değer ve sembollerin sahiplenilmesi üzerinden ancak daha sofisitike ve örtülü şekilde yapılacak. Bu da ittifak olgusunun getirdiği bir sonuç.
Mücadele, halka ulaşan yeni bir iletişim dili ile olacak. Bu dil, farklı, etkili ve kapsayıcı olmak zorunda. Meydan okuması, ötekileştirme üzerinden değil, milletin genelini temsil iddiası üzerinden olmalı.
Negatif üzerinden yürünmesini istemiyor. Yani suçlu kim tartışmasının yıkıcılığını önlüyor. Pozitif yaklaşımla ve iş üzerinde muhasebe yapmayı tercih ediyor. Yani önümüzdeki dönem için ne yapılmalı ve kimlerle yapabilirim arayışında. Parti içine "dava" mesajı vermesi de bundan.... Siyasetin yeni çıtası dağılmayı, çekişmeyi değil merkezde kalarak uzlaşabilmeyi gerektiriyor. Şikâyet edilen hususlar, yapılması gerekenler hep bu minvalde değerlendirilmeli.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)