Trump, Suudi Arabistan’a daha çok zarar veriyor
Bunun Ortadoğu'daki otoriter liderlerin "cüretini artıracağını" ileri sürüyorlar.
Hem de CIA'den sorumlunun Veliaht Selman olduğuna yönelik bilgiler sızmış iken...
Trump'ın "olabilir de olmayabilir de" söylemi ile cinayetin failini geçiştirmesi ciddi bir sorun. Ancak değerleri değil de çıkarları öncelemesi kendisinden beklenen bir tavırdı. Bu konuda başından beri tutarlı oldu. Kaşıkçı cinayetine dair açıklamasına "önce ABD" diyerek başlaması ve aynı slogan ile bitirmesi de sürpriz değildi.
Görüşünü savunurken "ABD çıkarlarına" dair söyledikleri de biliniyordu.
Dünya kamuoyu Trump'ın bu bencil ve değerleri yok sayan milliyetçiliğine alıştı. Bu yüzden Trump'ın İran tehdidini öne çıkarması, Riyad'ın 450 milyar dolarlık yatırımından ve üreteceği işlerden bahsetmesi, petrol fiyatlarını indirmede ve İsrail'in çıkarlarını korumada "kararlı bir ortağı" kaybetmek istemediğini belirtmesi tahmin ediliyordu. Elbette, Trump'ın bencil yaklaşımı "dünya çok tehlikeli bir yer" ve "belki dünya da sorumlu tutulmalı" gibi komik söylemlerle saklanamaz.
Dünyayı her geçen gün daha tehlikeli hale getiren ise Trump yönetiminin politikaları... Uluslararası örgütlerin, ittifakların ve normların altını oyan yaklaşımı...
Trump'ın attığı tweet'lerle bu değişimi anlatmaya çalışması...
Kaşıkçı cinayetinin sorumluluğu yetmezmiş gibi Suud dış politikasına yeni bir yük getiriyor. Trump kendi çıkarcı boyasıyla Riyad'ın politikalarını boyuyor. Suud Kralına "biz olmasak bir haftada devrilirsin" diyen Trump, İran tehdidini göstererek Riyad'ın Washington'a teslim olduğuna işaret ediyor. Yakında gündeme getireceği "Yüzyılın Antlaşması" gibi Arap halklarının kabul edemeyeceği formülleri de Riyad'a kolaylıkla empoze edebileceğini gösteriyor.
Trump'ın S. Arabistan'ı elindeki kullanışlı bir partner şeklinde sunması Riyad'ı zayıflatan bir şey. Bakmayın Körfez ülkelerinin teşekkür açıklamalarına. "Hadimül Haremeyn" olarak nitelenen Suud Kralının dini meşruiyeti yıkılıyor. Trump Veliaht Selman'ı savundukça ABD'nin menfaatleri için cinayet dahil neleri kabullenebileceğini ortaya koymakla kalmıyor.
Riyad'ı da daha aşağı çekiyor.
Mesele, S. Arabistan-Türkiye mücadelesi değil
Kaşıkçı cinayetinde Türkiye'nin gösterdiği ilkeli tutumu Ankara ile Riyad'ın "Sünni dünyanın liderliği için bir mücadelesi" olarak okuyanlar var.
Meseleyi ideolojik kapışma düzlemine çekmek vahşi bir cinayetin üstünü örtmeye katkı sağlar. Dahası, Riyad'ın Müslüman dünyadaki konumuna saldırıların önünü açar. Bu sebeple Başkan Erdoğan en başından itibaren Kral Selman'ı meselenin üstünde tuttu. Onun için "Hadimül Haremeyn" sıfatını kullandı.
Cinayeti adli bir vaka olarak çözmek istedi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)