Normalleşme ve Merkel’in zorlu görevi
Alman medyası (özellikle Die Welt ve Bild) ziyareti eleştiriyor, "ekonomisi zorda olan Erdoğan'a baskı yapılmasını" salık veriyordu. Rasyonel bir devlet adamı olan Merkel, ülkesinin çıkarlarını gözeterek normalleşmeden yana tavır koydu. Nitekim Erdoğan-Merkel basın toplantısı bütün bu kritik konuların gazeteciler önünde makul bir diyalog ile konuşulabilmesini sağladı. Taraflar beklentilerindeki olumlu gelişmeleri sayıp karşı taraftan yapılmasını istediklerini sıraladı. Sorunlar tartışıldı, çekinceler karşılıklı ifade edildi.
Bugünkü çalışma kahvaltısında ise Erdoğan ve Merkel'in stratejik işbirliği konularına odaklanmaları şaşırtıcı olmaz. Zira iki ülkenin birbirine ihtiyacı başka aktörlerle telafi edilemeyecek kadar çok boyutlu: enerji, güvenlik, mülteciler, diyasporalar, ABD yaptırımları ve korumacılık trendi vd. Trump'ın kaos yaratan politikalarına karşı "norm temelli dünya düzeni" isteği de ortak bir husus.
Zira Suriye krizi daha büyük sorunlar için de bir test sahası. Trump'ın başlattığı ticaret savaşlarını enerji mücadelesi, yaptırımların kaosu ve uluslararası kuruluşların ABD tarafından zayıflatılması takip ediyor. Doğu Akdeniz ısınıyor. Kasımda İran'a yeni ambargolar geliyor. Sonrasında Trump "barış" adına Filistin meselesini hareketlendirecek. Gelen bu yeni krizleri karşılamak için Avrupa'nın iki büyük devleti inisiyatif almak zorunda. Türkiye ve Rusya ile birlikte çalışarak AB'nin geleceğini teminat altına almaları gerekiyor.
Erdoğan karşıtlığı ırkçılığı, yabancı düşmanlığını, aşırı sağı ve İslamofobiyi yükselten bir fonksiyon üstleniyor. Bu karşıtlık, Avrupa demokrasilerine en az mülteci akını kadar zarar veriyor. Yine, Ankara'nın finansal saldırı sebebiyle yaşadığı türbülansta Berlin'in ekonomik işbirliği yaklaşımı elzem. Ve Almanya'daki Türk varlığı üzerindeki baskının da mutlaka kaldırılması gerekir.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)