Devlet, “din operasyonlarına” göz yumamaz!
Cumhurbaşkanı'nın cümleleri kimilerince "dinde reform" isteği, kimilerince de "dindar gruplara, şahıslara karşı tavır" olarak algılandı. Halbuki Erdoğan'ın "güncellemeden" kastının nass (hüküm çıkarılacak kaynaklar; Kuran ve Sünnet) olmadığı, kadın karşıtı, gelenekselci fıkhi yorumlar olduğu netti. Yine de dün AK Parti siyaset akademisi açılışında meramını bir daha anlattı. İslam'ın "son din olarak değişmeyecek hakikat" olduğunu ve "dinde reformun kimsenin haddi olmadığını" vurguladı. "Zamanın değişmesiyle hükümler de değişir" şeklindeki meşhur mecelle kuralına işaret etti. İslam'ın her çağda söyleyecek sözü olduğunu, yorumların ve uygulamaların değişebileceğini yineledi.
Dini yaşam bazı sembolik pratiklere hapsedilir, ruhu ve getirdiği değerler kaybolur. Ya da modern hayata uyum adına İslam'ın ortalıkta sadece adı kalır, Batılı seküler yaşam tarzı her şeyiyle hâkim olur. Genç nesiller Selefi yorum ile sonu "deizme" varabilecek aşırı seküler hayat anlayışı arasında bırakılır.
Erken Cumhuriyetin radikal laikçiliği ise İslam'ı kamusal alandan tasfiye etmekle kalmadı, ulemayı Diyanet İşleri Başkanlığı formatında "etkisiz memurlara" çevirirken tarikatları ve cemaatleri de yer altına itti. Demokratik hayata geçişle dini grupların alanı genişledi ise de bir türlü normalleşme gerçekleşmedi. 28 Şubat sürecinin dini hayata zecri operasyonları hâlâ hafızalarda dipdiri.
Bugün Türkiye sivil toplumunda İslami kamusal temsilin ciddi sorunları olduğu aşikâr. Selefileşme, gelenekselcilik trendi var. Buna bağlı olarak gençlerin, kadınların ve orta sınıfların dindarlık formları üretmede bir arayış içinde olduğu söylenebilir.
Mesele devlete biçilen rolde... İşte, Erdoğan'ın Diyanet'i göreve çağırması devletin düzenleyici rolü ile ilgili. Gerçek İslam'ın ne olduğunu belirlemek devletin ve siyasetin görevi değil. Ancak dini hayatın çoğulculuğunu sağlamak anlamında politika geliştirmek siyasetin alanında.
Türkiye'nin dini hayatını Deaş'ın Selefi-Hariciliğinin, Suud Vahhabiliğinin ya da İran Şiiciliğinin operasyonlarından korumak devletin görevidir. AK Parti iktidarından dini gruplara 28 Şubatvari uygulamaları beklemenin saçmalık olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)