“Seçim ittifakının” getireceği bloklaşma?
Bu teklifin arkasında AK Parti-MHP-BBP'nin oluşturduğu "cumhur ittifakı" var. Söz konusu partiler 2019 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olarak Erdoğan'ı destekledikleri gibi milletvekili seçimlerinde de "cumhur ittifakı" olarak yarışacaklar.
Seçim ittifakı, seçim öncesinde oluşturulduğu ve hükümetin kurulmasını belirlemediği için parlamenter sistemdeki koalisyondan farklı. Hükümet etmede istikrarsızlık oluşturmuyor. Aksine seçilen cumhurbaşkanının Meclis'te çalışabileceği bir çoğunluğu temin etmesine katkı sağlayarak başkanlık sisteminde istikrarı ve verimliliği güçlendiriyor.
CHP sözcülerinin yeni düzenlemeyi "baraj ittifakı, saray ittifakı, ittifak değil iltihak, tek adam rejimi koalisyonu" şeklinde nitelemeleri üzerlerindeki baskıyı hafifletmeyecek. Yüzde 50+1 şartı sebebiyle siyasi partiler kendilerine yakın partilerle ya aday ya da ilkeler etrafında müzakereleri zaten yürütüyordu. Şimdi partileri kuşatan bir siyasi bloklaşma süreci hız kazanacak. Bu atmosferde oy oranı az olan partilerin adlarını eskisinden daha fazla duyuracakları aşikâr. Ancak yine de kritik olan nasıl bir bloklaşmanın gerçekleşeceği.
HDP'nin Temmuz 2015'ten bugüne yaşadığı marjinalleşme bu parti ile ittifak yapmayı zorlaştıran bir etken. Suriye ve Irak'ta PKK-YPG ile mücadeleye güçlü bir kamuoyu desteği varken kongresinde "yaşasın Afrin direnişimiz" sloganı atılan HDP'nin marjinal pozisyonu kronik hal alıyor. Bu marjinallik, CHP, İyi Parti ve Saadet'in HDP ile açık ittifak yapmasını zorlaştırıyor.
"Teröre destek veren" bir parti ile ittifak her üç partinin tabanından cumhur ittifakına kaymaya sebep olur. Bu yüzden Kılıçdaroğlu'nun 16 Nisan'da hayır diyenleri "blok" haline getirme arzusu neredeyse imkânsız hale gelmiş görünüyor. Geriye kalan seçenek, CHP-İyi Parti-SP ittifakını kurmak. HDP de küçük sol partileri içeren bir ittifaka yönelebilir. Böylece üç seçim ittifakı ile 2019 seçimlerine gidilebilir.
PKK-YPG ile mücadelenin Zeytin Dalı ve benzer operasyonlarla süreceği düşünüldüğünde sınır güvenliği, beka meselesi ve dış politikada etkin aktör olma temaları etrafında Erdoğan, kendisine olan desteği kolaylıkla tahkim edecektir. Muhalefet ise daha "aday mı ilke mi" tartışması yapacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)