Devlet Bahçeli, Türkiye siyasetinin akışına kritik müdahalelerde bulunan bir siyasetçi.
Çoğu zaman bu müdahaleleri partisinin güncel menfaatlerine aykırı bulunsa da aldığı oyun ötesinde etkili olmasını sağlıyor.
Hatırlayalım, partisinin yüzde 10 barajının altına düşme tehdidi olmasına rağmen 2002 erken seçimlerine gidilmesinde önemli bir rol üstlenmişti.
Ancak Bahçeli'nin özellikle son üç yıldır yaşanan dönüşümleri etkileme, kimi zaman da başlatma konumunun oldukça sıra dışı olduğunu düşünüyorum.
***
MHP lideri, 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra koalisyon hükümeti kurulmasını engelleyerek Kasım 2015 seçimlerine gidilmesini sağlayan isimdi.
Hem de partisini bölecek bir riski alarak...
Yine PKK ile mücadelenin başlamasından itibaren AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan eleştirilerini minimuma indirdi.
Ve 15 Temmuz direnişinden sonra ise hem FETÖ ve PKK ile mücadelede hem de dış politikadaki gerilimlerde hep hükümetin, Erdoğan'ın yanında yer aldı. "Yenikapı ruhunasahip çıkarak"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ınsiyasetine açıktan destek vermektengeri durmadı.
***
16 Nisan cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi referanduma götüren işaret fişeğini de Bahçeli yaktı.
Dün Ankara'da yaptığı basın toplantısında ise 2019 hesaplarını etkileyecek önemli bir açıklama yaptı: "MHP, Cumhurbaşkanlığıadayı göstermeyecektir. Anayasada beraberhareket ettiğimizparti ile beraber sonuçalmak Türkiye'nin hayrınaolacağı inancındayız. 7 Ağustos'ta başlatılanruha MHP sadıktır. Yenikapı meselesini deiyi anlamak lazımdır. MHP'nin Cumhurbaşkanıadayı yoktur, MHP GenelBaşkanı aday olmayacaktır. MHP olursa ittifakla,olmazsa kendi partisi olarakmilletvekilliği seçiminegirer. Cumhurbaşkanıseçiminde Recep TayyipErdoğan'ı desteklemekararı alır."
***
Bahçeli'nin, seçim barajı ve ittifakı konuları netleşmeden, bu açıklamayı yapması kendisinin siyasetin akışına müdahalelerindeki son kilometre taşı oldu.
Abdullah Gül'ün ya da AK Parti içerisinden bazı isimlerin 2019 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olma ihtimali konuşulan günlerde Bahçeli bu çıkışıyla Erdoğan'a olan desteğini açık çek halinde sundu.
Desteğinin gerekçesini de "Yenikapıruhu" olarak koyması hem CHP için hem de AK Parti çevrelerindeki endişeliler için meydan okuyucu oldu.
CHP'ye 2019 seçimlerinin demokrasiden yana olanlarolmayanlar şeklinde çerçevelenmesini kabul etmediğini gösterdi.
Aksine ayrımın Yenikapı ruhundan yana olanlar-olmayanlar formülüne dayanacağını söyledi.
AK Parti çevrelerindeki endişelilere ise ülkenin beka tehdidi altında olduğu ve saldırının ancak Erdoğan'ın etrafında saf tutarak karşılanabileceğini vurgulamış oldu.
***
2019 seçimlerindeki başat temanın, "2013 sonrasıyaşanan türbülansınmahiyeti ve sorumluları" olacağı görüşündeyim.
CHP, İyi Parti ve HDP'nin ana sorumlu olarak Erdoğan'a işaret ettiklerini biliyoruz. "Endişeli" kesimlerin bir süredir seslendirdiği "AKParti'nin 2002 ayarlarındansaptığı" fikrinin aslında Erdoğan'ın liderlik siyasetine yönelik bir eleştiri olduğu da gözlerden kaçmıyor.
Bahçeli'nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayarak Erdoğan'ı destekleyeceklerini açıklaması Erdoğan'a karşı blok oluşturmak isteyenlerin işine gelmeyecek.
Hele hele, AK Parti'den de bir parça kopararak CHP, HDP ve İyi Parti bloğuna katma ve Erdoğan'ın karşısına aday çıkarma derdinde olanların keyfi iyice kaçacak.
Bahçeli, "Yenikapıruhuna sadakat" söylemindenbahsederken "eski ayarlaradönme" eleştirisi çok cılızkalacak.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.