Suud’un “sancılı” dönüşümü
Yemen'de Husilerin attığı füzeler de Irak Başbakanı Abadi ile koordinasyon çabası da Lübnan'da Başbakan Hariri'nin istifası da Riyad'ın yakın ilgi alanında. Malum, Arap isyanları sırasında statükonun ağır topu olan Suudi Arabistan şimdilerde İran'ın sınırlandırılması projesinde lider ülke durumunda.
Yemen savaşı, Katar krizi, 2030 vizyonu ve ılımlı İslam'a dönme söylemi ile Suud siyasetine damgasını vuran MBS, 4 Kasım'da da taht rekabetindeki muhtemel rakiplerini bitirme amaçlı "yolsuzluk operasyonu" ile kendini gösterdi.
ABD, İsrail ve Körfez'in desteğini alan bu iktidar konsolidasyonu aynı zamanda kendini reform, yeni vizyon, kalkınma ve yolsuzlukla mücadele gibi güçlü söylem unsurlarına dayandırıyor. Ancak Suudi hanedanının yaşadığı taht kavgasının ve hangi neslin yöneteceği meselesinin kolayca durulması beklenmiyor.
İktidarı Selman ailesine geçirme iddiasındaki veliaht, hanedan içindeki rekabeti tümüyle sonlandırmak için radikal davranmak zorunda. Bunu başarabilirse Suud hanedanına uzun süreli bir istikrar getirebilir.
Ancak eğitimli gençleri ve kadınları yanına alan MBS'nin, Vahhabiliğin muhafazakâr temsilcilerini, baskı dışında, nasıl ikna edebileceğini göreceğiz. İhtiyaç duyduğu geniş koalisyonu Vahhabiliğin sert dili olmadan ne tür bir ideolojik zeminde üretebilecek? Daha önce de yazdığım gibi muhtemel cevap Arap milliyetçiliği gibi görünüyor.
Hem içerideki muhalif Selefi siyasallaşmayı baskı altında tutacak. Hem de klasik ulemayı rahatsız etmeden gençlerin ve kadınların "reform" beklentilerini tatmin edecek bir formül lazım.
MBS'nin değişim arayışının en radikal boyutu ülkesini rantiyecilikten kalkınmaya taşıma isteği. Ve bunun bölgesel kaosun ve İran ile rekabetin içinde gerçekleştirilmek zorunda olması. Bu sebeple MBS'nin siyaseti Suud'a uzun süreli bir istikrarın yolunu da açabilir. Devletin bekasını tehlikeye sokacak bir türbülansa da sokabilir.
Sonucu belirleyecek olan şey, Suudun İran'ı sınırlandırma hedefini iç ve dış siyasetini konsolide ederek yürütebilme kapasitesinde yatıyor. Şimdilik Suriye, Yemen ve Lübnan'da gidişat kötü, Irak'ta henüz değişen bir şey yok.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)