Kürt milliyetçiliği ile yüzleşmek
Ekonomik tecritten askeri operasyona kadar bütün seçenekler Irak'ın parçalanmasını durdurmayı hedefliyor. Ana strateji Bağdat'ı muhatap haline getirmek ve bir şekilde Kerkük'ü IKBY'nin kontrolünden alabilmek şeklinde.
Bölgesel güçlerin arasındaki koordinasyonun mahiyeti ve ABD ile Rusya'nın politikalarını netleştirmesine bağlı olarak Irak'ın geleceği önümüzdeki aylarda belirlenecek.
Elbette ABD'nin sertleşen iklimi "masada müzakere" düzlemine çekmesini de şiddetle arzulayarak...
Her geçen gün yeni somut adımların atıldığı bir ortamda Barzani'nin referandumu gerçekleştirmesinin orta ve uzun vadede çok önemli bir sonucu oldu. O da Ortadoğu'da yeni bir milliyetçilikler kapışması dönemine girilmesidir.
"Büyük Kürdistan" tahayyülünün dört ülkede hangi bölgeleri içerdiği yönündeki haritalar sembolik düşmanlıklar olmaktan öteye geçti. Halkların zihninde orta vadede kendi çocuklarının tanıklık edeceği felaketler olarak kodlanır hale geldi. Ve ABD ve İsrail gibi güçlerin de bölgedeki ulus-devletleri parçalamaya yöneldiği kanaati pekişti.
Doğrusu, Irak ve Suriye'nin başarısız devlete dönüşmesi "beka" korkularının gerçekliğine işaret eden bir konjonktür yaratıyor.
Etnik temelli anti-Kürt hissiyatın kontrolden çıkması daha fazla çatışma ve yabancılaşma üretecektir. Vatandaşlık ve milli kimlikler "Kürtlerin haklarının gerçekte ne olduğu" bağlamında yeniden tanımlanmak zorunda hissedilecek. Ve bu tartışma Irak ve Suriye'deki Kürt milliyetçilerinin elde ettikleri ya da edecekleri "statüler" gerçekliği ile yüzleşme üzerinden yapılacak.
Bu olası "statülerin" Türkiye ve İran'a tehdit teşkil etmediği argümanı Barzani'nin referandum kararından sonra ikna ediciliğini tümüyle kaybetti. Hatanın Bağdat'ta mı Erbil'de mi olduğu artık ikincil bir konu. Hele hele, Suriye'nin kuzeyinde PKK-PYD kontrolünde oluşacak bir özerk yapının Türkiye'nin bütünlüğüne zarar vermeyeceği argümanı kamuoyunda daha rahat mahkûm edilecektir.
Irak'ta Barzani'nin referandumu ve Suriye'de ABD destekli olarak PKK-PYD'nin özerklik arayışı da sadece Kürt milliyetçiliğini güçlendirmekle kalmıyor. Kürtleri, Arap, Türk ve Fars milliyetçiliklerinin tepkisel "ötekisi" haline getiriyor.
Artık Kürtler de, Kürt milliyetçilerinin "aşırı talepleri" ile yüzleşmek zorunda. Ve maslahatın "bölünmeden" geçmediğini dillendirme yönünde Kürt siyasetçilere daha fazla görev düşecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)