Referandumun iki kritik sonucu
1- Türkiye, İran ve Merkezi Irak Hükümeti arasında bölge ülkelerinin "toprak bütünlüğünü" temin edecek bir işbirliği çerçevesini oluşturma arayışı.
2- Kürt milliyetçiliğinin "Büyük Kürdistan" tahayyülünün tetiklediği farklı milliyetçilikler kapışması.
IKBY ele geçirdiği tartışmalı bölgeleri Bağdat ile anayasanın uygulanması için pazarlıkta kullanabilecek imkâna zaten sahipti. Zaten Kerkük'ün referanduma dahil edilmesi ve bu şekilde referandumun gerçekleştirilmesiyle artık mesele "haklarını alma müzakeresi" olma noktasından çıktı. Mesele Kürt milliyetçilerinin bağımsızlık hülyasıdır. Ve İsrail, ABD ve hatta Rusya ile yaptıkları görüşmelerden gördükleri fırsat penceresidir. Bu sebeple hangi tarafın neden hatalı ya da haklı olduğunu konuşmak sadece savunduğunuz tarafı gösterir; daha fazlası değil. Hele hele bu tür argümanlarla Türkiye'nin politikasını "Kürt düşmanlığı" ile eleştirmek kimin yanında pozisyon aldığınızı netleştirir, o kadar.
Şimdilik bu işbirliği Kerkük'ün IKBY'nin elinden alınması ve ekonomik yaptırımlarla "bölgesel yönetim" kalmayı kabul edecek bir siyasi zemine çekilmesi hedefi etrafında. İşbirliğinin PKK'nın Irak'taki varlığını hedef alması da kaçınılmaz bir unsur durumunda. Bu hedefin gerçekleştirilmesi için hızlı bir koordinasyona ihtiyaç var. Kanaatimce Irak'taki nisan seçimlerine kadar bu hedefin gerçekleşip gerçekleşemeyeceği görülecek. Bu arada, zaman Barzani'nin lehine...
Anlaşılan, petrol pazarlıkları üzerinden bu rahatlamanın olabileceği görüşündeler. Körfez ülkelerinin de IKBY'ye destek vermesi kimseyi şaşırtmayacaktır. Bu arada kendilerine yakın çevreler üzerinden de "Kürtlere düşmanlık" yapılıyor söylemi ile Türkiye'nin baskısını zayıflatmaya çalışacaklar.
Referandumun gerçekleşmesinin "Kürt milliyetçiliği" ve "Kürdistan" tahayyülünü yeni bir aşamaya soktuğu konusunu yarınki yazıma bırakayım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)