“Dönme dolaba binmek”
Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması gündemi ile bu tavrın daha da keskinleşeceği anlaşılıyor. Meclis'te HDP dışındaki partilerin dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde birleşmesi Kürt milliyetçilerini gittikçe daha marjinal bir söyleme sürüklüyor.
"Türkiyeli" olmakla telif edilemeyecek sert cümleler PKK terörünü meşrulaştırarak "topyekûn direnişe çağrı" formatında sarf ediliyor. Ancak bu durum Kürt milliyetçilerinin bölgedeki "tarihi fırsatı" kaçırmamak adına Türkiye'nin genelinden kendilerini yabancılaştırdıkları bir süreci beraberinde getiriyor.
Artık ellerinde AK Parti karşıtlığı gibi kullanışlı bir sermaye yok. Dahası, DAİŞ'le mücadele de eskisi kadar iç siyasette karşılık bulmuyor.
Özgür Gündem gazetesine verdiği röportajda Meclis'teki diğer üç partinin "Kürt karşıtlığı üzerinde birleştiklerini" ileri sürdü. Diğer partileri "Kürt karşıtlığında birleşmekle" suçlamak karşısındaki cepheyi büyüten, toptancı bir tavır alış.
Dahası Demirtaş, dokunulmazlıkların kaldırılması durumunda parlamentoda temsil hakkı kalmadığından "Kürt halkının" "kendi kaderini tayin hakkına" yöneleceğini ileri sürüyor.
Bu cümle bir süredir HDP'lilerin askeri operasyonlar devam ettikçe "halkların bir arada yaşamayı artık istemeyeceği" yönündeki tehdidinin uzantısı.
Neyse ki Türkiye toplumu Kürt milliyetçilerinin bu sorumsuz sözlerine karşı bir ötekileştirme ile "biz de Kürtleri istemiyoruz" demeyecek kadar sağduyulu. 1990'ların aksine Kürt kimliğini tanıyan bir siyasada bu tür "kendini bilinçli olarak ötekileştirme" eylemi büyük kopuşları beraberinde getirebilir. Tehdit edilen "kopuşun" küçük parçadan ziyade büyük parçada gerçekleşmesi asıl tehlikedir.
İşte bu cümleler Kürt milliyetçilerinin kendi kaderlerini Türkiye'nin geleceği ile birlikte görmedikleri yönündeki düşünceleri güçlendiriyor.
"Ne yapıp edip o dönme dolaba binmek" hissi öylesine yoğun ki bu metaforun farklı olabileceği gözlerden kaçıyor. Kürt milliyetçilerinin fırsat dediği şey, Türkiye toplumu nezdinde hâkim güçler tarafından Ortadoğu'da yeni bir Sykes-Picot düzeninin kurulmaya çalışıldığı şeklinde görülüyor. Bu algının metaforu da "dönme dolap" değil. Belki de daha doğru bir benzetme rayları Türkiye dışına döşenen "ayrılık trenidir."
Öyle görünüyor ki Kürt milliyetçileri bir "dönme dolaba" değil, "kayığa" binmiş durumdalar. İçteki müttefiklerini kaybettiler, yakın tarih de dışarıdakilere güvenilemeyeceğini öğretecek ibretlerle dolu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Sabah’a veda etmenin bu kadar zor olacağını biliyordum (20.05.2024)
- Yeni gelişmeler normalleşmenin seyrini nasıl etkiler? (17.05.2024)
- Değişim ama nasıl? (14.05.2024)
- Yeni Anayasa tartışması neden kaçınılmaz? (11.05.2024)
- CHP ve İyi Parti rol mü değiştiriyor? (10.05.2024)
- Kılıçdaroğlu mirası, Özel’in zorluğu (07.05.2024)
- Siyasette ‘yumuşama dönemi’ ne getirir? (04.05.2024)
- Yeni bir siyasi süreç (03.05.2024)
- İYİ Parti, Dervişoğlu ve üçüncü yol kaldı mı? (30.04.2024)
- Özel ve Kılıçdaroğlu’nun ‘siyaset’ kapışması (27.04.2024)