CHP'NİN eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yolsuzluk, dolandırıcılık soruşturması kapsamında tutuklanması sonrasında yaşamakta olduğumuz günlerde mesajlara ve siyasi partiler arası bayram ziyaretlerine 3 konu damga vurdu.
1) Başı İstanbul'da olan ahtapotun kollarının nereye uzandığına yönelik senaryolar...
2) Özgür Özel'in, sokak hareketlerini ve milli şirketlere boykot çağrılarının muhtemel riskleri...
3) Terörsüz Türkiye çalışmaları PKK'nın feshi ve silah bırakmasının gecikmemesi...
Hafıza-i beşer nisyan ile malül, yani insanoğlunun hafızası unutması ile bilinir.
Lakin devletler, sistemler unuttukları an tarih sahnesinden silinme tehlikesi yaşayabilir.
Bu yüzden DEVLET AKLI unutmaz.
Bu gerçeği unutmayalım.
Türkiye'de gerçekleşen darbelerin arka planında hep sokak hareketleri vardı. Son olarak CHP Genel Başkanı Başkanı Özgür Özel'in insanları sokağa dökme çabaları, Saraçhane'de yaşananlar, Şehzadebaşı Cami Haziresi'ne saldıranlar, atılan sloganlar aziz milletimizin sinir uçlarıyla oynama özellikli oldu. Sokak hareketlerinin muhtemel tehlikelerini çok iyi bilen Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin mesajlarında yukarıdaki üç konu üzerinde özellikle durmalarının anlam ve önemi büyük. Bayram günlerini milletin iç cephesini takviye için fırsata çevirmeye çalışırken, Özgür Özel'in tam tersi bir gündemle hareket ettiğini kaydeden Başkan Erdoğan, "CHP'nin yolsuzluk operasyonu üzerinden milleti provoke etmeye kalkıştığına" dikkati çekti. Özgür Özel'in iradesine vurulan zincirleri kıramadığını ve vesayetten kendisini bir türlü kurtaramadığını kaydeden Başkan Erdoğan, uyarılarını sürdürdü: 'Bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum.
Sokaklara çıkarak, yanına sol örgütleri, marjinalleri, vandalları alarak milli iradeye parmak sallama dönemleri artık geride kalmıştır. Sokak terörü üzerinden siyasete ve adalete istikamet çizildiği günler, eski Türkiye ile birlikte tamamen mazide kalmıştır. Tahriklerle kamu düzenini bozmalara, milletimizin huzurunu kaçırmalara kesinlikle izin vermeyeceğiz. Türkiye üzerinde operasyon yapılmasına, ameliyat yapılmasına, toplum mühendislikleriyle 85 milyonun arasına yeni nifak duvarları örülmesine müsamaha göstermeyeceğiz." Türkiye'de gerçekleştirilen darbelerin arkasındaki siyasal mühendislikleri iyi bilen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de iki defa sokak çağrılarına tepki gösterdi.
Bahçeli, "Türkiye'de sokak olayları yaşandı ve geçmişin acı tecrübeleri de henüz unutulmadı.
Yaşanan sokak olaylarının sosyal maliyeti hem devrimciler hem de ülkücüler açısından çok yüksek oldu" diyerek uyarıda bulundu.
"Bunların sonucunda Türkiye'ye ödetilen ekonomik, sosyal ve siyasi bedel milletimizin hafıza kayıtlarındadır" diye konuşan Bahçeli, sokakların çare olmadığını sözlerine ekleyerek, şöyle devam etti:
"Şayet sokağa davet edilenlerin karşısına 15 Temmuz'da olduğu gibi başkaları dikilirse kaçınılmaz çatışma nasıl önlenecek, olayların önüne nasıl geçilecektir? Sokak çağrısı yapan provokatörler acaba o vakit ortada bulunacaklar mı yoksa çoktan ülkeyi terk etmiş mi olacaklar? Türkiye, darbelerin ceremesini çok çekmiş, acı ve ağır faturalarına katlanmak durumunda kalmıştır.
Demokrasi dışı müdahaleler, her defasında yıkım getirmiş, Türkiye'yi hedeflerinden uzaklaştırmış, on yıllarımızı kaybettirmiştir." "Başta CHP olmak üzere cepheleşmeden medet uman siyasi partileri, televizyon sahiplerini, yorumcuları, siyasi ikbalini sokakların şiddetine bağlamış olan düşkünleri uyarıyorum" diyerek tepki gösteren Bahçeli, "Demokrasi dışı arayışlara girişenler bedelini ödemeye de hazır olmalıdır.
Kim olursa olsun emperyalizme uşaklık edenler bu topraklarda yeşeremeyecektir" dedi.
Bu yıl siyasi partilerin Ramazan Bayramı ziyaretleri, ilklere sahne oldu. MHP ve DEM bu yıl ilk kez bayram ziyaretinde bulundu. Ziyaretlere TERÖRSÜZ TÜRKİYE paradigması ve sokak hareketleri damga vurdu.
PKK'nın feshi-silah bırakması da değerlendirilen önemli bir başlıktı.
PKK'nın silah bırakması ve kendini feshetmesi konusunda GECİKMENİN OLMAMASI ÜZERİNDE önemle duruldu.
DEVLET, Nisan ayında PKK'nın kongresinin toplanması ve silah bırakma kararı alıp kendini feshetmesinı bekliyor.
Başkan Erdoğan, "Devletimiz çağrı yapılmasını sağlayarak üzerine düşeni yapmıştır. Şimdi sıra örgütün çağrıya amasız, fakatsız uymasına gelmiştir" dedikten sonra bir uyarıda bulundu. "Bu konuda da sınırsız bir vakte ve tahammüle sahip değiliz" demişti.
Başkan Erdoğan'ın bu uyarısı ŞARK KURNAZLIĞINA SOYUNMA, işi geciktirme EĞİLİMİ olanlara önemli mesajdı. Neden? Çünkü bölücü terör örgütü PKK(YPG-SDG) yabancı istihbarat servisleriyle kirli ilişkiler içerisinde. Her türlü tezgaha sokulması ihtimali olduğundan bu nedenle süreci dikkatli bir şekilde izleniyor Teröristbaşı Öcalan, "Silahı bırakın ve PKK'yı feshedin" dedi, Kandil çapulcularının silah bırakmamak için teknik olarak mümkün olmayan ve konuşulmayan konular üzerinden mazeretler ileri sürdüğü gözleniyor.
Tüm bunlar olurken Türkiye'nin sınırları içinde PKK, eylem yapamaz hale getirildi.
Suriye'deki PKK-YPG -SDG'nin Suriye yönetimi ile yaptığı mutabakatın sonuçlanması dikkatle takıp ediliyor, Irak'ta kahraman ordumuz terör örgütü KİLİT VURDU, dağların ardında bölge Türkiye'nin kontrolünde.
ABD, PKK-YPG'yi Suriye yönetimi ile anlaşma yapmaya zorladı. Arka planının Türk Devleti çok yakından takıp ediyor. Son olarak Dışişlerı Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MIT Başkanı İbrahim Kalın, Suriye Cumhurbaşkanı Eş Şara ile çok detaylı bir çalışma yaptı.
Irak ve Suriye'deki yeni güç dengesi Türkiye'nin lehine olduğundan Kandil çapulcuları kıvransalar da Nisan ayının içinde PKK kongresinin toplanıp silah bırakma kararı alınması ve feshetme bekleniyor.
SONUÇ: Başkan Recep Tayyip Erdoğan-Türkiye 50 yıllık prangayı muhakkak kıracak. Yeni bir Türkiye ve yeni bir Ortadoğu gerçeği ortaya çıkacak.
Türkiye Yüzyılı paradigmasının en önemli parametresi TERÖRSÜZ TÜRKİYE başarısına adım adım yürünüyor.