DÜNYADA LİDER DİPLOMASİSİNİ en etkin yürüten liderlerin başında Başkan Erdoğan geliyor. Yaşadığımız günlerde, YENİ Dünya Düzeni inşa edilirken, baş döndüren gelişmeler yaşanırken, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Trump, Rusya Devlet Başkanı Putin ve ÇİN Devlet Başkanı Şi Cinping, en etkili liderler olarak öne çıkıyor.
Erdoğan, dünyaya 360 derece bakıyor. Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak, 23 yıldan bugüne dünyada en çok liderle baş başa görüşme ve dünya meselelerine el atmasıyla öncü rolü oynuyor.
Erdoğan, küresel liderlik özellikleriyle, Türkiye'nin diplomatik aktivizminin boyutunu kıtalara yayarken, masum ve mağdur Türk ve Müslüman dünyanın gür sesi oluyor. Dünyada baş döndüren gelişmeler yaşanırken Cumhurbaşkanımız Erdoğan himayelerinde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, küresel diplomasinin kalbinin Antalya'da atmasını sağlayan küresel bir forumu gerçekleştiriyor. Küresel Antalya Diplomasi Forumu'na 140'ı aşkın ülkeden; 20'yi aşkın devlet/hükümet başkanı, 60'dan fazlası dışişleri bakanı olmak üzere 70'i aşkın bakan, yaklaşık 60 üst düzey uluslararası kuruluş temsilcisi ile aralarında öğrencilerin de bulunduğu dört bini aşkın konuk katılıyor.
50'yi aşkın oturumda, Orta Doğu'dan Asya-Pasifik'e, Afrika'dan Latin Amerika'ya uzanan çeşitli coğrafyaları ilgilendiren konular ile iklim değişikliği, terörizmle mücadele, insani yardım, dijitalleşme, gıda güvenliği ve yapay zeka dahil olmak üzere küresel gündemin öne çıkan başlıkları ele alınmaya başlandı.
ANTALYA'DA ERDOĞAN RÜZGARI
Teması "Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek" olarak belirlenen ADF'ye Erdoğan damga vuruyor.
Başkan Erdoğan bu doğrultuda ilk olarak can kardeşimiz Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştü. Savunma sanayii başta olmak üzere, Kafkasya güvenliği, enerji mimarisi, demir ve karayolu ulaştırma işbirliğini ileriye taşıyacak adımlar değerlendirildi.
Erdoğan, ikili görüşme rekoru kırıyor. Başkan Erdoğan, ilk gün Milatovic (Karadağ), Osmani (Kosova) Dibeybe (Libya), Orban (Macaristan Başbakanı), Neçirvan Barzani (Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı), Al Sani (Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı), Ahmed EŞ ŞARA (Suriye Cumhurbaşkanı) ile görüştü. Erdoğan'ın konuşmasında, Gazze, Suriye, Kıbrıs, Ukrayna, İsrail vurgulamaları dikkati çekti. Başkan Erdoğan, "Diplomasinin insani girişimci ve geleceğe yönelik plan yapabilme kabiliyetini daha fazla öne çıkarmamız gerekiyor. Dünya beşten büyüktür çünkü insanlık beşten büyüktür. Bu tespiti yaparken amacımız böyle bir anlayışın hakim kılınmasıdır.
'Biz bu coğrafyanın sadece sakinleri değiliz aynı zamanda sahipleriyiz. Bin yıldır buradayız. Bu topraklardayız, inşallah daha nice asırlar boyunca yine burada olacağız.
Bizim kimsenin toprağında, egemenliğinde, kaynaklarında gözümüz yok. Türkiye olarak nerede varlık gösteriyorsak orada yerin altındakilerle değil yerin üstündekilerle yani insanlarla yani canla ilgileniyoruz. Masum bebekleri, çocukları, yıkıntılar arasında hayata tutunmaya çalışan kadınları acımasızca katletmek korkaklık değilse soruyorum bu nedir? 360 kilometreye hapsettiği, insani yardım girişimine izin vermediği bir halkın üzerine çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden bomba yağdırmak gaddarlık değil midir? Elimizi vicdanımıza koyalım ve şu soruyu lütfen kendimize soralım. Savaşta dahi olsa meşru bir devlet böyle hareket eder mi?
Bunun adı devlet terörü değil midir? Onun için İsrail terör devletidir. İşlediği her suç hukuk önünde cevapsız kalan İsrail her seferinde biraz daha pervasızlaşmaktadır" dedi. Başkan Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'de İsrail'le yaşadığı gerilim hakkında da "Soğuk kanlılığımızı, meseleleri diyalog yoluyla çözme tavrımızı kimse yanlış anlamamalı, sükunetimiz birilerini hatalı heveslere sürüklememeli. Suriye'nin toprak bütünlüğünün muhafazasında Trump ve Putin başta olmak üzere, bölgede nüfuz sahibi aktörlerle anlayış birliği ve yakın diyalog halindeyiz. Suriye halkı acıya, zulme ve savaşa doymuştur.
Suriyeli kardeşlerimize bunları tekrar yaşatma niyetinde olanlar hesaplarını buna göre yapmalıdır. Suriye hükümeti ile aramızdaki mutabakatlar çerçevesinde gerekli bütün adımları atmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Türkiye üç kıtanın merkezinde yer alan bir ülkedir. Biz Avrupa ülkesi olduğumuz kadar bir Asya ve Afrika ülkesiyiz. Bu üç kıtanın tüm halkları ile aramızdaki bağları daha da ileri taşımanın, komşuluk hukukunu geliştirmenin mücadelesini veriyoruz. Yeniden Asya açılımımızla Asya ülkeleriyle siyasi temas ve istişareleri her geçen gün artırıyoruz. Keza Afrika ortaklık politikamızla kazan kazan yaklaşımıyla iş birliğimiz gelişiyor. Doğu Akdeniz ve Ege'de barış ve istikrarın devamını amaçlıyoruz. Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescili için çabalarımızı da son dönemde artırdık. Ada'da adalet tecelli edene kadar bunu sabırla sürdüreceğiz'' diyerek dünyaya mesaj verdi.
AB'YE ÜYELİK
Türkiye'nin AB hedefinden uzaklaştığına dair iddia ve eleştirilere cevap veren Erdoğan, "Bu iddiaların bizim nazarımızda hiçbir geçerliliği yoktur. Bugün kimi Avrupa ülkeleri bundan üç çeyrek asır önce AB'ye hayat veren ufkun, cesaretin, stratejik bakış açısını maalesef ortaya koyamıyor.
Türkiye birlikteki sandalyesine bir an önce kavuşmalıdır.
Biz üyelik sürecini ilerletme noktasında hazırız ve kararlıyız. AB'den somut adımlar atmasını bekliyoruz" dedi. Başkan Erdoğan "Güçlü bir savunma sanayii olmadan, güçlü bir dış politika olmaz" diyerek "Türkiye olarak bugünkü özgüvenimizi, savunma sanayii alanındaki atılımlarımıza borçluyuz. Bu alanda YÜZDE 80 seviyesinde yerlilik oranına ulaştık. Kendi göbeğimizi kendimiz keser duruma geldik. Silahlı-silahsız, insansız hava araçlarımız gemilerimiz, tanklarımız, roket ve füzelerimizin yanı sıra pek çok yeteneğimizle kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın çok ötesine geçtik'' sözlerini kaydetti.
SONUÇ: ADF'YE DAMGA VURAN KÜRESEL LİDER ERDOĞAN OLDU. ADF'DEN "DİPLOMASİSİNİN MERKEZİ TÜRKİYE" MESAJI VERİLDİ:
YENİ DÜNYANIN KİLİT ÜLKESİ TÜRKİYE...