DIŞİŞLERİ Bakanımız Hakan Fidan'ın Şam ziyareti dünyadaki bir çok ülkeyi kıskandıracak nitelikteydi.
Türkiye'nin sabırla yürüttüğü barış diplomasisi sonrası yaptığı hamlelerle 13 yıllık akan kanın durma ihtimali tavan yaptı. İş sadece bununla da bitmiyor.
Gazze'de de silahların susması çok yakın. ABD'nin yeni başkanı Trump seçimi kazandığı ilk günlerde İsrail'e "20 Ocak'a kadar ne yapacaksan yap ama ben o tarihte koltuğa oturduğumda bu savaş bitecek" demişti. Nitekin son günlerde İsrail-Filistin barış görüşmeleri yoğunluk kazandı.
Filistin cephesinden "Savaşın bitmesi çok yakın" şeklinde açıklamalar geliyor. Esir takası konusunda anlaşmaya varıldı.
Kimler olacağı yönünde prüzler var. İsrail her esir vatandaşına karşılık 25 Filistinli'yi serbest bırakmayı kabul etti. Gazze ile İsrail arasında 3 kilometre karelik bir tampon bölge oluşturulması dahi konuşuldu. Tüm bu gelişmelerin ardında Türkiye'nin de hayal bile edemeyeceğiniz katkıları var.
Diğer yandan gündemde olan bir başka konu da Rusya- Ukrayna savaşı. İngiltere-ABD ve Fransa arasında bu konuda görüşmeler yapıldı. O toplantıya Trump da katıldı. Savaşın bitmesi halinde Fransa Ukrayna'ya asker göndermek istiyor. İngiltere de deneyimli subaylarını göndererek Ukrayna ordusunu eğitmek istiyor. Askeri analistler ise bunun bir Trump oyunu olduğunu vurguluyor. Trump'ın "Ben asker göndermem ama siz Ukrayna'yı askerlerinizle doldurabilirsiniz" dediği aktarılarak bir hatırlatma yapılıyor; "Ya Rusya Avrrupa'dan gelen askerlere saldırırsa? O zaman savaş Avrupa'ya yayılır.
Trump özellikle AB liderliğinde 2. ülke olan Fransa'yı ateşe atıyor" İşte tam burada Başkan Erdoğan'ın "Dünya yeni gelişmelere ve dengelere doğru hızla gidiyor" şeklindeki açıklamaları anlam buluyor. Ortadoğu'da savaşlar ve kaoslar rafa kaldırılırken, yeni dönemde gerilimin Avrupa'ya taşınacağına dair sinyaller arttı.
Ekonomik kriz yaşayan AB lideri Almanya'da otomotiv sektörünün lokomotiflerinden Wolkswagen sendikalarla masaya oturdu ve 30 bin kişiyi işten çıkarma konusunda anlaştı.
Ülkede iflaslar tarihi rekor kırdı.
İşte böyle bir ortamda Trump daha koltuğa oturmadan üç gün önce bir tweet attı. Paylaşımında, "Avrupa Birliği'ne ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğal gazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim." yazan Trump, aksi takdirde AB'ye sonuna kadar tarife uygulanacağını belirtti.
ABD Avrupa'dan 400 milyar dolarlık mal alıyor buna karşılık 50 milyar dolarlık mal satabiliyor.
Trump özellikle elindeki petrolü tüketerek hidrojen enerjisi ve elektriğe geçişi hızlandırmak istiyor. Avrupa, ABD'den enerji tedarik etmezse bu ülkeye ihraç ettiği mallara Trump tarafından vergi bindirmeleri yapılarak talep kısılacak. Aynı zamanda Trump neredeyse tamamı Avrupa ülkelerinden oluşan NATO üyelerine de rest çekti.
Bir önceki başkanlığı döneminde "Gayrı safi milli hasılanızın yüzde 2'sini savunmaya harcayın" ültimatomunu veren yani "Benden daha fazla silah alın" demeye getiren Trump şimdi bu rakama da zam yapmata hazırlanıyor. Yeni talebi "Savunmaya yüzde 5 harcayın" olacak. İlk etapta ABD-Avrupa arasında sadece ekonomik bir savaş başlıyor gibi görünse de başka gelişmeler farklı çatışmaların da işaretini veriyor.
Almanya'da Cuma akşamı bir araç Noel pazarına dalarak önüne geleni ezdi, insanları öldürdü ve yaraladı.
Almanya ayağa kalkarken saldırgan yakalandı. Oyun kurucuların nasıl bir saldırgan seçimi yaptıkları da ortaya çıktı. İnsanları ezen Suud vatandaşıydı ama Almanya Nazi Partisi Afd sempatizanı ve hem İslam düşmanı hem de İsrail yanlısıydı. Çok ilginç bir kullanışlı eleman seçimiydi.
Bu saldırı sonrası ABD derin devletinin bir numaralı adamı Elon Musk hemen sahneye çıktı.
Gölge başkan yakıştırmaları yapılan Elon Musk, Trump'ın söyleyemediklerini bir sopa olarak kendisinin indireceğini de böylelikle gösterdi. Attığı tweet ile "Beceriksiz aptal" diye nitelediği Sosyal Demokrat Partili Başbakan Scholz'u istifaya davet ederek bu saldırının sorumlusu olarak onu gösterdi.
Buraya kadar "Eh olabilir kendi görüşlerini söylemiş" denebilirdi.
Ancak Gölge Başkan Elon Musk daha da ileri giderek radikal sağcı ve faşit Almanya için Alternatif (AfD) Partisi'ne destek verdiğini duyurdu. Herkesi Alman faşist partisine oy vermeye çağırdı. Avrupa Birliği'ne karşı olan Alman faşist partisine destek vermek demek AB'nin dağılmasını açıkça istemek anlamını taşıyordu.
Bazılarınız "Elon Musk geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı. Hakkında açılan davalarla ilgili 'Amerikan derin devleti benimle uğraşıyor' diyerek suçladı. Nasıl derin devletin adamı olabilir" diyebilirsiniz. Elon Musk o açıklamada "Amerikan derin devletinin içindeki hainler" dedi. Yani derin devlet içindeki paralel yapılanmadan bahsetti.
Elon Musk tüm bunları görecek, hainleri bilecek kadar derin bir yetiştirilmiş eleman. Ve tabii bitmedi. Elon Musk hızını alamadı. İngiltere'de ağustosta yaşanan radikal sağcı şiddet olaylarının ardından ülkede "iç savaşın kaçınılmaz" olduğunu savunan bir tweet attı. İşçi Partili İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise paylaşıma tepki gösterdi.
Elon Musk da tekrar Starmer yönetimine saldırıya geçerek, aşırı sağcı partinin bir sonraki genel seçimi kazanabileceğine dair bir gönderiye destek verdi. Tabii durdu mu? Hayır.
İngiltere'deki aşırı sağcı parti Reform UK lideri Nigel Farage ile geçtiğimiz günlerde buluştu.
Bu görüşme Trump'ın Mar-a- Lago'daki malikanesinde yapıldı.
Tabii o ilginç buluşmada Trump da vardı. Görüşme sonrası Elon Musk'tan bir açıklama geldi. İngiltere'nin aşırı sağcı partisine bağış yapacağını duyurdu. Bu bağışın 100 milyon dolar olacağı haberi ortalığı karıştırdı. Ne kadar ilginç değil mi? Trump daha koltuğa oturmadan Avrupa'daki aşırı sağ ve faşist partilere destek için sağ kolu Elon Musk ile saldırıya geçti. Koltuğa oturduğunda da neler olacağını siz düşünün.
Ortadoğu'da gerilimleri durdurup, Avrupa'yı derinden sarsıp tam teslimiyete sokmak isteyen Trump sonrasında Çin'le savaşa girmeye hazırlanıyor.
Yeni Dünya Düzeni adına Trump döneminde bizleri bu gelişmeler bekliyor.
Ankara, Devlet Aklı'nı kullanarak tüm bu gelişmelerin kokusunu aldı ve Suriye'de düğmeye bastı. Hiçbir şey tesadüf değil. Terör destekçisi Avrupa yakın dönemde yoğun terör saldırıları ile karşı karşıya kalarak zor günler yaşayacak.
Büyük krizlerle kucaklaşıp devamlı sopa yiyecek. Türkiye ise İnşallah terör ve kan dökülmesini önleyen, dünyadaki yeni gelişemelere hazırlıklı bir ülke olarak tarihe geçecek.